İBB Meclis toplantısından sonra o gazeteci sordu: Neresi yalan? Neresi iftira? Neresi algı?

İBB Meclis toplantısından sonra o gazeteci sordu: Neresi yalan? Neresi iftira? Neresi algı?
10 Temmuz 2019 09:48

25 yıllık gazetecilik yaşamımın bana öğrettiği en önemli kurallardan biri “siyasetçilerle polemiğe girmeme” kuralıydı.

 

 

Deniz Zeyrek/ Sözcü
Münazaralarda en büyük silahı hamaset, ajitasyon, demagoji olanlarla, fikirle, veriyle baş etmek imkansızdır. Siz hangi bilgiyi, hangi veriyi paylaşırsanız paylaşın, istediğiniz kadar somut olgulardan söz edin, onlar “algı” der, “iftira” der, “yalan” der çıkar işin içinden.

 
7 Haziran 2019 Pazar günü yayınlanan “51 günün bilançosu” başlıklı yazımla ilgili benzer bir durum yaşadım.

 

 

“ALGI, YALAN, İFTİRA” KOROSU

 

 

Önce, İstanbul Valiliği bir açıklama yaptı. Özetle 51 günlük harcamanın rutin olduğunu, borçlanma olmadığını ve alınan personelin de geçici olduğunu duyurdu. Açıklamanın finalinde “yalan ve iftiralarla” yargıda hesaplaşmaktan söz ediliyordu.
Sonra, “Yunanistan da İmamoğlu’nu istiyor” hipoteziyle Trabzonlu Ekrem İmamoğlu hakkında “Pontus” algısı yaratmaya çalışan, ağzı da iyi laf yapan bir belediye başkanı aldı sazı eline: “Algı, yalan, iftira…”
Nihayetinde İmamoğlu rakamları açıkladı, biz de canlı canlı izledik.
Şimdi gelin bakalım ben ne yazmışım, durum neymiş?
Ne yazmıştım?

 
– “İstanbul’un borcu 26.7’den 30 milyara çıkmış.”
İmamoğlu ne dedi? 28.8 milyar TL net borç var ve bugüne dek ödenmesi gereken 5.8 milyar borç ödenmemiş. Bu ne anlama geliyor? İstanbul’un borçları, 31 Mart’a göre sadece 2.1 milyar TL artmamış, ödenmiş olması gereken ve ödenmeyen, parasal karşılığı da başka yerlere harcanmış 5.8 milyar TL de ekstra borç kalmış. Yani gelecekte kasaya girecek 5.8 milyar TL, şimdiden harcanmış, resmi olarak olmasa da fiilen borçlanılmış. Bu durumda benim yazdığım 30 milyar TL’lik rakam insaflı bir rakam olarak kalmış.
Ne yazmıştım?
– İBB’nin kasasından sadece 16 Haziran’da 1.7 milyar TL çıkmış.
İmamoğlu ne açıkladı? 1.7 milyar TL harcanmış. Üstelik o para Temmuz’da Maliye’den belediyeye verilmesi gereken 1.7 milyar TL’lik kara gün parasıymış ve erken çekilip harcanmış. “Türkiye tarihinde ilk kez olmuş” diyen İmamoğlu’nun “Kasada maaşlar ve vergiler için para bırakılması gerekirken Belediye ile iş yapmış kişilerin geçmişe dair borçlarını kapamak öncelenmiştir” sözleri de harcamaların apar topar nereye yapıldığını gösteriyor. İmamoğlu’nun o 51 günde 980 milyon TL’nin bir haftada nasıl harcandığını anlatırken yüzüne yansıyan şaşkınlığı fark ettiniz mi?
Ne demiştim?
– 31 Mart’ta 82 bin olan personel sayısı 84 bin 500’e çıkmış.
Valilik açıklamasında sadece ihtiyaç doğrultusunda personel alımı yapıldığı söylendi. Hatta 883 kişilik can kurtaran, temizlik ve güvenlik personelini örnek verildi. İmamoğlu’nun 31 Mart-23 Haziran arasındaki istihdam rakamını açıklaması bu konudaki gerçeği de ortaya çıkaracaktır.
Soruyorum şimdi?
Neresi yalan?
Neresi iftira?
Neresi algı?

 
Bir çift sözüm de hem İstanbul Valisi, hem de İstanbul Meclisi’ndeki AK Parti grubu ile iyi geçinme kaygısı ile hareket ettiğini düşündüğüm İmamoğlu’na:
Benim yazım üzerinden SÖZCÜ’yü hedef alan AK Parti’liye yanıt verirken, “Orada Vali Bey’in şahsına dönük yanlış ifadeler vardır. Bunu ben de biliyorum. Şimdi yapacağım sunumda doğru ifadeleri aktaracağım. O da gazeteciyi bağlar” dediniz.

 
Gazetecilik hayatım boyunca ister sıradan vatandaş olsun, ister en üst düzey devlet görevlisi, hiç kimsenin şahsına ilişkin olumsuz değerlendirme yapmadım, yapmam. Bu ilkeyle, söz konusu yazımda da Sayın Vali’nin şahsına dönük tek bir “yanlış ifade” kullanmadım.
Evet o yazı beni bağlar ama yazıda dikkat çektiğim israf ve savrukluk 16 milyon İstanbullu adına hem Sayın Vali’yi hem Sayın İmamoğlu’nu bağlar.
Bir siyasetçi ve bir bürokrat olarak sıkıştıklarında el ele verip gazetecileri suçlamayı bırakıp önlerindeki enkazı kaldırmaya çalışmaları memleket için daha hayırlı olacaktır.

 

 

https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/deniz-zeyrek/hani-yalan-iftira-ve-algiydi-5222594/