İddianamede Kırker ve Akın Öztürk detayı!

İddianamede Kırker ve Akın Öztürk detayı!
28 Nisan 2017 11:36

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı’ndaki faaliyetlere yönelik iddianame tamamlanmıştı.

 

 

 

İddianamede, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin askeri kanadın 1 numarası olmakla suçlanan Akın Öztürk ile darbe girişimi kapsamında komutanlıkta komutayı ele geçiren Ahmet Bican Kırker’le ilgili de dikkat çeken detaylar var. Öztürk, darbe girişimi püskürtüldükten sonra rehin tutulan generallere ‘geçmiş olsun’ demiş.

 

 

İddianamede, dönemin Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker’in darbeye teşebbüs kapsamında 15 Temmuz gecesi Etimesgut Zırhlı Birlikler Okul ve Eğitim Tümen Komutanlığı’na giderek, komutayı ele alıp mevcut tümen komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol’un derdest edilmesi emrini vererek, Akıncı Üssü’ne götürülmesini sağladığı belirtildi. İddianamede, o gece Zırhlı Birlikler’den 2 tankın, Jandarma Genel Komutanlığı ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gitmek için çıkarıldığı; ancak vatandaşların tepkisi ve engellemesi üzerine birliğe geri döndükleri anlatıldı.

 

 

KARARGAHA SALDIRI VAR’ DENİLEREK PERSONEL SİLAH BAŞINA ÇAĞRILDI

 

 

İddianamede, darbe girişimi öncesi sözde atama emriyle Tümgeneral Erdoğan Akyol’un Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine atandığı, yerineyse şüpheli Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker’in görevlendirildiği anlatıldı. Bu sözde emrin ardından 15 Temmuz günü saat 22.00 sıralarında şüpheliler Ahmet Bican Kırker, Faruk Yaman ve Semih İlhan’ın Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümen Komutanlığı’na geldiği ve bu şüphelilerle darbe girişimine katılan diğer rütbeli şüpheliler tarafından tümen nöbetçi amirliği vasıtasıyla darbe girişiminde görev alacak personelin tümene, mesaiye çağrıldığı anlatıldı. Ayrıca iddianamede, şüphelilerin personele büyük karargahlara terör saldırısı olduğu Genelkurmay Karargahı’nda da 17 şehidin olduğu ve Ankara üzerinde uçan sivil tip uçağın bomba yüklü olduğu, bu uçağın her an bir saldırı düzenleyebileceği, karargahların korunması için planlama yapıldığı ve tüm personelin silah başı yaparak araçlara personel ve mühimmat yüklenmesi konusunda emir verdiği belirtildi.

 

 

‘KOMUTANIM UZATIYORSUNUZ’

 

 

 

İddianamede, müşteki Tümgeneral Erdoğan Akyol’un sözde atamayla kendi yerine atanan şüpheli Ahmet Bican Kırker’le telefonda görüştüğü ve Kırker’in Akyol’a, “Komutanım devletimize karşı büyük bir kalkışma başladı. Müdahale edeceğiz. Ayrıntılı planlamayı ben biliyorum, yerinize ben atandım. Merak etmeyin emanetiniz bizdedir. Karargahta sizi bekliyorum, gelince sizi bilgilendireceğim” dediği ve Akyol’un da saat 22.45 sıralarında tümen karargahına geldiğinde Kırker tarafından karargah binası önünde selam durarak, karşıladığı anlatıldı. İddianamede, komuta kademesine geçen Akyol’un atama konusunda amiri olan Muharebe Destek Komutanı Korgeneral Metin İyidil’i telefonla aradığı, bu sırada şüpheli Ahmet Bican Kırker’in, Akyol’a, “Komutanım uzatıyorsunuz” dediği ve şüphelilerden İsa Sancaklı’nın da Akyol’un kollarından tutarak, odadan çıkartıp, diğer şüphelilerin de yardımıyla derdest ederek, Akıncılar 4. Ana Jet Üssü Komutanlığı’na götürdüğü belirtildi.

 

 

AKIN ÖZTÜRK ‘GEÇMİŞ OLSUN’ DEMİŞ!

 

 

Yeni Şafak’ın haberine göre ise darbecilerin atama listesinde pasif görevi olan ve kalkışma sırasında derdest edilerek darbenin merkez üssü Akıncı’ya götürülen Etimesgut Zırhlı Birlikler Komutanı Tümgeneral Erdoğan Akyol’un ifadesinde de önemli detaylar yer aldı.

Akıncı Üssü’ndeki misafirhanenin 17 numaralı odasında tutulduğunu kaydeden Akyol, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı: “Yatakların çarşafları sökülmüştü. Bir tane de elbise dolabı vardı, dolabın içerisinde askı dahi hiçbir şey yoktu. Binbaşının ‘ara’ diye bağırması üzerine üsteğmen üzerimi aradı. Bu esnada koridordan elleri önde olacak şekilde bağlı, ağzı beyaz şerit bantla bantlı birisini de derdest edilmiş vaziyette geçerken gördüm. Sonradan bu kişinin Yaşar Güler olduğunu anladım. Daha sonra ellerimi önden plastik kelepçeyle bağladılar ve kapıyı kilitlediler.”

 

 

Akyol Akıncı Üssü’nden kurtarılma anını ise şöyle anlattı: “16 Temmuz günü saat 16.00 sıralarında kapı açıldı ve bana ‘geçmiş olsun’ diye biri hitap etti. Gözümü açtı, ellerimi çözdü, gelen kişi özel kuvvetlerden kamuflajlı bir albaydı. Yanında da sivil kıyafetli Kara Kuvvetleri Genel Plan Prensipler Başkanı Tümgeneral Atilla Şirin vardı. Beni bu şekilde kurtardılar, koridora çıktığımızda Akın Öztürk (tutuklu), Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal ve Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç (tutuklu) oda oda gezip generallere geçmiş olsun dileklerini iletiyorlardı. Odalardan birinden Orgeneral Yaşar Güler, Eskişehir Hava Kuvvet Komutanı, 4. Kolordu Komutanı gibi generallerin de serbest kaldığını gördüm.”

 

 

3’ER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE…

 

 

İddianamenin mahkemece kabul edilmesi halinde, aralarında Tuğgeneral Ahmet Bican Kırker’in de bulunduğu 52 şüpheli, 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 22,5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanacak.