Devrimci 78’liler Federasyonu, 12 Eylül darbesinde görev yapmış 1650 işkencecinin ismini açıkladı.

 

Açıklamada bu isimlerden Celalattin Cerrah, Abdulkadir Aksu, Nejdet Menzil, Hanefi Avcı, Mehmet Ağar ve Levent Ersöz gibi birçok ismin devletin üst mecrilerinde görev yaptığına dikkat çekildiDevrimci 78’liler Federasyonu Genelkurmay arşivlerinden ulaştıkları ve ’80 darbesinde görev yapan 1650 işkencecinin ismini ve o dönem hangi mevkide bulunduğunu ifşa etti. Hangi polis memurunun kime işkence yaptığından dönemin kod isimlerine kadar her şeyi açıklayan federasyon üyeleri şunları söyledi: “12 Eylül’le hesaplaşmak; 12 Eylül’ün tüm kurum ve kuruluşlarıyla, işkencecileriyle, adaletiyle, eğitimiyle, sağlığıyla üretimiyle, örgütlenmesiyle hesaplaşmaktır. Darbe rejimi, kendisini yeniden üretecek bir sistem kurmuştur. Bu sistemi yerle bir etmedikçe gerçek bir hesaplaşma olmaz”Federasyon üyeleri, yaptıkları çalışmanın bir başlangıç niteliğinde olduğunu dile getirdi.

 

İşkenceciler ödüllendiriliyor

 

80 darbesinde “Kurucu irade”nin işkencecilerini bakan, vali, kaymakam, emniyet müdürü yaparak ya da başka ülkelere Türkiye adına yetkilendirerek ödüllendirdiğini hatırlatan federasyon üyeleri ödüllendirmeye bugün de devam edildiğini ifade etti. Bir dönemin İstanbul Emniyet Müdürü olan şimdi ise Osmaniye Valiliği görevini yürüten Celalattin Cerrah, yine bir dönem İçişleri Bakanlığı yapan şimdi AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Abdulkadir Aksu bu isimlerden birkaçı.78’liler Federasyonu’nun açıkladığı işkencecilerin arasında Nejdet Menzir, Hanefi Avcı, Mehmet Ağar ve Levent Ersöz gibi birçok isim yer alıyor. Başbakan: ‘Benim işkencecim, yedirtmem’
12 Eylül döneminin polis şeflerinden olan Sedat Selim Ay da işkence ve tecavüz davalarından mahkum olmuştu. Ay, 1996’da gözaltına alınan Atılım gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Çiçek, Ali Hıdır Polat, Delil İldan, Hacı Orman, Füsun Erdoğan, Birol Paşa, Hakkı Mıhçı, Ali Ocak, Doğan Şahin’e işkence yapılmasına ilişkin davada bir yıl hapis ve üç ay 15 gün memuriyetten men cezası aldı. Cezası Yargıtay tarafından az bulunarak mahkemeye geri gönderilen Ay, mahkemenin işi yokuşa sürmesiyle zamanaşımıyla ceza almaktan kurtuldu. Bu dava nedeniyle Türkiye de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) mahkum olmuştu.

 

Sedat Selim Ay’ın baktığı bir diğer dosya kapsamında da 21 Şubat 1997′de 14 kişi gözaltına alınmış, gözaltına alınanlardan Süleyman Yeter katledilmiş, Asiye Zeybek Güzel ise 14 gün boyunca işkence ve tecavüze maruz kalmıştı. Ay hakkında suç duyurusunda bulunan Güzel’in davası takipsizlikle sonuçlandı. AİHM’e gönderilen davada Türkiye “etkin yargılama yapmama” gerekçesiyle bir kez daha mahkum edildi.

 

Ay reddetti, başbakan sahip çıktı

 

Mahkemece tespit edilmiş işkence ve tecavüz suçlarını kabul etmeyen Ay, işkenceye uğrayanları yalancılıkla suçlamıştı. Ay’ın Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığı’na atanması üzerine gösterilen tepkilere Başbakan Tayyip Erdoğan tepki göstermişti. Erdoğan, işkenceci polis şefine şu sözlerle sahip çıkmıştı:

 

“Kaç yıl geçmiş? 14 yıl geçmiş ve 14 yıl içinde bu yazıları yazmayanlar, bu arkadaşımızla ilgili, ‘İşkence yapmıştır, şunu yapmıştır, bunu yapmıştır’ diye yazmayanlar, hele hele Diyarbakır gibi terörün kol gezdiği bir ilde görev yaparken bu tür yazıları yazmayanlar, İstanbul’a gelince neden rahatsız oldular, sormak lazım. Biz, bazı medya grupları bunları yazacak diye polisimizi, terörle mücadele etmiş bir arkadaşımızı onlara yedirtmeyiz”

 

 

Kaynak: Cumhuriyet