İhsanoğlu: Siyasetin yargı üzerinde etkisi olmamalı

İhsanoğlu: Siyasetin yargı üzerinde etkisi olmamalı
26 Temmuz 2014 15:08

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın devletin imkânları ile seçim çalışmalarını yürütmekle suçladı. Seçimlerin 30 güne sıkıştırılmasını da eleştiren İhsanoğlu, tuhaf bir kampanya süreci yaşandığını söyledi.

 

 

Türkiye’nin aldatılmaya devam ettiğini öne süren İhsanoğlu, “Bir ülkede adalete olan güven sarsıldığı sürece o ülkede huzurdan, istikrardan bahsetmem mümkün değil. Yapılması gerekenin en başında hukukun üstünlüğünü temin etmek, insanların adalet karşısında eşit muamele görmesini sağlamaktır. Siyasetin yargı üzerinde etkisinin olmaması lazım, siyasetin yargıya müdahale etmemesi lazım” dedi.

 
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Antalya’da basın toplantısı düzenledi. Bu yolla “millet yolunda hizmet” için çıktıklarını kaydeden İhsanoğlu, seçim sürecinde kendisine yapılan bağışları açıklamayan Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi.

 
“Hakkın bildiğini kuldan saklamanın” bir Müslümanın şiarı olmaması gerektiğini belirten İhsanoğlu, “ Hakkın bildiğini de halkın bilmesi lazım. Çünkü bunun hesabı sırf bugün yarın değil, öbür dünyada da var” dedi.

 
Dünyanın en tuhaf seçim sürecini yaşadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı aday İhsanoğlu, “Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir seçim olmaz. Amerikanvari seçim iddiasındayız ama bu seçimi, 30 güne sıkıştırdık. Bağış ancak 9 bin lira olabilir. 9 bin lira yerine 10 bin lira verseler, veren de ceza alır alan da ceza alır. Böyle tuhaf bir kampanya devlet hiçbir kuruş vermiyor. Devlet iki adaya hiçbir kuruş vermiyor. Bir aday devletin büyün imkânlarını kullanabiliyor. Uçaklarını kullanıyor, helikopterlerini kullanıyor” ifadelerini kullandı.

 

 

SİYASETİN YARGIYA MÜDAHALE ETMEMESİ LAZIM

 

 

Türkiye’nin aldatılmaya devam ettiğini öne süren İhsanoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü:

 
“Mağduriyet devam ediyor, vesayet devam ediyor. Türkiye’nin kaderi bu gerçekler ters düz yapılarak millet aldatılmaya çalışılıyor. 12 senedir iktidardasınız mağduriyetten bahsediyorsunuz. Devlet 12 senedir sizin elinizde vesayetten bahsediyor, Türkiye’nin çelişkileri. Türkiye’nin çok sıkıntıları var biz bu sıkıntıları düzeltmek için yola çıktık, programımızı ona göre belirledik ama en mühim mesele adalet sistemidir. Adalet mülkün temeli diye biz söz vardır. Bu bazı mahkemelerin salonlarında yazılır. Mülk ne demektir? Mülk devlet demek, mülk varlık demek zenginlik demektir. Ama bu varlığın, bu devletin, bu milletin temeli çürükse çöker. Maalesef öyle bir noktaya geldik ki bu temel su aldı. Politikası ile bu temel çürümeye başladı. Bir mahkemenin ak dediğine başka mahkeme kara diyor. Burada taraf olanlar mağdur olanlar yıllarca haksız yere hapis yatanlar uğradıkları gerçek mağduriyetin yanı sıra bu konularda ilgisi olmayan sade vatandaşın adalete olan güveni sarsılıyor. Bir ülkede adalete olan güven sarsıldığı sürece o ülkede huzurdan, istikrardan bahsetmem mümkün değil. Yapılması gerekenin en başında hukukun üstünlüğünü temin etmek, insanların adalet karşısında eşit muamele görmesini sağlamaktır. Siyasetin yargı üzerinde etkisinin olmaması lazım, siyasetin yargıya müdahale etmemesi lazım.”