Hepimizin bildiği gibi ülkeler sadece kendi vatandaşlarını ülke içinde yasal hak ve özgürlükler çerçevesinde korur ve sosyal devletin sunduğu imkanlardan faydalanma şansını tanır. Bunların dışında kalan ve vatandaşı olmayan kişilere ise turist vizesi vererek geçici bir süre ev sahipliği yapar. Bunun dışında turist olarak ülkeye giriş yapan kişiler asla bu ülkelerde çalışma hakkını elde edemez. Bu yüzden İngiltere vizesi alabilmenin yollarından birisi de öncelikle o ülkede çalışma hakkını elde etmekten geçmektedir. Ankara antlaşması da tam da bu noktada çalışma imkanı sunan bir antlaşma türüdür. İngiltere’de iş kurmak ve kendi işini yapmak isteyen kişiler için farklı yollar elbette vardır. Ancak en kolay ve masrafsız iş kurma modeli o ülkeden Ankara antlaşması vizesi alarak bunu yapmaktır.

Ankara antlaşması vizesi ile kişiler İngiltere’de kendi işini yapma hakkını kazanır. Böylece kişi örneğin terzilik yapıyorsa bu ülkede artık terzilik mesleğini devam ettirebilir. Başlangıçta 1 yıl ardından 3 yıl toplamda 4 yıl olmak üzere kendi mesleğini icra ettirmesi gerekmektedir. Ardından İngiltere vatandaşlığı için başvuru yapabileceği gibi aynı zamanda farklı mesleklerde de çalışma hakkını elde edebilecektir. Bu yüzden Ankara Antlaşması ile İngiltere vizesi arasında doğrudan bir ilişki bulunmaktadır. Ankara antlaşması vizesini alabilen bir kişi aynı zamanda gelecek yıllar içinde İngiltere vatandaşlığı hakkını da cebine koymuş anlamına gelebilmektedir. Bu elbette o ülkedeki başarısı ve legal işler yapmış olma şartına göre şekillenecektir. Fakat yine de Ankara antlaşması vizesi bu bağlamda İngiltere vatandaşlığı konusunda doğrudan bir avantaj anlamına gelmektedir. Bu vizeni bir diğer adı ise ECAA vizesidir. Bu vizeye başvuru Türkiye’den ya da İngiltere’den konsolosluklara yapılabilir.