TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nün kapatılıp yerine UZAY A.Ş. isimli şirketin kurulacağı, buraya da liyakatsiz kadroların atanacağı belirtiliyor.

 

Fotoğraf: NASA

 

Sözcü’den Taylan Büyükşahin’in haberine göre Üniversitelerden bakanlıklara, büyükelçiliklerden kamu bankalarına kadar her alanda kadrolaşan AKP iktidarı, gözünü şimdi de uzaya dikti. Uzay konusunda yeni bir şirket kuran hükümet, çalışmaları bu şirket altında yürütmeyi planlıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 13 Aralık 2018’de yayımlanan kararnameyle kurulan ancak henüz faaliyete geçmeyen Türkiye Uzay Ajansı sonrası, halihazırda çalışan TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nün tasfiye edilebileceği ifade ediliyor. Enstitünün yerine UZAY A.Ş. isimli bir şirket çalışacak ve bu şirket doğrudan ajansa bağlanacak. 400’e yakın yetişmiş insanın çalıştığı enstitünün kapatılması durumunda personelin ne olacağı ise belirsiz.

 

KOLAY PERSONEL ALIMI

 

TÜBİTAK üst yönetiminin, enstitü yönetimine UZAY A.Ş.’nin kurulacağını söylemesine rağmen, personel geçişi konusunda herhangi bir bilgi vermemesi soru işaretlerini artırdı. Anonim şirket (A.Ş.) olduktan sonra personel alımlarının daha kolaylaşacağı belirtilirken, TÜBİTAK kriterlerinin devre dışı bırakılacağı aktarıldı. Şu anda TÜBİTAK’ın belirlediği kriterler üzerinden personel alımı yapılıyor ve burada mezuniyet ortalaması, üniversite giriş derecesi, yabancı dil vs. gibi faktörler etkili. A.Ş. olunca istenilen kişiler işe alınabilecek.

 

 

BEYİN GÖÇÜNÜ TETİKLER

 

Kuruluşunun üzerinden 14 ay geçmesine rağmen Türkiye Uzay Ajansı’nın halen bir internet sitesi dahi bulunmuyor. Yaşanan belirsizlikleri ve gelişmeleri endişe ile takip eden enstitü çalışanları, kadrolaşma söylentilerinin arttığını, bunun Türkiye’nin hem uzay çalışmalarına hem de yetişmiş insan gücüne büyük zarar vereceğini ifade ediyorlar.

Yakın zaman önce savunma sanayinde çalışan çok sayıda yetişmiş insan Hollanda, Almanya ve ABD olmak üzere farklı ülkelere gitmişti. Bununla birlikte, TÜBİTAK SAGE, BİLGEM ve MAM gibi savunma sanayine yönelik çok önemli işlere imza atan kurumların çalışanlarının da uzaydaki gibi benzer bir durumla karşı karşıya kalacaklarından endişe ettikleri konuşuluyor.