Jet hızı ile sonradan görmeler

Jet hızı ile sonradan görmeler
5 Aralık 2014 08:53

Değerli okuyucular! Sohbetimizin konusu, jet hızı ile sonradan görmeler hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Değerli okuyucular! Cenab-ı Allah, cümle Yüce Tük İslam alemini Jet hızı ile sonradan görmelerin zulmünden muhafaza eylesin. Cuma’nız Mübarek, Allah’ın huzuru ve bereketi üzerinize olsun.

 

Hadis-i şerifler:

1- ”Dinsizliğin sonu azap, haksızlığın sonu helaktır.”

2- ”Kim ki, üç şeyi küçük görürse üç şey kaybeder. Kim ki hakiki alimleri küçük görürse dini kaybeder, kim ki, akraba ve komşularını küçük görürse herkesten menfaat ve sevgiyi kaybeder. Ailesini küçük görür ise aile saadetini kaybeder.”

3- ”Bir kimse kendisni büyük, başkalarını küçük görürse, Allah o kimseleri dünya ve ahirette hakir eder” Hz. Muhammed (s.a.v.) ) buyuruyor.

 

Dünyanın her tarafından jet hızı ile zengin olan ve sonradan görme kimseler vardır. 12 Eylül 1980 den sonra, bazı kimseler taşıdıkları bazı özelliklerle kendilerini belli etmişlerdir. Allah korkusundan uzak ve cüzdan muhasebesine odaklı oldukları için, Allah korkusu olan, vicdan muhasebesi yapan insanlardan ayrılırlar.

 

Gerçekten, sonradan görmeler her zaman ve her yerde kendilerini göstermeğe, tanıtmaya çalışırlar. Daima fırsatlar arayarak, bularak kendilerini överler. Ailevi lüks yaşantılarını, maddi varlıklarını, her gün yaptıkları alış verişleri, sosyal yaşamlarını, çevresine duyurmak amacıyla, anlatırlar. Övülmekten, beğenilmekten fanatikçe hoşlanırlar. Bu tür insanlar, dün ne idim bugün ne oldum düşüncesinden mahrum oldukları için, başkalarını hiç beğenmezler. Bütün mukayeselerde kendilerini haklı çıkarırlar.

 

Rüzgar hangi yöne eserse oraya eğilmek, Yağmur nerede, tarla orada gibi, menfaatleri nerede varsa oraya koşarlar. Kendilerini, arzu ettikleri kadar kuvvetli, kudretli varlıklar halinde görürler. Toplumun genel kuralları ve usullerine göre faaliyet göstermekten hoşlanmazlar. Her yerde kendilerine bağlı insanlar ararlar. Babalarının ve dedelerinin diktikleri ağaçların meyvelerini yedikleri zaman, felaketlerle karşılaşmalarına rağmen, cüzdan muhasebesine odaklanma sevdasını sürdürmektedirler. Bir iş için sıraya girmeyi hazmedemeyip, öncelik isterler. Önemli kimseler olduklarını sözleriyle hareketleriyle anlatmak isterler.

 

Diğer taraftan, bu insanlar, asil görünmek kibar; nazik tanınmak için büyük gayret sarf ederler. Soylarını asil göstermeye çalışırlar. Ömründe yüz sayfa kitap okumadığı halde, bilgili, kültürlü, görgülü görünmek arzusunu duyarlar. Seçim ve atama ile belirli makamlara gelebilmek için, fanatikçe harcama yaparlar. Herkesten fazla son model araba, cep telefonu, giyim ve her türlü modayı takip etme sevdasında olurlar.

 

Sonradan görmeler, sosyal, ekonomik durumlar iyi olmayanları küçümserler. Ellerine fırsat geçtiği zaman, rüşvet alma ve verme ile her şeyin çözülebileceğine inanırlar. Bu inancı çevresine yaymaya çalışırlar. Kendilerini işleri, maddi varlık, makam ve mevkileri ile değerlendirirler.

 

Sonradan görmelerin, menfaat için veremeyecekleri taviz yoktur. Bu insanlar, ortaya çıkmalarında rol oynayan başlıca sebepler, bu insanların ekonomik ve sosyal durumlarında meydana gelen ani değişikliklerdir.

 

Birdenbire zengin olan, servete kavuşan, refaha ulaşan bazı kimseler bocalamaya başlarlar. Daha doğru ve yerinde bir söyleyişle, iki hayatı, geçmişteki yaşamları, varlıkları ile şimdiki yaşamlarını, varlıklarını bir arada beraberce, aynı anda idrak ederler. Geçmişte ne idik, şimdi ne olduk düşüncesini unutarak inkar etmek arzusunu duyarlar. Duyarlar ama bu arzuyu diledikleri şekilde ve tam olarak gerçekleştirmek imkanını bulamazlar.

 

Bu tür davranışları tabii görmek lazımdır. Lazımdır; çünkü geçmişteki hayat, hayat boyunca yaşar. İnsana ait olan herşey insanı her yerde ve her zaman sadık bir gölge gibi takip eder. onun şuuraltına yerleşir. Düşünceleri, duyguları üzerinde daima etkili tesirler meydana getirir. İnsan hayatında geçmişle halin zaman zaman birleşmelerinin, geçmişe göre yaşama şeklinin ortaya çıkmasının sebebi budur.

 

Her insanın bir öz varlık görüşü, kendini değerlendirme şekli vardır. İnsan hayatının herhangi bir anındaki bu öz varlık görüşü o ana kadar yaşanan hayatın bir neticesidir, eseridir.

 

Sonradan görme kimseler, yaşam geçmişini tamamıyla değiştiremez. Yok edemez. Bugün dünü tamamı ile ortadan kaldıramaz. Bu günün insanını sadece bu günün bir varlığı halinde göremeyiz. Bugünün insanı aynı zamanda dünün de insanı olduğunu unutmamalıdır. Bu gün de düne ait bir çok faaliyetler vardır.

 

Bildiğimiz gibi, özvarlık görüşü olumlu veya olumsuz olur. Olumlu özvarlık görüşü geçmişteki yaşam çağlarını normal, ahenkli bir şekilde idrak edenlerde kendini gösterir. Olumsuz özvarlık görüşü ise, tersine olarak, geçmişlerini gerektiği gibi yaşayamayanlarda meydana gelir ve yaşam boyu etkisini gösterir.

 

Şuuraltında olumsuz özvalık düşüncesini barındıran insanlar kolay kolay olumlu özvarlık görüşüne ulaşamazlar. Kendilerini görmek istedikleri gibi görmek imkanına kavuşamazlar. Zaman zaman kendilerini görmek istemedikleri şekilde görmekten uzak kalamazlar, kurtaramazlar. Sonradan görme dediğimiz insanlarda da aynı duygu ve düşüncelere rastlamaktayız.

 

Vatan şehitlerini, T. C.’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, okuyucularımızın atalarını rahmetle, Gazileri minnetle anar. Hastalara acil şifalar dileriz.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun