İngiltere’de İşçi Partisi Kongresi, Miliband ve Marksizm, Türkiye’de Adalet ve Kalkınma Partisi kongresi, Erdoğan ve Faşizm

İngiltere’de İşçi Partisi Kongresi, Miliband ve Marksizm, Türkiye’de Adalet ve Kalkınma Partisi kongresi, Erdoğan ve Faşizm
11 Ekim 2012 21:16

Londra’yı Sever Misiniz? adlı kitabında Hürriyet gazetesinin yıllarca İngiltere muhabirliğini yapan Nuyan Yiğit, Karl Marx adlı bir bölüm yazmış.


Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

1848’de Komünist Manifesto’yu yazdıktan sonra sınır dışı edilen Marx, Almanya’da da hıyanet suçu ile itham edilince, 1852’de Londra’ya gelmiş, ömrünü burada 1883’de bitirmiş.’ Ayrıca  British Library’de (İngiltere’nin Milli Kütüphanesi) nasıl yaşamının çoğunu geçirdiğini ‘Das kapital’ adlı eserini burada yazdığını sonra yakındaki publarda içtiğini ve sokak lambalarını arkadaşları ile taşladıklarını anlatmış. Ralph Miliband, Belçika’da Polonya’lı Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğmuş ve 1940 yılında Nazi’lerden kaçıp İngiltere’ye gelmiş ve Karl Marx’ın Londra, Highgate Mezarlığındaki mezarı başında kendini Sosyalizm’e bağlamış, neslinin bugün ölen tarihçi Eric Hobsbawm, Edward Thompson ve Perry Anderson ile en önemli akademik Marksistlerindendir. Ben Ralph Miliband’ın adına 1970’lerde New Left Review adlı Batı solunun önemli bir dergisinde kurucusu olarak rastladım. Bu dergide ilk gördüğüm Türkiye hakkında ki yazı da Ahmet Samim imzalı Mart-Nisan 1981 tarihinde çıkan Türk Solunun Trajedisi idi. Bu 12 Eylül’e kadar ki Türk Solunun tarihini anlatıyordu. Bu dergi şimdilerde Türkçe olarak ta çıkıyor.  Ralph Miliband’ın bir çok eseri vardır bunlardan Kapitalist Toplumda Devlet: Batı Sisteminde Gücün Analizi’ini  kızıma 18’inci doğum gününde 18 kitap hediyem arasında verdim. 1994’te öldüğünde Marx’ın mezarının yakınına gömüldü ve arkada iki oğul bıraktı.  


 
Highgate Mezarlığı, Londra  
Oğullar devlet liselerinde sonra Oxford Üniversitesinde okudular. Büyük oğul David, İşçi partisi zamanında dış işleri bakanlığı yaptı ve daha sonra  İşçi Partisi Başkanlık seçimlerini kardeşi Kızıl Ed olarak tanınan Edward’a kaybetti. Bir çok  gazeteci David ve Ed Miliband’ın İşçi Partisinde önemli mevkilerde bulunmalarını, asil ve dramatik babalarının bir zamanlar bu partiyi Parlimenter Sosyalism adlı kitabında çok eleştirmesine karşı, oğullarının politikayı meslek edinmelerine bakarak ince bir alay konusu yapıyorlar, kardeşleri  pragmatik ve silik buluyorlar. 


 
Ed Miliband, Rebuilding Britain – Britanya’yı Yeniden İnşa
 
30 Eylül – 4 Ekim  arası İşçi Partisinin kongresi sanayi devriminin doğduğu en önemli şehirlerden biri olan Manchester’de yapılıyor. Burası Karl Marx’la yıllarca iş birliği yapan Fredrick Engels’in babasının tekstil fabrikasını yönetirken yaptığı gözlemler ve araştırmalardan oluşan  ‘İngiltere’de İşçi Sınıfının Durumu’ adlı ilk kitabını yazdığı şehir. Her yıl Sonbahar’da yapılan bu kongre İşçi Partisi’nin sitesine göre Avrupa’daki en büyük ve en ilgi çeken politik toplantı. 11 bini aşkın kişini katıldığı bu kongre çevresinde 500’ü aşkın da yan toplantılar yapılıyor.  Ed Miliband 2 Ekim’de yaptığı konuşmada tam 46 kere Tek Ulus  deyimini kullandı ve tekrar tekrar ulusal birlik çağrısı yaptı. Bunu önce İngiltere’nin Olimpiyat’lar sırasında gösterdiği başarıya ve birliğe bağladı sonra bu terimi ilk kullanan Muhafazakar Parti’nin  1804-1881 yılları arasında yaşamış iki kere başbakan olmuş Benjamin Disraeli’yi andı.  Zor zamanlarımızda İkinci Dünya Savaşı gibi bizi bu birlik kurtardı şimdi de bir milyon genç işsizken, zenginlerle fakirler arasında uçurum oluşurken bizi milyonerlerden oluşan hükümet kurtaramaz ancak ulusal birlik kurtarır dedi. İşçi Partisinin Tek Ulusun hükümeti olacağını vaat etti. Ülkeyi özel sektör ve devlet sektörü, işsizler ve çalışanlar, Kuzey ve Güney diye ayıranlar kendilerine Tek Ulus’un Başbakanı diyemezler  türü 63 dakikalık bir konuşma yaptı, ayrıca  dini bir inacı olmadığını ancak inançsız olmadığını, inancının dünyayı bulduğundan daha iyi bırakmak olduğu, adaletsizliğe karşı ne yapalım dünyanın hali bu dememeye ve insanların bir araya gelirse başa çıkamıyacakları sorun olmadığına inandığını da söyledi.  
Ed Miliband’la yapılan bir görüşmede babasının nefret ettiği kapitalizmi kurtarmak istediğini  ve devletin pazarları düzenlemesi ve denetlemesi gerektiğini söylüyor.  
 
Ahmet Erdoğan Rize’de Sahil Güvenlik Teşkilatında kıyı kaptanı idi, siyasi ve idolojik görüşlerini bilemiyoruz. 1988 yılında vefat ediyor arkada dört oğul bir kız çocuğu bırakıyor. Biri Tayyip, önce imam hatip lisesinde okuyor sonra yaşamını futbol oynayarak kazanmaya başlıyor. 1982 yılında 41 sayılı kanunla kurulan Marmara Üniversitesi ve İktisadi Ticari Bilimler Fakültesinden, 1981 yılında (Üniversite kurulmadan bir yıl önce) mezun oldu. Millî Selâmet Partisinde politikaya başladı Adalet ve Kalkınma Partisinde başkan oldu. Kendi değişiyle gömleğini değiştirdi. Kimi gazetecilere göre Milli Görüş çizgisinden ayrıldı şimdi ki gömleğinin kurşun geçirmez olduğu söyleniyor.   


 
Tayyip Erdoğan, Büyük Millet Büyük Güç Hedef 2023
 
30 Eylül’de sabah saat 10.00’da başlayan saat 22.50’de sona eren  Adalet ve Kalkınma Partisi kongresi Kurtuluş Savaşının verildiği Cumhuriyetin ilan edildiği Ankara’da yapıldı. 4. Olağan kongreye 10 bin kişi içeride 20 bin kişi de dışarıda çadırlarda katıldı. Tayyip Erdoğan’nın 2 saat 27 dakikalık konuşmasında tek bir Ulus sözcüğü yok ama bol bol Allah, Rabbim, Hamd, Mekke, Medine, Camii, Kur’an, Kutsal, Sakal , Bıyık, Müslüman, Kefen, Fıtrat, Ahret, Asmak, Cinayet, Darbe, Vesayet, İslamafobi, Başörtü, Mazlum, Dua, İnşallah, Sultan, Helal, Amin gibi sözcükler var. 1071 ile 2071 var, 1923 ile 2023 var ama bugün yok. Tüm dünya var ama Türkiye Cumhuriyeti yok. Kardeşlik ve Millet var ama Yurttaşlar yok. Köşe dönen milyonerler yok ama yardım dağıtılan fakir ve gureba var. Yardım et kimseye söyleme demişler böyle bir insanlıkta yok. Gazi Mustafa Kemal var ama Ulusal Bağımsızlık ve Atatürk yok. Konu komşu var ama Yurtta Barış Dünyada Barış yok. Adı marka gibi oluşturulmuş on yıllık bir partinin başkanı  ulusu kuran adı Cumhuriyetimiz ve Halkımızla birleşmiş ayrıca tüm partilerin kurulmasına ön ayak olmuş Cumhuriyet Halk Partisi’ne iftira üstüne iftira atıyor. 1923ün ruhunda AK Parti varmış!  Bu kongrede Kara Parti var ama basın ve muhalefete yer yok. Özel olarak inşa edilmiş arka planda bir dünya haritası önünde yarı Hitler yarı Dr No  vari bir konuşma, içinde kendinden tek sözcük yok, ama bol bol ondan bundan araklama, kaldırma şiir, hazır kalıp sözler var. Tek gün süren üç dört yılda bir yapılan kongrenin Tek Başkanı beşte birini konuşması ile geçiriyor tek bir partili konuşmuyor ancak yabancı ülkelerden gelen ağalar ve kardeşler konuşuyor. Delegelere ağlamak düşüyor.   
 
İşçi partisi kongresi her yıl beş gün sürüyor, yüzlerce toplantı, tartışma, konuşma ve oylama yapılıyor.  Gösterişsiz bir platformda konuşan 112 yıllık işçilerin mücadelesiyle kurulmuş İşçi Partisinin başkanı Ed Miliband tarihinde Tek Ulus diyen Muhafazar Partisinin başbakanını bu sözcüğü söylediği için saygı ile anıyor ve bunu sahipleniyor. Evet bugünkü milyoner başbakanı yerden yere vuruyor çünkü muhalefet. Muhafazar Partisine ve ona oy verenlere konuşmasında saygı ile sesleniyor ve diyor ki hep zor zamanlarda birlik olduk bunu da ilk sizin partinizin  başbakanı yaptı yine birlik olup bu zor zamanda sorunların üstüne Tek Ulus olarak gidelim.  


Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı