İntihar edenin ardında kalan

İntihar edenin ardında kalan
27 Mayıs 2019 11:25

Son bir ay içinde ülkemiz dört dramatik intiharla sarsıldı. Dört genç insan çeşitli sebepler ve yöntemlerle canına kıydı. Bu insanların intiharları üzerine ciddi bilimsel tartışmalar yürütülebilir. Olaylar, ekonomik ve politik yönden de değerlendirilebilir elbette… Ancak üzerinde yeterince durulmayan çok önemli bir konu da ele alınmalıdır.

 

Dr. Semih DİKKATLİ H&H YORUM

 

 

İntihar edenlerin geride kalan yakınları…

 

 

İntihar vakalarının kanuni, sosyal, mesleki ve vicdani yaptırımları o derece etkilidir ki, geride kalan pek çok kişi ağır bir kaygı yaşar. Bundan dolayı kişileryakınları intihar ettiğinde, büyük bir duygusal acı ile karşı karşıya kalırken sonrasında yaşananlarla ilgili de derin kaygılar yaşar.

 

 

Bir yakını intihar ettiğinde geride kalan kişide karakteristik tepkiler belli bir sıra takip eder. Başlangıç safhasında, geride kalanlarilk tepkilerini akut fiziksel acı ve buna karşı oluşan tepkiyi özellikle baskılama ve reddetme ile gösterirler.

 

 

İlk aşamayı açıklayacak tanımlar ilk planda şöyle sıralanabilir: İnançsızlık, sarsıntı, donukluk, panik, bezginlik, konuşamayacak kadar sinirli olma, neden ben sorusu, utanç, suçluluk, uygunsuz davranış, ne yapacağını bilememe, kendini cezalandırma isteği…

 

 

Kızgın akrabalar, mesleki ve sosyal yönden gözden düşme, utandıran sorular ve diğer insanların güveninin kaybı gibi düşünceler doğal olarak geride kalanlarda korkuya dönüşür.

 

 

Bu durumda kendinden şüpheye düşme yaygındır ve bunun üzerine ikinci aşama başlar: Kayıp duygusu, üzüntü, kaygı, asık surat, gözyaşları, yalnızlık, ölen kişiyi hayal etme, diğer insanlardan ve etkinliklerden uzaklaşma…

 

 

Bireyin intiharından sonra geride kalan, bu deneyim sonucu oluşan bazı düşünceler geliştirir:

 

 

“Bu intiharın önüne geçebilmek için her şeyi yapabildim mi?

Merak ediyorum, eğer yapmadıklarımı yapsaydım ya da yaptıklarımı yapmasaydım bir şeyler değişir miydi?

Onun için her şeyi yapmadım ama elimden gelebilen her şeyi yaptım. Keşke elimden daha fazlasını yapabilmek gelseydi. Keşke onun aklını okuyabilseydim, ona engel olabilseydim. Keşke… Keşke… Belki de geriye dönebilsem bir şey değişmeyecektir. Fakat gerçekten merak ettiğim bu olay yeniden ortaya çıksa ne yapardım?”

 

 

Bu soruların hiç birine doğru bir cevap bulamayabilir geride kalanlar… Bildiğim bir tek şey, çok geçmeden kendilerini daha iyi hissedecek ve yollarına devam edeceklerdir. Bu aşamada süreci atlatmakta zorlananların tecrübeli bir terapistle destekleyici görüşmeler yapmasıiyi olacaktır.
İntihar sürecinin derinlemesine incelenmesinde psikolojik otopsi yapılabilir.Ayrıca yakınlarını intihar sonucu kaybetmiş insanların bir araya geldiği düzenli, informal ve destekleyici grup çalışmaları yapılabilir. Geride kalanlar, yakınlarının intiharının ardından yalnızlık ve izolasyon duyguları yaşayabilirler. Acılı duygularının hakkından gelebilecekleri efektif bir ortam olarak bu gruplar faydalıdır.

 

 

Bir yakının intiharına olan duygusal karşılayışın yoğunluğu azaldıkça, geride kalanlar tarafından süreçte hissettikleri duygular bir şekilde yazılabilir. Böylece kalan duygularda sonlandırılabilir. Oluşan bu duygulanım sırasında böyle bir materyal düşünce, anksiyeteyi, çelişkiyi ve geride kalanın kendine ve intihar edene duyduğu kızgınlığın farkındalığını sağlar.

 

 

İntihar çoğunlukla önlenebilir bir eylem değildir. Buna gerçekten karar veren birini durdurmak türlü büyük zorlukları içerir. Bu nedenle geride kalanların bilmesi gereken en önemli unsur, buna engel olamayacaklarıdır. İntihar çoğunlukla onların yaptığı ya da yapmadığı şeyler nedeniyle ortaya çıkmaz. İnsanın kendisini ortadan kaldırmaya karar verme süreci çok karışıktır ve birçok bilinmeyen nedenleri içinde barındırır.

 

 

Geride kalanlar, bazen onların çabalarının ölenin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını, intiharın istenmeyen bir olay olduğunuve bu gerçeğin daha zor kabullenilir olduğunu belirtmektedirler.

 

 

Bakış açısı ne olursa olsun, intihar konusunda serbest ve açık iletişim önemlidir. İntihardan sonraki yas tutma sürecinde sıkıntıyı ifade etmeye yardımcı olur. Bu durumda geride kalanlar böyle duygusal ağır bir olayın yarattığı şoku paylaşabilir ve düzeltebilir.

 

 

İntihar olayının ardından olayrasyonel olarak değerlendirildiğinde, intihar eden kişiden daha ziyade geride kalanın mağdur olduğu görülecektir.
Bu noktada dört intiharın ardından aklımda iki durum kaldı:

 
Birincisi; kendisini üzerine benzin dökmek suretiyle yakarak canına kıyan kardeşi hakkında ağabeyinin kurduğu cümle; “Üzerine döktüğü benzini benden istediği harçlıkla almış.”

 
Bu cümle yüreğime kazındı ve o ağabeyin acısını, suçluluğunu, pişmanlığını ve öfkesini derinden hissettim.

 
İkincisi ise; sevgilisini bir intihar sonucu kaybeden bir tiyatro sanatçısının medya organlarında maruz kaldığı haksız linç…

 
Sevdiği birinin intiharına şahit olmanın acısı hakkında fikri olmayan bir grubun sadece reyting uğruna saldırdığı Yeşim Gül’ün yaşadığı acıya şahit olmuş biri olarak, elimden,ona bu saldırıyı gerçekleştiren insanımsıların yakınlarının intihar etmemesi için dua etmekten başka bir şey gelmez.

 
Umarım ülkemizde bir daha intihar olmaz diyeceğim ama bunun imkânsızlığını biliyorum. Bizlerin yapabileceği en önemli şey insanların yaşam standartlarını yükseltmek, eğitim seviyesini yukarı çıkarmak, adaletin tecelli ettiği bir ülke haline gelmek ve koruyucu ruh sağlığı faaliyetlerini arttırmaktır.Bu arada, geride kalanların içinde bulunduğu durumu anlamak için çaba sarf etmek veacılarının sağaltımı hakkında desteklemektir, köstek olmak değil…

 
Dilerim ki, yaşam yerine ölümü seçen, bu dünyaya tutunamayan tüm insanlar ışıklar içinde uyusun, bu dünyada bulamadığı huzuru öte dünyada bulsun…

 

 
Dr. Semih Dikkatli Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İçimdeki çocuğun bayramı
Herkes birine zorba…
Kara Kutu… Hadi yüzleşelim…