Bu sabah ismini vermeyen bir pilotun yeni havalimanı konusunda söylediklerini okudum.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
İsmini tabi vermez sonra sürerler adamı. Ezerler. Anasından emdiğini burnundan getirirler.

 
Fakat haberin doğru olduğu, içindeki bilgilerin denetlenebirliği, objektifliği ve uzmanlığı açısından o kadar belli ki.

 
Şimdi..

 
Ekrem İmamoğlu çarşamba günü kampanyasını başlatıyor.

 
Yolu açık olsun, bu vatanın yüreği ve hak onunla.

 
Ondan, mümkünse, kampanyasında yeni havalimanı konusunda yukarda sözünü ettiğim pilotun anlattıklarını da halka anlatmasını istiyorum. Haber Özlem Akarsu Çelik tarafından yapılmış.

 
Bakın pilot ne diyor özetle…

 
” İstanbul Havalimanı’nda 17 Mayıs Cuma günü 8 uçak, rüzgâr nedeniyle piste inemedi ve Çorlu Havalimanı’na yönlendirildi. Uçaklar Çorlu’daki askeri havalimanına da inemeseydi ve yeterli yakıtları olmasaydı sonuç ne olurdu? Büyük bir felaket!

 
Adı bizde saklı kalmak kaydıyla bilgilerini bizimle paylaşan tecrübeli pilotun anlattıklarına göre iktidara yakın medyanın büyük bir müjdeymiş gibi verdiği “İstanbul Havalimanında Türkiye’nin ilk meteoroloji radarı kullanılacak” haberleri gerçek değilmiş. Yani gelişmiş havalimanlarında kullanılan bu teknoloji, İstanbul Havalimanında yokmuş!

 
ALLAH ORADA UÇAN PİLOTLARA SABIR VERSİN: Bu işin başından beri bu bölgedeki rüzgâr konusunda gerekli uyarılar yapıldı ama verilen raporlar dikkate alınmadı. Kilyos’ta deniz mevsimi neden kısa sürer? Rüzgâr yüzünden. Sivil havacılıkta çalışan kime sorsanız hava oradan patlar, oradan dağılarak yayılır der. Misal, “kötü hava Çatalca’dan giriş yaptı” denir. E sen o havanın girdiği yerin altına meydan yaptın! Biliyorsunuz orada tepeler tıraşlandı, o bölge dolduruldu. Allah orada uçan pilotlara sabır versin.

 
YAKLAŞMA SİSTEMLERİ DÜZGÜN ÇALIŞMIYOR: Daha iyisini, büyüğünü yapıyorum diyorsun ama profesyonelce halledilmesi gereken birçok iş yapılmamış. Yere indikten sonra kullanılan yaklaşma sistemleri vardır. Bunlar doğru düzgün çalışmıyor. Aceleden açıları yanlış yapılmış deniyor. Aşağıdan manuel yanaştırıyor çocuklar.

 
LEYLEK SÜRÜLERİ GÖRÜYORUZ: Atatürk Havalimanında leylek görmezdik. Leylek, ufak kuş gibi değildir; Allah esirgesin, dağıtır motorları. Geçen inişte gördüm, leylek grubu alçalma hattında dönüyordu. Bu bir doğa olayıdır, doğa olayına kafa tutulmaz. Tutarsanız, doğa bir yerde öcünü alır.

 
ACELE YAPILDIĞINA DAİR O KADAR ÇOK KANIT VAR Kİ: Bu havalimanının acele yapıldığına dair o kadar çok kanıt var ki, aşağıda ofislere inen yollara inseniz ne demek istediğimi anlarsınız. Burası bir AVM mantığıyla yapılmış ama uçuş ekibinin yolu planlanmamış. Pilotlar ofislere çöp asansörleriyle iniyorlar. Dünyanın her yerine uçuyoruz. Oradaki standartları kendi ülkemde de görmek istiyorum bir havacı olarak.

 
MEYDAN YERİNE AVM YAPILMIŞ: Ben canının derdine düşmüş bir havacıyım. Bunlar, yazık günah feryatları. Meydan yerine AVM yapılmış buraya.

 
MESLEK ODALARI 5 YIL ÖNCE UYARMIŞTI:Tecrübeli pilotun birbirinden önemli uyarıları böyle. Aslında bütün bu uyarılar meslek örgütlerince havalimanı henüz proje aşamasındayken yapılmıştı. Ancak hiçbiri yetkililerce dikkate alınmadı.”

 
Şimdi, bu adamların sorumsuzluğunun derecesini tarihte bile bulmak zor.

 
Ekrem İmamoğlu İstanbul halkına nasıl bir yönetimiin altında olduğunu bu örnekle de anlatsın diyorum.

 
Bu adamlar yeni havalimanı yaptım, şu gün açtım diyecek diye ölsün mü bu vatandaş ya?

 
Ah, ben Atatürk havalimanını istiyorum ama nerdee?

 
ATATÜRK BİZE BÖYLE BİR ŞEY SÖYLEMEDİ

 
Erdoğan dün 19 Mayıs vesilesiyle Atatürk’ün sözüne istinaden, “Dahili bedhahlar bugün de var” dedi.

 
Ondan önceki gün de, “Atatürk gençliğe bağımsızlık için savaşın dedi, bugün de aynı durum var” gibi bir şey söyledi.

 
Atatürk ama bize bu anlamda birşey söylemedi. Kesin olarak söylemedi böyle bir şey.

 
Atatürk bize, komşu ülkelerde din devleti kurmak isteyenlere destek olup, o ülkenin rejimini yıkmaya çalışın demedi.

 
Atatürk bize yan komşunuzun içini yıkıp, sonra da 6 milyon ora vatandaşını ülkemize doldurun demedi.

 
Atatürk bize içerde muhalefet yapan vatandaşlara düşman muamelesi yapın demedi.

 
Atatürk bize çağdaş medeniyetin yolundan gidin dedi.

 
Demokrasiniz batı ölçütlerinde gelişsin dedi.

 
Yurtta sulh cihanda sulh dedi.

 
Atatürk bize, devletin malı deniz, yemeyen domuz demedi.

 
Lüks ve şatafat içinde çürümüş şark hanedanlığının içine düşün hiç demedi.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar