İç güvenlik paketindeki maddeleri RTE kendisi için yasalaştırmak istiyor

İç güvenlik paketindeki maddeleri RTE kendisi için yasalaştırmak istiyor
5 Şubat 2015 15:55

Öncelikle şu hususu belirtelim ki, İç Güvenlik Paketi’ndeki maddelerin yasalaşıp yaşama geçirilmesini RTE ülkenin çıkarları için değil, geldiği nokta itibari ile paranoya seviyesinde yirmi dört saat aşırı korku ve endişe içerisinde yaşadığı için kendi selameti için Meclis’ten geçirmek istiyor.

 

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

RTE, karakter itibari ile ”benmerkezli” bir kişiliği sahiptir.

 

Bulunduğu her ortamda ve devlet yönetiminde bütün tekerlerin kendisi için dönmesini ister ve bugüne kadar devlet yönetiminde uyguladığı yöntem bundan ibarettir.

 

RTE ”benmerkezli” olduğu için sürekli olarak Anayasa ve yasaları çiğneyerek devamlı bir cürüm işleme atraksiyonu içerisindedir.

 

Cumhurbaşkanı olduktan sonra buna daha yoğun ve hızlı bir şekilde devam ettiğini bilmeyen tek bir yurttaş bulunmamaktadır.

 

RTE, Türkiye ve toplumun aleyhine olarak işlediği cürümler sonucunda birgün kendisine karşı toplumsal bir patlamanın oluşabileceğini hesap ederek şimdiden önlem alıyor.

 

Tıpkı şimdiye kadar yaptıkları ve yapmak istedikleri gibi bu önlemler hep kendi güvenliğine yöneliktir.

 

Örneğin, devlet başkanlığını istemesi gibi.

 

Cemaati kendisi için potansiyel tehlike olarak gördüğü için okulları ve bankasına yönelik yaptığı olumsuz yıkıcı, yok edici girişimler gibi.

 

Cemaatin adamları olarak nitelendirdiği polis ve yargı mensuplarını oraya buraya sürerek veya görevden elçektirerek işlemler yaptığı gibi.

 

Şimdi, toplumu bir beyinyıkama işlemine tabi tutmak için, moda tabirle kendi lehine algı yaratmak için İç Güvenlik Paketi’ni daha çok güneydoğuda PKK terör örgütünün yapacağı terör eylemlerini bastırmak için çıkarmak istediğini pompalamaya çalışıyor ki, bu külliye bir yalandan ibarettir.

 

Neden?

 

Bu sorunun yanıtı son derece basit; çünkü daha önce çıkardığı yasa ile güneydoğuda askerin operasyon yapma iznini mülki idare amirlerinin iznine bağlayarak TSK’yı adeta mefluç etmiştir.

 

Ve şunu da çok iyi biliyoruz ki, güneydoğudaki vali ve kaymakamlardan oluşan mülki idare amirlerinin önemli bir kısmı RTE’den korktukları için askerin operasyon taleplerine kesinlikle olumlu yanıt vermemişlerdir.

 

Herkesin anımsayacağı gibi geçtiğimiz Ekim ayında meydana gelen güneydoğudaki Kobani bahanesi ile meydana gelen olaylarda kanıbozuk teröristler askeri kışlalara molotofkokteylerle saldırdıkları halde asker sinmiş ve zerre kadar ateşle karşılık vermemiştir.

 

Çünkü PKK ile Oslo’da yapılan ihanet görüşmelerinde o zaman kendilerine RTE’nin temsilcisi olarak katıldığını söyleyen zamanın Başbakanlık müsteşar yardımcısı Hakan Fidan tarafından ‘’Bölgede şikayet ettiğiniz yöneticiler varsa bize haber verin hemen değiştirelim…’’ mealinde sözler söylenerek söz verilmiştir.

 

Tüm bu rezaletlikler ortadayken şimdi bu İç Güvenlik Paketi denilen demokrasinin tamamen rafa kalktığı ve RTE’nin diktatörlüğünü daha pekiştirici numaraları millete mi yutturacaklar?

 

Bu paketle yurttaşların bırakın can ve mal özgürlüğünün korunması, bilakis bunlar tamamen ortadan kaldırılıyor.

 

Çünkü açıktan belinde silahla dolaşan polise sınırsız bir yetki veriliyor.

 

Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde polise böyle sınırsız yetki verilemez.

 

Sosyolojik bir tespittir ki, dünyanın hiçbir ülkesinde polis böyle bir yetkiyi taşıyacak yapıda değildir.

 

Valiler ve kaymakamlar her ülkede hükümetin adamları oldukları için onlara da kişilere müdahale bakımından yetki verilemez.

 

Bu yetkiler bütün hukuk veya hiç olmazsa kanun devletlerinde yargıçların uhdesindedir.

 

Çünkü yargıçlar tarafsızdırlar ve hiç olmazsa tarafsız bir mekanizma tarafından atamaları yapılır.

 

Polis, meslek psikolojisi açısından her zaman verilecek bu yetkileri ki, istediği zaman kişilerin üstbaş, araba, ev, işyeri aramalarından tutunda gerektiğinde tabancası ile vurmaya kadar son derece akıldışı, çılgınca yetkiler veriliyor.

 

Dünyanın her tarafında, polis verilen yetki oranında bu yetkileri kötüye kullanma oranı artar.

 

Örneğin kendisine yardımcı olmayan esnafa veya borç istediği kişiye bu talepleri karşılanmadığı taktirde, verilen bu yetkileri kötüye kullanmayacağını kim garanti edebilir?

 

Bırakın onu, her mesleğin psikopatları olduğu gibi polisin içinden çıkabilecek psikopatların bu korkunç yetkilerden yararlanarak yurttaşların can, mal ve ırz güvenliklerinin her an tehlikede olabileceğini sağduyulu insanların ayırtında olduğu bir gerçektir.

 

Getirilen bu Paket’teki maddelerin hepsi toplumda infilak oluşturacak mahiyettedir.

 

Bu nedenle böyle içi bomba dolu bir paketin geçmemesi için TBMM’deki tüm siyasal partilerin canhıraş bir şekilde mücadele ederek buna engel olmaları toplumsal yaşam ve yurttaşların selameti açısından çok önemlidir.

 

Ve, seçime katılacak tüm partilerin bu İç Güvenlik Paketi’nin kendileri için bomba yüklü kamyonlar kadar tehlikeli olduğunu anlatacak enstrüman yapmaları RTE ve onun AKP’sini bu girişimden kaçındıracaktır.

 

Bu korkunç tasarı RTE’nin emri ile geri çekilse bile seçimlerde yine önemli bir malzeme olarak kullanılabilir ve ‘’AKP yine iktidara gelirse yurttaşları tutsak haline getirecek İç Güvenlik Paketi’ni seçimlerden hemen sonra çıkaracaktır’’ propagandası üzerinden AKP şiddetle demokratik dövülmeye tabi tutulmalıdır.

 

Genel Kurul’da görüşülmesi önümüzdeki haftaya ertelenen bu bomba yüklü korkunç paket için muhalefet partileri bir birliktelik halinde çalışarak tüm konuşma haklarının kullanılması ve verilecek önergelerle uzatmaların oynanması ile birlikte kamuoyuna da gerekli mesajın verilmesi şu seçim öncesi yurttaşları bir beladan kurtarmakla birlikte partiler için de propaganda vesilesi olacağı kesindir.

 

Aydınlarımızın ve tüm bilinçli yurttaşlarımızın bu tehlikeli paketi bütün yönleri ile halka anlatması ve sosyal medyada bol bol işlenmesi gerekmektedir.

 

RTE’nin on iki yıl boyunca kendi çıkarları için işlediği cürümlere karşı kendi zihninde tasarladığı şekilde meydana gelebilecek, Allah korusun sosyal patlamalar paranoyasının bedelini milletimiz ödeyemez.

 

Türkiye nüfusu 78 milyona ulaştı.

 

Bir kişi elinde sopa ile sürekli olarak koskoca milleti dövüp dolandıramaz.

 

Zaten zamanı geldiğinde RTE Yüce Divan’da hakkındaki tüm cürüm dosyaları ile birlikte çok adil bir şekilde yargılanacağına yürekten inanıyorum.

 

Hiçbir önlem RTE’yi yargılanmaktan alıkoyamayacaktır.

 

 

İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!