12 Eylül 1980 Amerikancı darbesinin hediyesi olan tamamen laik Anayasa’ya ve yasalarına aykırı kurulan bu merkez Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları üzerinde bulunduğu halde Suudi Arabistan’ta, 16 Mayıs 1981 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Cidde Büyükelçisi Hüseyin Celem ve şimdiki adıyla İslam İşbirliği Örgütünün Başkanı arasında yapılan antlaşma gereğince bu merkeze dokunalmazlık hakkı verilmiş.

 

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

 

Merkezin Başkanının izni olmadan arama yapılamaz, aranmak için zor kullanılamaz, mahkemeye verilmez ayrıca parasal durumuna karışılamaz, istedikleri kadar istedikleri her ülkenin parasını bulundurabilirler, istedikleri gibi Türkiye’ye sokup çıkarırlar, istedikleri paranın ülkesine çevirebilirler. Ayıp olmasın diye alay eder gibi şöyle bir madde de koymuşlar ‘Türkiye Devletinin tavsiyelerine uyarlar ancak bunlar merkezin amaçlarına uygunsa’. Elektrik su idaresi gibilerinin dışında gümrük ve diğer vergilerden muaflar. Yazışmalarına sansür uygulanamaz. Başkanı, yardımcısı ve uzmanların yazılı ve sözlü söyledikleri hiç bir şey için mahkemeye verilemez ve diplomatik bağışıklıkları vardır ve tüm eşyalarını yurtdışından gümrüksüz getirme hakları vardır. Bu antlaşmanın yalnız İngilizce metni, merkezin kendi sitesinde var. Ayrıca bir Arapla resmi dili Türkçe olan devletle yapılan anlaşmada bir sorun olursa sadece İngilizce metin geçerli. Merkezin kendisi sitesinde belirttiği gibi ‘IRCICA’nın faaliyetlerini Türkiye’de sürdürmesi için İstanbul ili Beşiktaş ilçesinde bulunan Tarihi Yıldız Sarayı’nın Seyir Köşkü, Çit Kasrı, Yaveran Binası ve Silahhane Binası olmak üzere dört farklı mekan Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti tarafından IRCICA’nın kullanımına tahsis edilmiştir.’ Sözüm ona tarihi araştırmalar yapması gereken bir merkez, tarihi korunması gereken mekanları kafasına göre kullanıyor, yapısını bozuyor yabancılara teslim ediyor.

 

Başkan olarakta İslam İşbirliği Örgütü tavsiyesi üzerine Ekmeddin İhsanoğlu, Başkan yapılmıştır ve bu görevi 25 yıl sürdürüp sonra İslam İşbirliği Örgütü Başkanı olmuştur.

 

Bu merkez niye kurulmuştur. Sitelerinde amaçlarını açıkca sayıyorlar. Özetle söylersek İslamın her alanda yayılması. Laik bir ülkenin böyle bir merkez kurması anayasasına aykırıdır ve bilimsel hiç bir faydası olamaz çünkü dini bir kuruluştur ve bu dinde kurulması için parayı veren başkanını önerenlerin dinidir. Bir çok bilimsel kurumu olan ülkemizde böyle bir merkeze gerek olmadan bilim tarihi yapılır. İslam tarihi bilimsel şekilde araştırılır. Yaptıkları yayınlar bilimsellikten uzaktır ve üniversite ve diğer bağımsız kurumların bilimsel şekilde yapabileceği şeylerdir. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun yılladır yaptıkları buna örnektir. 12 Eylül rejimi bu kurumları da devlet dairesine döndürüp içini boşuna boşaltmadı. Bu tür merkezlere yer açmak için.

 

IRCICA ve İslam İşbirliği Örgüttünün dokunulmaz başkanı şimdi de merkezini Çankaya’ya taşımak için kolları sıvadı. Langley, Virginia’daki CİA merkezindekiler yetiştirdikleri oğlanların nerelere ulaştığını keyifle seyrediyorlar, bunlar çeşit çeşit, askeri var, sivili var, Kürdü var, Türkü var Sunnisi var Alevisi var ancak her zaman merkezdeki hesaplar çarşıya ve Atatürk’te birleşen halka uymaz.

 

Mustafa Mersinoğlu 25 Haziran 2014 Brighton, İngiltere.

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı