Numan Kurtulmuş da bugün, “Yeni anayasa çalışmalarında başkanlık ön şartımız değil” dedi gerçi…

 

 

Safile USUL / H&H YORUM

 

 

Ama asıl buna dayanarak söylemiyorum.

 

 

Bülent Arınç konusundan daha çok belli ki, Davutoğlu’nun gönlü daha çok Bülent Arınç’tan yana.

 

 

Bülent Arınç’ın Erdoğan’ı Dolmabahçe mutabakatı konusunda sorumlu tutan sözlerinden sonra Davutoğlu bu topa hiç girmedi ve Arınç hakkkında hiçbir olumsuz tutum almadı, olumsuz bir söz söylemedi.

 

 

Onu açıktan desteklemesi beklenemez, korku belası denen birşey var çünkü.

 

 

Ama Davutoğlu eğer içinden Erdoğan’ı destekliyor olsaydı, Bülent Arınç’a tepki göstermesinden daha kolay, işe yarar ve mümkün bir durum olmazdı.

 

 

Davutoğlu ama Arınç’ın sözlerini es geçerek, içinden onu desteklediğini göstermiş oldu.

 

 

Bunu göstermek istediği için değil ama olayların akışı bunu doğal olarak gösterdi.

 

 

Davutoğlu bugün de partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuştu ama bu konuya yine girmedi.

 

 

Yolsuzlukları temizlemiş olmaktan falan bahsetti.

 

 

Erdoğan’ın adını kurucu genel başkan ve Cumhurbaşkanı olarak andı ama partisinin kuruluşunda emeği geçen herkese teşekkür etti.

 

 

Erdoğan’ın adını çok öne çıkarmadı.

 

 

“Partinin kuruluşunda emeği geçenler” derken Arınç’a da atıf yaptığı hissediliyordu.

 

 

Ki…

 

 

Genel kanım zaten şöyle; AKP içinde Erdoğan’ın başkanlığını ve bilumum herşeyini destekleyen insan sayısı bir avucu geçmez.

 

 

Numan Kurtulmuş da istemez başkanlığı, öteki de istemez, beriki de…

 

 

Efkan Ala ister, Bekir Bozdağ ister, onlar da siyasi hayatta Erdoğan’ın dışında başka şansları olmadığı için ister.

 

 

Yoksa onlar da istemeyebilirdi.

 

 

Çünkü başkanlık sistemi AKP’liler için de sonunun nereye gideceği belli olmayan bir macera.

 

 

Erdoğan’ın hırslarını da biliyorlar.

 

 

Parlamenter sistem de kimseye batmıyor zaten.

 

 

Sadece seslerini çıkarmıyorlar korkudan, bütün olay bu.

 

 

Ve, zannediyorum yeni anayasa denen görüşmelerde muhalif partiler dışında AKP’nin içinden de direnç gelecek.

 

 

Bu direnç kendini direnç şeklinde değil, ısrar etmeme şeklinde gösterecek.

 

 

Davutoğlu da komisyondaki AKP’lilere başkanlık konusunda aşırı arzulu davranmamalarını söyleyecek ve önceliğin anayasa olduğuna vurgu yapacak.

 

 

Ama bu iş öylesine yapılacak ki, sorumlu muhalefet olarak gösterilecek Erdoğan’a.

 

 

Gerçi, Erdoğan olayın farkında olacak ama o da ispatlayamayacağı için açıktan bir suçlama yapamayacak Davutoğlu’na.

 

 

Davutoğlu uzun zamandır sessiz bir direniş gösteriyor zaten Erdoğan’a ama bunu çok belirsiz yapıyor.

 

 

Bu durumda ben de yazının başlığını, işimiz onlar arasındaki ihtilafa kalabilir şeklinde attım.

 

 

Gürül gürül muhalefet olmadığına göre, ben de haliyle AKP içi çelişkilerden medet umuyorum Türkiye’nin korunması için.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan