İhanetlere karşı Atatürk’ün “Bursa Nutku” emri

İhanetlere karşı Atatürk’ün “Bursa Nutku” emri
18 Haziran 2013 21:34

Büyük Türk Milleti’nin ulu önderi Mustafa Kemal ATATÜRK, dünya tarihinin kaydettiği en büyük ve dahi liderlerden birisidir.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

En büyük eserim dediği kurduğu “Cumhuriyet”i Türk Gençliği’ne emanet etmiştir ve bu yönde olabilecek tehlikelere karşı yapılması gereken direktifleri en açık bir şekilde vermiştir.

Cumhuriyet’in ve yaptığı çağdaş akılcı devrimlerin belli bir süreç içerisinde oturmayacağını bildiği için bağnaz gerici yobaz yöneticiler tarafından her zaman yıkılıp yok edilmeye  maruz kalmasına karşı,despot diktatörlerin kurduğu hükümetlerin oluşturacağı resmi görünümlü zorba güçlere karşı nasıl davranılmasaı gerektiğini “BURSA NUTKU”nda çok net ve hiçbir açıklamaya gerek kalmadan bildirmiştir.

“BÜYÜK NUTUK” ve “GENÇLİĞE HİTABE”de Türk Milleti’nin kurtuluş ve Cumhuriyet yolunda yaptığı amansız mücadeleler ile “Cumhuriyet”i “Türk Gençliği”ne emanet ettiğini ve bunun nedenlerini açıklar.

Fakat “BURSA NUTKU” bunlardan çok farklı olarak “Cumhuriyet” ve “Devrimler” tehlikeye girdiği zaman “Türk Gençliği”nin nasıl ve hangi yüksek boyutlarda mücadele edileceğini ve bu yolda ki yöntemleri ortaya koymuştur.

Her Türk Genci’nin ve “Ben yurtsever bir Türk’üm” diyen herkesin “BURSA NUTKU”nu her gün defalarca okuyarak tam anlamıyla özümsemesi ve içselleştirmesi Milletçe yaşamsal bir gereksinimizdir.

Öyle ki, “BURSA NUTKU”nu bir ebedi yaşam rehberi olarak üzerimizde taşımamız ve çocuklarımıza ezberletmemiz gerekir.

Azgın ve çılgın Atatürk düşmanı beyinsiz hain alçak diktatöryel yönetimlere ve onların “Türk Milleti” üzerine acımasızca,öldürürcesine saldığı kendi oluşturdukları resmi görünümlü zorba güçlere karşı “BURSA NUTKU” “Türk Milleti”ni dipdiri tutar her koşulda galip getirir.

İŞTE ULU ÖNDER’İN “BURSA NUTKU”

Türk Genci,
devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardı” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek”

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.”

“İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!”

Her Türk evladı elbetteki her koşulda yılmadan, usanmadan gereğini yapacaktır.

Durmak yok; yola devam ediyoruz, “Cumhuriyet”i ve “Devrimler”i hainler ve emperyalistlerle işbirliği yapan alçaklara karşı koruyacağız, yücelteceğiz.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!