İş Bankası Genel Müdürü Bali: Bu Atatürk’ün mirasını temsil tartışmasıdır

İş Bankası Genel Müdürü Bali: Bu Atatürk’ün mirasını temsil tartışmasıdır
21 Şubat 2020 20:17

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Tartışma konusu olan hadise, Atatürk paylarının kimin tarafından temsil edileceğidir. Dolayısıyla ne ana hissedarın mülkiyet haklarıyla ne bankanın performansıyla ne de bankanın iş yapma biçimiyle doğrudan ilgisi yoktur” dedi.

 

 

Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine göre İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankadaki CHP hisselerinin Hazine’ye devri yönünde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan gelen açıklamalara yanıt verdi. Bali, “Tartışmaların ana hissedarın mülkiyet haklarıyla, bankanın performansıyla, bankanın iş yapma biçimiyle doğrudan bir ilgisi yok” dedi.

İş Bankası ve Koç Üniversitesi işbirliğiyle kurulan Yapay Zeka Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin tanıtım toplantısında konuşan Adnan Bali, gazetecilerin CHP’nin İş Bankası’ndaki hisseleriyle ilgili soruları yanıtladı. Bali, bir gazetecinin “İş Bankası’ndaki CHP hisselerinin Hazine’ye devri konusundaki fikirlerinizi öğrenmek istiyorum. Bu konuda hükümetle iletişime geçiyor musunuz? Olası bir devir bankanın iş yapma şeklinde bir değişikliğe yol açacak mı?” sorusu üzerine şunları söyledi:

 

 

ŞEFFAF BİR DURUM VAR

 

 

“Bu konu çoğu zaman basında veya farklı değerlendirmelere konu olduğu yerlerde özneye İş Bankası yerleştiriliyor. İş Bankası’nın sermaye yapısı belli. Yüzde 40 civarında munzam sandık ana hissedar. Bu sandığın 25 bin civarında çalışan, bir o kadar da emekli, dul, yetim üyesi var. Dolayısıyla şu anda çoğunluğu oluşturuyor. Bu çoğunluk çerçevesinde de yönetim kurulunda çoğunluğu oluşturuyor. Yani karar alma mekanizmaları açısından çok açık net, şeffaf bir durum var. Diğer taraftan Atatürk’ün kuruluş sırasında koymuş olduğu kaynağın bugün ve kendi vasiyetlerinin bir gereği olarak CHP tarafından bir temsili söz konusu. Geri kalanı da halka açık. Tartışma konusu olan hadise, Atatürk paylarının kimin tarafından temsil edileceğidir. Dolayısıyla ne ana hissedarın mülkiyet haklarıyla, ne bankanın performansıyla, ne de bankanın iş yapma biçimiyle doğrudan bir ilgisi yoktur.”

 

 

İLK DEFA OLMADI

 

 

Tartışmaların yeni olmadığını, daha önce de gündeme geldiğini hatırlatan Bali, şunları söyledi:

“Bunlar da yeni hususlar değil. 2018’de yine bu tartışmalar açıldığı sırada kamuoyuna yaptığımız bir duyuru var. O duyuru tamamen bu unsurları barındırmaktadır. İlk defa olan bir hadise değil. 1953 yılında çıkarılan bir kanunla CHP’ye ait malların kamuya devri sırasında hisselerin de devri söz konusu olup 10 yıl sonra Anayasa Mahkemesi tarafından o kanunun iptal edilmesi suretiyle tekrar kamudan CHP’ye geçmişti. 1981 yılında partilerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle CHP’nin tüzel kişiliği de sona erdikten sonra yine hisseler Hazine’ye geçmiş ve Hazine tarafından 1992’ye kadar devam etmiş bu süre. 92 ile 97 arasında da bu hisselerin kısmen CHP kısmen de Hazine tarafından temsil edildiği yıllar olmuş. Dolayısıyla zannedildiği kadar da orijinal bir durum değil bu tartışmalar.”