İsimler sadece bizde problem olmuyor
3 Temmuz 2013 17:36

Son zamanlarda Sabiha Gökçen’in adı havaalanından silinecek gibi söylentiler çıktı, ardı gelecek mi henüz belli değil.

Safile USUL H&H YORUM

Ancak ben Sabiha Gökçen adının Atatürk’ün kızı ve ilk kadın pilot olması sebebiyle kalmasını istiyorum.

Bir de İstanbul Atatürk Köşkü’nü ziyaret ettiğimde Atatürk’ün iki manevi kızıyla kurduğu çok mütevazi hayatın izlerini gördüm…

Ki, Atatürk’ün zor ve yalnız hayatını Cumhuriyet’in kuruluşu sonrası nasıl iki küçük kızla bir aile haline getirdiğini ve ailesinin ne kadar mütevazi koşullarda yaşadığını görünce çok etkilendim. (köşkün deniz içine yapılması özel olabilir ama içi orta halli memur evi gibi)

Ve, bu bile, yani bugün hepimize nefes veren Cumhuriyet’i kurma mücadelesinde çok sevdiği annesinin çektiği acılardan dolayı çok ızdırap çeken ve tek başına bir sürü şeyi göğüsleyen Atatürk’ün ailesinin bir parçası olması bile tek başına benim için Sabiha Gökçen isminin kalmasını istemem için yeterli neden.

Herkes benim gibi hissetmeyebilir.

Ki, bu yazıda anlatmak istediğim asıl bu değil…

Şu…

Sokak, meydan, havaalanı gibi mekanlara verilen tarihi isimler konusunda başka ülkelerde de çeşitli tartışma ve uğraşlar olduğuna değinmek istiyorum.

Bugün Avrupa basınında okudum.

Viyana Belediyesi tarihçi ve biyograflardan sokak vb. yerlere verilen tarihi isimlerden hangilerinin tepkiye neden olabileceği konusunda araştırma yapmalarını istemiş ve bu araştırma önceki gün sonuçlanmış.

Araştırmanın sonucuna göre 159 tane tarihi isim sorunlu olarak tespit edilmiş.

Viyana Şehir yönetiminden Kültür Bakanı Andreas Pokorny söz konusu araştırmanın sonuçlarına ilişkin şöyle bir açıklama yapmış…

“4.500 isimden 159’u, yani % 3’ü sorunlu, tepki çekmesi muhtemel isimler olarak tespit edildi. Ancak bizim derdimiz bugünden yarına bu isimleir değiştirmek değil Biz sadece hangi isimlerin sorun yaratabileceğini bilmek istedik. Ki, bu isimleri değerlendirirken o zamanın tarihi koşullarının da bilinmesi ve dikkate alınması gerektiğini düşünüyoruz. Biz şimdi bu isimleri mahalleler düzeyinde tartışmaya açmayı ve isimlere duyulması muhtemel tepkilerin nasıl ele alınması gerektiğini konuşmayı planlıyoruz. Örneğin sorunlu isimlerin yanına ek açıklayıcı tabelalar konulabilir veya bu isimler hakkında internete bilgiler yüklenebilir. Bizim amacımız tarihi silmek veya aşağılamak değil. Yapılması gereken tarih bilincinin yayılmasını sağlamak olmalı. İsimlerde de söz konusu ismin şehrimize yaptığı katkılar ön planda olmalı.”

Viyana şehri böyle bir yaklaşım içinde.

Ki, tartışmalı isimler arasında, “Karl Renner” gibi şehrin ana arterine isim veren bir tarihi kişilik de var.

Bence biz de ilerde, yani ülkemiz demokrasi ve aklı selim ile yönetilmeye başlandıktan sonra bu tür bir araştırma ve halkla iletişim yöntemine başvurabiliriz.