İktidar partisi için garanti sayılabilecek seçmen kesimi

İktidar partisi için garanti sayılabilecek seçmen kesimi
7 Mart 2017 17:30

Adalet ve Kalkınma Partisi için 16 Nisan’daki referandumda garanti veya çantada sayılabilecek bir seçmen kitlesi hala var.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 
Gözlem yapmaya çalıştım ve izlenimim şu ki…

 

 
1-Anadolu’dan büyükşehirlere göçünün tarihi 30 yılı aşmayan

 
2-Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sosyal paketleri kendisi ve ailesi için mali olarak çok önemli olan seçmen kesimi (anneannelere verilen 400 küsür Liralık yardım, yaşlılara bakım parası gibi)

 
3-Çocuklarının toplumun ahlaksızlığından korunması endişesi taşıyan, bu çerçevede çocukların dindar bir hükümet tarafından yetiştirilmesini isteyen seçmen kesimi (hükümeti dindar zannetmeye devam eden seçmen kesimi)

 
4-Hiç çalışmayan ve sosyal yardımlara tamamen muhtaç seçmen kesiminin önemli bir bölümü

 
5-İşte geldik en önemli maddeye, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin teşkilatlarının halkla çok yakın ilişkide olduğu tüm mahalle, köy, kasaba ve ilçeler. İktidar partisi sosyal doku olarak kendisine oy vermesi imkan dahilinde olan tüm yerleşim birimlerinde yakın takip ve ilişki içinde halkla. Kahvelerden tutun, aile babalarına kadar, ailenin annesine kadar söz konusu yerleşim biriminin parti teşkilatından kişiler vatandaşlarla birberi ilişki kurup, onları kontrol altında tutuyor. Ve, sosyal doku ve ekonomik nedenlerle zaten iktidar partisine oy verecek vatandaşlar referandumda evetine hayırına bakmadan bu teşkilatklardan gelecek işarete göre oy verecekler. Bu arada sendikaların veya akademisyenlerin halkın yoksul olduğuna dair sundukları rakamlar Türkiye gerçeğine uymuyor de facto. Örneğin açlık sınırı, yoksulluk sınır rakamları ile bu ülkede halkı etkileyemezsiniz. AKP seçmeni belli bir ekonomik bakış açısına sahip ve o kriter dolunca oyunu veriyor.

 

 
Şimdi gelelim şu soruya…

 
Yukarda anlattığım seçmen kesimi toplam seçmenin ne kadarını oluşturuyor?

 
Bu sorunun cevabı için ince işlenmiş sosyal haritalar lazım ve CHP şu ana kadar böyle bir haritayı dahi üretmedi.

 
Ancak kabaca şunu söyleyebilirim ki, son seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş olan seçmenin % 60’ı.

 
Yani, son seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş olduğu halde, referendumda yine de hayır diyebilecek çok önemli bir seçmen segmenti var.

 
Zaten seçim sonucuna etki edebilecek kesim de bu.

 

 
Yazının başında anlattığım seçmen kesimini hayıra yaklaştırmak çok zor ama Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu %60’lık seçmeni dışında kalan, en az % 40’lık kesim referandumda iktidar partisinden bağımsız olarak hayır diyebilir potansiyel olarak. (son seçimlerde AKP’ye oy vermiş seçmenin % 40’ı, genel seçmenin yüzde kırkı değil)

 

 
Bu kesime bir de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin sofistike üyelerini de katmak lazım.

 

 
Yani, görüş olarak AKP’li olmakla beraber, tek adamlık istemeyen ve tepesinde boza pişirecek otorite istemeyen kesim.

 

 
Bu en sonuncu kesimi, yani sofistike dediğim kesimi etkilemenin en iyi yolu kutuplaşmadan kaçınmak. (CHP açısından söylüyorum bunu)

 

 
Diğerleri için de önemli kutuplaşmamak ancak kutuplaşmamak ile siyasi söylem geliştirmek arasında bir uyum var, olabilir.

 

 
İşte bu siyasi söylem CHP açısından yakalanabilir seçmenin kafasını açmada önemli.

 

 
Ve, esasen “hayır”ın çok şansı var, bakalım bu şans yeterince kullanılabilecek mi.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan