İlker Başbuğ Paşa’ya: Sizin o kararınız Türkiye’yi mahvetti

İlker Başbuğ Paşa’ya: Sizin o kararınız Türkiye’yi mahvetti
31 Aralık 2014 11:05

Bu makaleyi yazmamın nedeni kendi betimlemesi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin 26.Genelkurmay Başkanı orgeneral İlker Başbuğ’un önceki gün CNN-TÜRK’de Ahmet Hakan Coşkun’un ”Tarafsız Bölge” izlencesinde (program) 2009’da kurulan bir kumpas sonucu yargının ”Özel Kuvvetler Komutanlığı”na ait Türk ordusunun namusu sayılan ”Kozmik Oda”ya girip günlerce süren arama ve araştırma yapmasına izin vermesinin çok doğru bir karar olduğunu söyleyerek Silahlı Kuvvetlerimizi bir şaibeden kurtardığın belirtti ki esef verici bir anlayıştı.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Ben bu konuda İlker Başbuğ’u her zaman çok ağır kusurlu bir genelkurmay başkanı olarak görmüşümdür.

 

Bu vahim durumu defalarca yazmak istedim ama her defasında İlker Paşa’nın yurtsever bir komutan olduğuna inanarak vazgeçtim.

 

Ama o izlencede bu izni vermekle çok doğru bir karar verdiğini söyleyince dayanamadım; yazmaya karar verdim.

 

Neden?

 

Bir ordunun kozmik odası, metafor yapacak olursak o ordunun ırzıdır, namusudur.

 

Kozmik odanın araştırılmasına izin vermek tertemiz bakire bir kızın bekaret kontrolü yapılmasına izin vermek gibidir.

 

Bekaret kontrolünü yapanlar eğer kötü niyetli ise iş orada kalmaz, o izni verenin acizliğinden, korkaklığından, gafletinden ve saflığından yararlanarak tecavüze kadar yeltenirler.

 

Meselenin özü tam anlamı ile budur.

 

Yasal haklarını savunamayan bir general herhangi bir ordunun komutanlığını yapabilir mi?

 

Bu nedenle bir meseleyi daha ortaya koyalım.

 

2009’da Ordumuza ait bombaları taşıyan sivil bir kamyon refakatinde görevli astsubay olmasına rağmen alınan bir ihbar sonucu Ankara sınırları içinde polis tarafından durduruluyor ve arama yapılmak isteniyor.

 

Kamyonda görevli astsubay görev kağıdını çıkarıyor ve bu bombaların ‘’Özel Kuvvetler’’e ait olduğunu belirtiyor ama buna rağmen araç Emniyet Müdürlüğü bahçesine çekiliyor.

 

Bu açık ihlal şu yasaya rağmen yapılıyor.

 

Askeri bir şahıs veya araç suç veya şüpheli bir duruma karışırsa Merkez Komutanlığı’ndan bir görevli subay veya astsubay çağrılarak olaya birlikte el konulur.

 

Bu açık yasaya rağmen 26.Genelkurmay Başkanı orgeneral İlker Başbuğ bunu da sağlayamamış ve askerini, bomba yüklü kamyonunu bir kumpasa kurban etmiştir.

 

Biz bile askerde yedek subay kursunda ‘’Askeri İç Hizmet Kanunu’’ dersinde bu prosedürün böyle işlediğini öğrenmiştik.

 

Ama İlker Başbuğ Paşa bu basit prosedürü bile uygulatamıyor.

 

Hep düşünürüm; İlker Paşa bunu neden yapamadı.

 

Bir korkusu mu vardı?

 

Açıkları mı vardı?

 

Büyükanıt Paşa gibi önüne altından kalkamayacağı dosyalar mı konuldu.

 

Sözün bittiği yerde oldu ve bunların hiçbiri konuşulmadı.

 

Benim kanaatim Türk ordusunu küçük düşürücü durum bir korku sendromundan kaynaklanıyordu.

 

Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi İlker Başbuğ’un yurtseverlik duygularından asla kuşku duymam.

 

Böyle olmasına rağmen bir gerçeği de açıkça söylemekten çekinmeyeceğim.

 

O da tıpkı sanatçı olmak gibi komutan olmak da sonradan öğrenilmez, doğuştan gelen bir yetenek ve karakterdir.

 

Kusura bakmayın İlker Paşam ama o koşullarda Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü,Mareşal Fevzi Çakmak, Kazım Karabekir gibi paşalar olsaydı çok farklı davranırlar, yasaları çiğneyerek Türk ordusunu küçük düşürmek isteyenleri derdest ederek adalet yoluyla cezalarını verirlerdi.

 

İş burada mı kaldı?

 

Hayır, Türk ordusunu paçavra etmek isteyenlere korku sinyali verilerek o tarihten itibaren subay ve generallerin üstüne çullanılarak başta İlker Paşa olmak üzere gruplar halinde kodeslere tıkıldılar.

 

Türk ordusunu iğdiş etmek isteyenlere en iyi örnek Bülent Arınç’ın ‘’İyi ki bunların zamanında savaş olmamış yoksa yenilirdik’’ sözlerinden çok iyi anlamaktayız.

 

Aslında Bülent Arınç’ın bu sözünün anlamı ‘’Bunlar bizi şimdiye kadar boşuna korkutmuş, bunlar çok korkak insanmış; şimdiye kadar bunların enselerine çullanmalıydık’’ psikolojisini yansıtıyordu.

 

Evet, İlker Başbuğ’un yasal hakkını kullanamaması ve ‘’Kozmik Oda’’yı arama, inceleme izni verilmesinden sonra Türk ordusu yarılmış ve büyük korku içinde kabuğuna çekilmiştir.

 

Bugün Türkiye’nin bölünme noktasına gelmesinin nedeni bu korkakça karardır.

 

Bu kararla birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanlıklarındaki yurtsever, kafası çalışan kahraman subaylar, generaller ile Güneydoğu’da hain PKK’ya karşı savaşmış diğer komutanlar kodeslere tıkıldılar.

 

Yine bu talihsiz kararla birlikte Hain PKK şerefsizleri daha çok kudurmaya, vatanın kara bağrına daha çok şehit göndermeye başladılar.

 

Bu kararla birlikte küresel güçlerin yardımıyla iktidara gelerek adeta onlar tarafından rehin alınan ve onların arzuları doğrultusunda zorunlu politikalar üreten RTE, Türk ordusu korkusunu üzerinden atınca alçak PKK terör örgütü ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni aşağılanmış bir şekilde anlaşma masasına oturtarak ülkemizi bölme noktasına getirdi.

 

Bugün Güneydoğun fiilen bölünmüşlüğü ve Kürtçü vatan hainlerinin Cizre örneğinde olduğu gibi kalkışmaları askere jandarmaya molotof kokteyl atmalarının nedeni bu karardır İlker Paşa.

 

İlker Paşa, bir şey daha söylemek istiyorum size:O gün sizin verdiğiniz karar hiç de kurmayca bir karar değildi.

 

Kurmay subay milletlerin tarihinde zor zamanların, zor durumların strateji ve taktik adamlarıdır.

 

İlker Paşam, sakın bana ‘’Bu kararı vermeseydim devletin güvenlik birimleri birbiriyle çatışır, ülke bölünürdü’’ bahanesini söylemeyin.

 

Bir genelkurmay başkanı olarak öncelikle kılıçtan daha keskin kararlılığın, kaşlarını çok ser olarak çatman ve aksi bir durumda ne yapmak istediğini ortaya koyan bir cümlen yeterdi İlker Paşam.

 

Ve derhal yasalara aykırı olarak Türk ordusunun bombalarını taşıyan kamyonu durdurup kanunsuz olarak işlem yapan en alttaki polis memurlarından ta o emri veren amirlerine kadar hepsini yine yasalara uygun olarak ellerine kelepçe vurup askeri hapishaneye tıktırırdın.

 

‘’Kozmik Oda’’ araştırılması isteğine karşı da ‘’Orası Türk milletinin güvenlik bağlamında en yaşamsal organıdır, değil içeri girip araştırma yapmak, yan gözle bakan olursa yasal olarak suçluları en ağır şekilde cezalandırırız’’ sözlerini kamuoyu ile paylaşır, olayı baştan çözerdin İlker Paşam.

 

İlker Paşam, bir kurmay olarak şunu çok iyi bilirsiniz ki rakip veya düşman karşı taraftan korku sinyali aldığında saldırır, kararlılığını gördüğü anda geri çekilir.

 

Bir de şunu belirtmeden geçemeyeceğim, o da ‘’Kozmik Oda’’dan alınan askeri bilgilerin araştırma yapanların dağarcığında sır olarak kaldığını mı sanıyorsunuz?

 

Hayır, maşaları eliyle Türk ordusundan intikam alan ABD’nin Pentagon ve CIA’sına anında ulaştı ve ülkemizin savunma, saldırı planlarını inceliklerine kadar öğrenip değerlendirmeye aldılar.

 

ABD kimseyi bedava barındırmaz.

 

Zihinsel tutsaklar anında devletin bilgilerini efendilerine ulaştırırlar, onlar da küresel efendilerine.

 

‘’Kozmik Oda’’daki askeri bilgiler, doktrinler, stratejiler kaç yılda hazırlandı?

 

Bunlar artık sır olmaktan çıktığına göre yenisini hazırlamak için kaç yıl gerekli?

 

Yenisi hazırlansa bile ABD eski bilgilerden hareketle Türk ordusunun stratejik paradigmasını keşfettiği için yenisini anlamakta zorlanacağını mı sanıyorsunuz?

 

‘’Kozmik Oda’da inceleme kararı vermekle isabetli karar verdim yoksa Türk Silahlı Kuvvetleri şaibeden kurtulmazdı’’ mantığının neresinden tutarsanız dökülüyor.

 

Bence bu söz rahatsız olan vicdanın bastırılarak rahata kavuşma psikolojisidir.

 

Çünkü bilince ne kadar güzel telkinler yapılırsa yapılsın, bilinçaltı hep kayıttadır ve devamlı olarak gerçekleri yansıtır.

 

Tekrar ediyorum: “Kozmik Oda’’nın incelenme izni Türkiye’yi adım adım bölünme noktasına getirdi.

 

İlker Paşa isteseydi Tarafsız Bölge izlencesinde sitayişle bahsettiği Fenerbahçe’nin tarih yazmasından çok önce tarih yazabilirdi.

 

Herkesin yeni yılını en iyi dileklerimle kutluyor, 2015 senesinin ülkemizin ve milletimizin maruz kaldığı ağır koşullardan kurtulduğu bir zaman dilimi olmasını yürekten temenni ediyorum.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!