Kahraman Türk Milleti’nin, 15 Temmuz Zaferi

Kahraman Türk Milleti’nin, 15 Temmuz Zaferi
15 Temmuz 2018 07:58

DEĞERLİ OKUYUCULARIMIZ, Cenab-ı Allah, Kahraman Türk Milletine, bir daha 15 Temmuz acıları gibi acıları göstermesin. Cümle Vatan şehitlerimizi rahmetle, Gazileri minnetla anıyoruz. Ruhları şad olsun.

 

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

 

Türk ulusu, her zaman ve her vesile ile toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumada emsalsiz görev aşkıyla dolu olan ordusuna ve emniyetine, güvenerek Zaferlere varmıştır.

 

 

Türk ordusu ve emniyeti bir kahramanlar yuvasıdır. Kahraman Türk ordusunun milletiyle bütünleşerek 15 Temuz da kazandığı eşsiz bir Zaferdir. Şahadet şerbetini içebilmek, o mertebeye erişebilmek, şereflerin en büyüğüdür. Bu Kahramanlığını, 15 Temmuzda da göstermiştir.

 

 

Kahraman Türk Milletinin, Ordusunun ve emniyetinin, başarıları, parti ocağı haline dönüştürülmemelidir. 15 Temmuz zaferi, büyük Türk Milleti’nin zaferidir. Partiler, Türk Milleti’nin bu zaferini, parti ocağı zaferine dönüşmesin.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’nın ve Büyük Türk Milleti’nin, 15 Temmuz da yaşadıklarını bir daha yaşanmaması için, rüşvet yiyen, ihalelerde komisyon alan, ve nereden buldun yasasını acilen çıkarmalıdır. Eğer ki, rüşvetle ilgili caydırıcı ve nereden buldun kanunu çıkarılmadığı ve çevresindeki Riyakarlara dikkat etmediği zaman, Recep Tayyip Erdoğan’nın işi zor. Allah yardımcısı olsun.

 

 

Recep Tayyip Erdoğan, kendisi FETÖ denen Riyakar ”İhanet şebekesi” ni itiraf ederek, ”Müslümanlar diye onlara yardımcı olduk, nereden bilelim diye” televizyonda açıklama yaptı.

 

 

O zaman, acilen rüşvet ve ihalelerde dönen dolaplar ve ayrıca ailece tescilli FETÖ’cu olup Temmuz 2016 da görevlerine son verilip ve tekrar stratejik görevlerine aracılarla geri dönen FETÖ’cuların, temizlenmesi ve kara para ile mücadele edilmediği zaman, kim ne derse desin, FETÖ’lar ve ADNAN’lar tabi ki çıkacaktır.

 

 

Vatan hainleri, kara para ve ekonomik güçleri ile her türlü ihanetliği yapıyorlar. Recep Tayyip Erdoğa’nın, yaptığı en hayırlı işlerden birisi, FETÖ’cuların mal varlığına el koyup hazineye devredilmesidir. Bu konuda Recep Tayyip Erdoğanı kutluyorum. Her türlü haram ve olumsuzluklara karşı da aynı hassasiyeti göstermesini diliyorum.

 

 

İnşallah her türlü olumsuzluklara karşı da acilen el atar ve insanların günah işlemesini durduracak caydırıcı kanunları çıkarır.

 

 

Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak, inşallah aynı uygulamayı, rüşvetçi, riyakar “İhanet şebekeleri” ne karşı da yaparsa o zaman, onlara da FETÖ’cular gibi haddini bildirmiş olur. Ve ekonomik darboğaza girdikleri zaman, ihanetlik yapma imkanları yok edilmiş olunur.

 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ÖNERİ:

 
Eski de çıkarcı ”ihanet şebekeleri” ne karşı kanun çıkarmak da zorluklar oluyordu, şimdi ise hiç bir zorluk yoktur ve kalmadı. Bu konuda Vatan ve Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağı sevgisi olan TBMM de ki, partilerin genel başkanlerının da, destek vereceğine inanıyorum.

 

 

FETÖ zihniyetinde olan riyakar çıkarcılara haddi bildirmek isteniyorsa, önce bu vatan hainlerini, ekonomik darboğaza sürüklemek gerekir ki, silah, mermi, iletişim ve ulaşım da eli ayağı bağlansın ve bu şekilde ihanet etme imkanları kalmasın.

 

 

Madem ki, Fetö’cuların mal varlığını hazineye devrettin o zaman, rüşvet yiyenlerin, verenlerin, seyirci kalıp göz yumanların, mal varlıklarını nasıl kazandıklarını ispat edemeyenlerin de, mal varlıkları hazineye devir edilsin ki, FETÖ denen Riyakar ile samimi mücadele edildiğine Türk Milleti inansın.

 

 

Muhterem okuyucularımız:

 
Şerefli bir hayat, gerektiğinde Vatan, millet ve mukaddesat uğrunda canını feda etmeyi de gerektirir. İslam dinine göre Vatan savunması ve kahramanlık ruhu; İmandaki heyecan, sadakat ve samimiyetin bir neticesidir. Milli davalardaki sebat ve samimiyetin en içten olanı, meydanlarda düşman ile savaşırken belli olur. Vatan topraklarının bütünlüğü için cephede ateş hattında savaşanlarla bundan uzak durup, haram yeme duygusunda olanlar asla bir olamazlar.

 

 

Türk ordusu ve emniyeti, milleti için yalnız bir savaş kudreti değil, aynı zamanda bir okul, şaşmaz ve değişmez bir ilerlilik ocağı, Türklük ruh ve karekterinin en sağlam temsilcisidir. Her yönüyle Türklüğün ta kendisidir.

 

 

Kurtuluş savaşında en çok Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu halkı şehit vermiştir. Yurtiçi ve yurtdışındaki ihanet şebekeleri, bu bölgelerin kadirşinas halkının rotasını değiştirmek için, güncel tavizler vererek, atalarının mirasını unutturup hor görmelerini aşılıyorlar. Kimsenin haddine değil, bu tür faaliyetleri oluşturmaya hakları yoktur. Tabiat kanunu veraseti hor görmeyi kabul etmez.

 

 

Türk Milleti için şehitlik ve Gazilik vazgeçilmez bir tutkudur. En zor şartlarda; kendilerini tahrik edip saldıranlara karşı, tarihte benzeri görülmemiş destanlar yazan ve 15 Temmuzda da düşmana haddini bildirmiştir.

 

 

Müslüman Türk milletinin savaş meydanlarındaki kahramanlığını Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK şöyle anlatıyor:

 
”Karşılıklı siperler arasında mesafemiz 8 metre idi. Yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmadan kamilen şehit düşüyor, ikinciler onların yerine geçiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Şehit olanı görüyor, üç dakikaya kadar şehit olacağını biliyor, en ufak bir fütur bile getirmiyor, sarsılmak yok. Okuma bilenler ellerinde Kur’an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki imanı ve ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve şayan-ı tebrik bir misaldir.”

 

 

Bu millet 15 Temmuzda da, bu fedakar atalarının aynı firasetini gösterdi, küresel eşkiyalara boyun eğmedi. Milli menfaatlerinin noktasında kendi iradesini kulanarak 15 Temmuz da bir destan yazdı.

 

 

15 Temmuz 2016 Cuma günkü tarihimizde bir dönüm noktası olmuş, var veya yok olma mücadelesinde, önce Cenab-ı Allah ”İhanet şebekeleri” nin, (FETÖ’cuların) belasını verdi, sonra da Büyük Türk Milletinin birlik-beraberlik ruhu, var olduğunu dünyaya bir kez daha ispatlamıştır.

 

 

Aziz Türk Milleti!

 
Cennet Vatanımızın bütünlüğünü bozmak isteyen; yurt içindeki İmanı zayıf, Vatan sevgisinden mahrum ve Allah korkusu olmayanlar ile harici-dahili, çıkarcı vatan hainlerine yakın tarihimizden İman, Cesaret ve kahramanlık abidesi iki soydaşımızın Avusturalya’da gerçekleştirdiği büyük kahramanlığı hatırlatmak isterim:

 

 

“1914 Yılında Avusturaliya’nın Silver şehrinde, iki isimsiz Kahraman Türk; Vali’nin karşısına çıkıp efendim halifemiz size karşı savaş ilan etmiş, izin verin gidelim Vatanımızda sizinle savaşalım; burada sizin ekmeğinizi yiyoruz. Vali; “Adabınızla oturun yerinizde, işinize bakın, bizi tehdit mi ediyorsunuz?” der. Bu cevaba karşı isimsiz kahramanlar, ”eh bizden günah gitti.” diyerek ayrılmışlar. Her şeylerini satıp cephanelik edinmişler, Türkiye’ye gemi ile sevk edilmek üzere Anzak’ları limana taşıyan trenin geçeceği bir vadiye barikat kurduktan sonra, elde yapma Osmanlı bayrağını dikip, namazlarını kılmışlar, helalleştikten sonra trenin gelip barikatta durmasını beklemişler, tren barikatta durur durmaz hemen ateş etmeye başlamışlar. Bilanço : 200 kişiye yakın ölü, 500’e yakın da yaralı olmuş ve iki isimsiz Kahraman da şehit olmuş.”

 

 

Avusturalya ordusu O bölgede Osmanlı ordusunu aramaya başlamış ve bakmışlar ki bu işi iki kişi yapmış.

Vali, şehitleri hayretle selamlayıp ayrılmış daha sonra şehitler oldukları yerde defnedilmişler.

Avusturalya devleti 1995 yılında iki isimsiz Kahraman’ın anıt mezarını yaptırdı.

 

 

Dahili-harici, çıkarcı Riyakarlara hodri meydan! Australia-Silver şehri-Brokin Hil savaşı, bir hikaye ve yorum değil. Tarih hiç bir zaman yalan söylemez. İtirazı olan varsa buyursun…

 

 

Bu kutsal toprakları vatanlaştırıp, bizlere miras bırakanlar atalarımızdır. Elbette ki, bu toprakları birlik-beraberlik ruhu ile koruyacağız.

 

 

Ruhlarında Allah korkusu ve Vatan sevgisi olmayan ve çıkarcı riyakarlar, seçilmiş ve atanmışlar iyi bilmelidirler ki, Büyük Türk milletinin bütünlüğünü bencillik düşünceleri ile çıkar karşılığı verdikleri o haince tavizler, hiç bir zaman kalıcı değildir. Tarih her zaman onları lanet ve nefretle gelecek nesillerin bilgisine sunacaktır.

 

 

NOT: 15 Temmuz günü, imkanı olanlar şehitliklere akın edip, cümle Vatan şehitlerinin ve atalarının ruhlarına Kur’an-ı Kerim okumasını bilenler Kur’an, bilmeyenler ise bilgileri dahilinde Sureler okuyup Dua etmelidirler.

 

 

Bu dugu ve düşüncelerle Cennet Vatanımızı bizlere kanları ve canları pahasına miras bırakan cümle Vatan şehitlerimizi ve Cumhuriyetimizin kurucusu, Kahraman ordularımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü ve mesai arkadaşlarını rahmetle Gazileri minnetle anar. Hasta ve yaralılara acil şifalar dileriz.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun