Bahçeli, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun ‘erken seçim’ çağrısına sert tepki vererek seçimlerin 2023’te yapılacağını söyledi. Ancak Bahçeli’nin sicili, bu sözlerin ardından “Yeni bir baskın seçim mi?” sorusunu akıllara getirdi. İşte Bahçeli’nin seçim tarihi…

 

Fotoğraf:  Adem Altan / AFP

 

MHP lideri Devlet Bahçeli dün grup toplantısında konuştu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısına yanıt veren Bahçeli, “Seçim derdine düşme. Bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. MHP, seçimlerin zamanında yapılmasından, 2023 yılı Haziran ayında yapılmasında kararlıdır. Erken seçim boşuna nefes israfıdır“ dedi. Bahçeli’nin bu açıklaması erken seçim kapılarının kapatılması olarak okundu. Fakat Bahçeli’nin erken seçim arşivi bunun tersini söylüyor.

 

Türkiye siyasi tarihinde yeni bir dönem başlatan ‘erken seçim’ çıkışı
Takvimler 15 Temmuz 2002’yi gösteriyordu. Dönemin koalisyon ortağı ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, erken seçim çıkışıyla Türkiye siyasi tarihinde yeni bir dönemin kapısını araladı. Bahçeli’nin erken seçim çağrısı, koalisyonun dağılmasına, AKP’nin tek başına iktidara gelmesine, iki partili bir Meclis’e, hükûmet ortakları DSP, MHP ve ANAP’ın baraja takılmasına neden oldu.

 

 

FETÖ-AKP uzaklaşması: Bahçeli’den bir çıkış daha

 
Fethullahçılar ile AKP’nin ortaklığı 6 Şubat MİT krizi ile başlayan sürecin ardından nihayet 2013’e gelindiğinde tamamen çatlamıştı. Yargı içindeki çekişmeler, ülkede istikrarsızlığa yol açıyordu. Bu ortamda bir kez daha MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sahne aldı. Bahçeli, Türkiye’nin ciddi bir kutuplaşmaya sürüklendiğini söyleyerek “Sayın Başbakanın tavrı, kargaşa ve krizi derinleştirecek bir boyut taşımaktadır” dedi ve erken seçim çağrısında bulundu.

 

 

Bu kez ‘yeniden seçim’ dedi

 
Takvimler 7 Haziran 2015’i gösterdiğinde, AKP ilk kez tek başına hükûmet kuracak çoğunluğu sağlayamadı. O gece MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli kameralar karşısına geçti. Bahçeli bu kez ‘yeniden seçim’ çağrısında bulundu. HDP’nin “CHP-MHP koalisyonunu” dışarıdan destekleme teklifi, Bahçeli tarafından reddedildi. 1 Kasım’da yeniden seçimlere gidildi. İki seçim arasında ülkenin birçok yerinde bombalı terör saldırıları oldu. 1 Kasım 2015’te AKP tek başına hükûmet kuracak çoğunluğu sağladı.

 

AKP-MHP ortaklığı başladı

 
Bu döneme dek AKP’ye ve Erdoğan’a karşı tavır sergileyen Bahçeli liderliğindeki MHP, iktidara yakınlaştı.

Başkanlık sistemini Devlet Bahçeli yeniden gündeme getirdi. Başkanlık için 2017’de referandum yapıldı. Referandumda az farkla ‘evet’ oyu çıktı.

 

 

İki haftada değişen tavır: Önce “Zamanında seçim”, sonra “Hodri meydan”

 
Referandumdan bir yıl sonra 3 Nisan 2018 tarihinde Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Erken seçimin tartışıldığı atmosferde konuşan Bahçeli, “Zamanında yapılması gereken seçimlerle Türkiye rahat nefes alacak, önünü görecektir” diyerek erken seçimden yana olmadığını beyan etti.

Ne var ki, bu konuşmadan sadece iki hafta sonra yine partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, bu kez “Hodri meydan” diyerek erken seçim çağrısında bulundu. Bahçeli, Büyük Taarruz ve Malazgirt yıldönümleri olan 26 Ağustos tarihini önerdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bahçeli’nin bu erken seçim çıkışının ardından Beştepe’de önce Bahçeli’yi sonra dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ı ağırladı. Görüşmelerden ‘baskın seçim’ çıktı, 24 Haziran’da AKP-MHP ortaklığında Cumhur İttifakı olarak seçime gidildi.

 

 

Tarih tekerrür edecek mi?

 
Türkiye 2020 yılından itibaren erken seçim tartışmalarına yeniden başladı. Bu kez ‘erken seçim’ çıkışı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi. 13 Ekim 2020’de partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nun ‘erken seçim’ çağrısına sert tepki gösterdi ve “Erken seçimi dillendirenden çok, söyleteni yani sahibinin sesini merak ediyoruz” dedi ve erken seçimin olmayacağını ifade etti.

Ancak 2018 yılında, “Erken seçim yok” dedikten yalnızca iki hafta sonra ‘erken seçim’ çağrısı yapan Bahçeli’nin sicili bu sözlerinin ardından akıllarda “Yeni bir baskın seçim hazırlığı mı var?” sorusunu oluşturdu.

 

 

Bahçeli’nin 13 Ekim’de atasözleriyle bezeli o konuşması şöyleydi:

 

 

Biz erken seçim talebini söyleyenden daha çok söyletenleri yani sahibinin sesini ve kimliğini merak ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, sen ki, KKTC’deki Kapalı Maraş bölgesine bile yabancısın, sanki ilk kez duymuş gibisin, sana bakıp bakıp üzülüyorum, hep çalışmadığın yerlerden sorularla karşılaşıyorsun. Kılıçdaroğlu’na diyorum ki seçimi falan boşver, altının para ettiği bir dönemdeyiz, söz gümüşse sukut altındır, sükut et de biraz kazan. Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var, beklemesini bil. Sakın ha tedbiri elden bırakma, davetsiz gelen döşeksiz oturur. Kulağına küpe olsun, elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez. Hele biraz sabret; gurkun cücüğü güzün sayılır. Bu işlere kafa yorma, seçim meçim derdine düşme; işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol. Göz var izan vardır, bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. MHP, genel seçimlerin zamanında yapılmasından, sandığın 2023 yılının Haziran ayında kurulmasından yanadır. Bu tutarlılığımızı ve kararlılığımızı muhafaza edeceğiz. Erken seçim tartışması boşuna emek ve nefes israfıdır.