Seçilmiş İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim’deki basın toplantısının ardından Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’ne geçerek, ilçede yaşayan Vanlılar’la buluştu. İmamoğlu, burada yaptığı konuşmada, ”2 yıl üst üste Van seyahati yapacaktık, ikisinde de önümüze seçim koydular. Birisi referandumdu, diğeri cumhurbaşkanlığı seçimiydi. 2 tane erken seçim, bizi bu seyahatten alıkoydu. Seçim yapa yapa, hızlandıra hızlandıra bizi İstanbul’a belediye başkanı yaptılar” diyerek ilginç bir yorumda bulundu.

 

 

BAŞAKŞEHİR / İSTANBUL

 

 

Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Taksim’deki basın toplantısının ardından Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’ne geçerek, ilçede yaşayan Vanlılar’la buluştu. Yüzlerce vatandaş tarafından sevgi gösterileriyle karşılanan İmamoğlu, bir binanın 4’ncü katında bulunan Van İli Başkale İlçesi Sosyal Dayanışma ve Kültür Derneği’ne, yoğun ilgi nedeniyle zorlukla ulaşabildi. İmamoğlu, ”Hak, hukuk, adalet” tezahüratı eşliğinde yaptığı konuşmasında özetle şunları söyledi:

 

 

”MİLLETİMİZİN DERİN BİR DEMOKRASİ ANLAYIŞI VAR”

 

 

”Hepinizi, kalbimdeki sıcak duygularla selamlıyorum. 2 yıl üst üste Van seyahati yapacaktık, ikisinde de önümüze seçim koydular. Birisi referandumdu, diğeri cumhurbaşkanlığı seçimiydi. 2 tane erken seçim, bizi bu seyahatten alıkoydu. Seçim yapa yapa, hızlandıra hızlandıra bizi İstanbul’a belediye başkanı yaptılar. Şimdi, 31 Mart’taki bu ilk seçimde bir sürü alavere dalavere ürettiler. Ürettikleri hiçbir şeyin geçerli olmadığını kendileri de söylediler. Günün sonunda milletin hakkını gasp ettiler. Milletin hakkını gasp etse de şükürler olsun ki milletimizde gerçekten derin bir demokrasi anlayışı var. İnsanlarımızın içinde, özgürlük ve haksızlığa karşı dik duruş var. Bu coğrafyanın güzel insanları, doğusu batısı, kuzeyi güneyiyle bu duruşun yanında. Sadece ve sadece bir avuç insan, bu süreci tezgahlayıp, tasarladılar. Göreceksiniz, Türkiye’de 82 milyon insan ve İstanbul’da 16 milyon insan, bizim hak, hukuk ve adalet yürüyüşümüzü alkışlayacak ve onun yanında duracak. Hiç kimse dışarda kalmaksızın.”

 

 

”HEPSİ AYNAYA BAKSIN!”

 

 

”Siyaseten birleri, tercihini oy olarak diğer tarafa veriyor olabilir. İnanın hiçbir önemi ve kıymeti yok. Biz, vatandaşlarımıza asla cephe almıyoruz. Vatandaşlarımız, oy tercihlerini değiştirmeyebilir ama bizim derdimiz o bir avuç insanla. Günün sonunda göreceksiniz Türkiye kazanacak, İstanbul kazanacak. Bu milletin kardeşliği kazanacak, barış kazanacak, özgürlük kazanacak. Bizim insanlarımızı bölmeye, parçalamaya çalıştılar. Oy verenler, vermeyenler dediler. Vermeyenlere, ‘terörist’ dediler. Pazarcılara ‘terörist’ dediler. Sonra, baktılar böyle olmuyor, başka türlü konuşmaya başladılar. O gün de aldırış etmedik, kıymet vermedik. Bugün de aldırış etmiyoruz, kıymet vermiyoruz. Diyoruz ki, ‘Kötü söz, sahibine aittir.’ Hepsi, aynaya baksın.”

 

 

”İSTANBUL’U HEP BERABER YÖNETECEĞİZ”

 

 

”Doğruların yanında hep birlikte durmayı eğer başaramazsak, gerçekten o bir avuç insanın eline fırsat vermiş oluruz. Meselelere, sorunlara ve çözümlere böyle bakmamız lazım. Yani benim Kürt kardeşimin, hemşehrimin sorunu, insanlık sorunudur, Kürt sorunu değildir tek başına. Biz olaya, benim vatandaşım kim olursa olsun, bir haksızlık yaşayıp, bir sorun yaşıyorsa onun yanında olmayı, adil ve hukuktan yana olmayı mutlaka göstermek zorundayız. Bu anlayışla yönetime hazırlık yaptık. Bu anlayışla bütün vatandaşlarımızla birlikte İstanbul’u yöneteceğiz. Allah’ın izniyle 23 Haziran’da seçimi hep birlikte kazanacağız. 23 Haziran’dan sonra bu kentin gariplerinin, mazlumlarının, işsizlerinin, kenara köşeye atılmış insanlarının, kendinden olmayanı yok sayan anlayışın ne yazık ki mağdur ettiği insanların yanında olan bir belediye başkanınız olacağım. Hepinizi çok seviyorum. (‘Biz de seni çok seviyoruz’ sesleri.) Vanlı dostlarımdan çok büyük destek bulacağımı biliyorum.”