İşte Ulusal Yas ilan edilen Suudi Kralın sülalesi

İşte Ulusal Yas ilan edilen Suudi Kralın sülalesi
26 Ocak 2015 09:43

Sevgili okuyucularım, bir çöl bedevisinin oğlu için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yöneticileri ulusal yas ilan edince kamuoyunun önüne birkaç önemli bilgiyi koymanın gerekliliğine inanmam nedeni ile bu yazıyı kaleme aldım.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Hemen sonucu baştan söyleyelim ki, bu sözde ulusal yası ilan ettiren malum şahıstan başkası değildir.

 

Bunun nedenlerini daha sonra belirteceğim ama daha önce birkısım bilgileri sizinle paylaşma gereği duyuyorum.

 

Bunlardan birisi Arapların Hz.Muhammed’ten sonra bazı devletler kursalar bile hiçbir zaman ‘’millet’’ tanımı çerçevesinde bir birlik oluşturamamaları ve sürekli olarak ‘’aşiret’’ halinde yaşamaları gerçeğidir.

 

Hele Suudi Arabistan’da tarih boyunca tam bir bütünlük halinde bir devlet oluşmamıştır.

 

Bu bölgede binlerce yıldır çöllerde yaban hayatı süren yüzlerce Arap bedevi aşireti sürekli olarak birbirleri ile kanlıbıçaklı olarak savaşarak yaşamış ve tüm aşiretlerin sosyolojik yapısında olduğu gibi bunlarda da başka sülaleleri katletme temel gelenek haline gelmiştir.

 

Suudi sülalesi de Arabistan çöllerinde binlerce yıldır yaşamlarını karşıt aşiretlere saldırarak sürdüren yüzlerce aşiretten birisiydi.

 

Bu sülale Hicaz bölgesinin yönetimini ele geçirmek istiyordu.

 

Suudiler’den önce Hicaz başka bir aşiretin tahakkümü altındaydı.

 

Bu aşiretle uzun yıllar çarpıştılar.

 

Önceleri Osmanlı yönetimi ile iyi geçindiler Suudlar.

 

Daha sonra İngilizler ile birleşerek hem Osmanlı ordusunu arkadan vurdular hem de Hicaz bölgesini yöneten diğer Arap aşiretin varlığına son verdiler.

 

İngilizler neden Suudlar’a destek verdi?

 

Çünkü İslam dünyasını bölüp parçalamak için Vehhabilik mezhebini kurdular.

 

Bu Suud aşireti o kadar pragmatist ki, sırf İngilizler’in desteğini alıp kraliyetlerini ilan etmek için gerçek İslam’dan vazgeçip Vehhabilik mezhebine bağlandılar , bu da ayrı bir konudur.

 

Sonunda bu sülale 1925 yılında İngilizler’in yardımı ile krallığını ilan etti.

 

Bugünkü Suudi Arabistan’ı kuran o sülaleden Abdulaziz el-Suud’dur ki bu ölen kralın dedelerinden ve aynı adı taşıdığı için adaşı.

 

Yani bu ölen kralın adı da Abdulaziz el-Suud.

 

Arabistan’da her şey kraliyet ailesine aittir.

 

Hatta insanlar bile onlar için mal gibidir.

 

Kadınlar onlara göre koyun sürüsü eşdeğerinde varlıklardır ki her kralın onlarca karısı olmuştur.

 

Çünkü tüm Arapların mal varlığını sömürür.

 

Öncekilerin olduğu gibi bu son ölen kralın da otuz küsür karısı, altmış küsür de çocuğunun olduğu bildirildi.

 

Bakın bunu nedeni nedir?

 

Kuran’ın Nisa suresi üçüncü ayetindeki ‘’…….sizin için hoşa giden o kadınlardan ikişer, üçer, dörder…….nikahlayınız…….’’ ifadeleridir ki Türk kamuoyunun bildiği gibi dört kadınla evlenme ile sınırlı değildir.

 

Sınırsız, istediğiniz kadar kadınla evlenebilirsiniz anlamını çıkarırlar Araplar ve Arapça gramerine göre doğrusu da budur.

 

Örneğin, siz birisine ‘’bu kasedeki meyveleri ikişer, üçer, dörder yiyebilirsiniz’’ derken onu dörtle sınırlandırmıyorsunuz, bilakis yeme miktarını sınırsız hale getiriyorsunuz.

 

Eğer bir sınır koyacak olursanız o zaman ‘’bu meyvelerden aynı anda en fazla dört tane yiyebilirsiniz’’ dersiniz ki bütün dillerde kural böyledir.

 

İşte tüm Araplar da bunu böyle anlarlar ki, doğrusu da budur.

 

İşte sınırsız bir şekilde kadınla evlenerek şehvetlerini doyurmaya çalışırlar.

 

Suud sülalesinin tümü de aynı yoldadır.

 

Zaten Arabistan’ın bütün yönetim kadameleri Suud sülalesinin bireylerinin elindedir.

 

Ben burada yukarıda verdiğim bir bilgiye dayanarak bir soru sorup, başka bir detaya geçmek istiyorum.

 

İslam sömürücüsü AKP’nin yönetiminde ki Türkiye’de kendine bir statü elde etmek için gerekliliğine inanmadığı halde başına türban geçirip medyada, şurada burada caka satıp İslam’ı kullanan birkısım kadınlar Kuran’ın hükmü gereğince bir adamın örneğin, on beşinci karısı olmayı sindirebilirler mi?

 

Samimiyetsizlik, kompleks, caka satmak ve iğrençlik.

 

Ya Kuran-ı Kerim’e hiç yüksünmeden tam olarak inanacaksınız ya da başınıza taktığınız tekstil ile insanların imanını test etme hafifliğinden vazgeçeceksiniz.

 

Böyle bir çelişki en büyük ahlaksızlıktır.

 

Yukarı da Suudi Arabistan’ın Vehhabi mezhebini esas kabul ettiğini yazmıştım.

 

İşte tüm Suud kralları Vehhabi mezhebini İslam ülkelerine yaymak için oluk oluk para harcamaktadırlar.

 

Bu paralardan Türkiye’de bol bol nasibini almaktadır.

 

Bu paralar kime gider Türkiye’de?

 

‘’İslam’ı yayıyorum’’ diyenlere gider.

 

Aslında çoğunu kendisi indragandi yapıyor, kalanı da din sömürüsü propagandası için radikal İslamcılar’a gönderiyor.

 

İşte IŞİD ve diğer radikal dinci teröristlere giden silah ve yardımların parası Suudi kraliyet ailesindendir.

 

Adam krala gidip ‘’Para ver İslam’ı yayıyorom’’ diyerek milyar dolarları biriktiriyor.

 

Anımsarsanız bu ölen kral yıllar önce Türkiye’ye geldiğinde yüklü hediyeleri iki ahbapçavuşa vermişti ki, bunları devlete irad kaydetmeyip üstlerine geçirdiler; görmemişler gibi.

 

Şunu da belirteyim ki, bu kralın verdiği ağır hediyelere rağmen kendi hesaplarına geçirmek üzere İslam kullanılarak onlardan sürekl olarak alınan paralar bunların çok fevkindedir.

 

Şimdi anladınız mı neden ulusal yas ilan edildi?

 

Şerefli Türk bayrağı, Osmanlı ordusunu arkadan hançerlettiren bir çöl bedevisi oğlu için nasıl da yarıya indirildi?

 

Paraları o hesabına geçirsin.

 

Türk milleti çöl bedevisinin yasını tutsun!

 

Oh! Ne güzel, Yağma Hasan’n böreği.

 

Hadi oradan, Türk milletine hakaret olarak değerlendirdiğimiz bu iğrenç yası reddediyoruz.

 

Hesap görülecektir, şafak sökmek üzeredir.

 

 

 İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!