Hicri yılbaşı ve Harran Ovası
31 Ekim 2013 09:12

Ey Yüce Türk İslam alemi! Yazımız, Hicri yılbaşı ve Harran Ovası hakkında olacaktır.

Numan ALADAĞ H&H YORUM

Cenab-ı Allah nasip ederse, 03-Kasım- Pazar gününü Pazartesi’ne bağlayan Hicri yılbaşı gecesidir. 04- Kasım Pazartesi günü Muharrem ayının ilk günüdür.

İnsanlığın refah ve mutluluğunu gaye edinen yüce dinimizin haram ve yasak kıldığı kötü huylardan biri de lüzumsuz israftır.

Yüce Türk İslam alemi ve Harran Ovası halkı olarak, takvim yılına bir iki ay kala yılbaşında ne içeceğiz, ne yiyeceğiz ve nerede yılbaşını kutlayalım, şu yakınımıza nasıl bir hediye alalım diye peşinen planlar ve hayaller yaparız. Takvim yılına gösterdiğimiz faaliyetleri niye Hicri yılbaşında gösteremiyoruz?

Büyük Türk Milletinin sanayi toplumu olmasını engellemek için, takvim yılı onlar için bir fırsattır. Takvim yılında hediyeleşmeyi fırsat bilen, ihanet şebekesi dış güçler ve yurtiçindeki uzantıları aracılığı ile paha biçilemeyecek hediye alışverişleri yapılmaktadır. Bu alışverişlerle Türkiye’de sanayileşmenin ve modern tarımın engellemesi onlar için bir fırsattır. Çünkü ilgili karar organlarını bu hediyeleşmeler sayesinde etkiliyorlar. Harran Ovası’nda meyveciliğin gelişmemesi ve halen demirbaş ürünlerin yerine alternatif ürünler yetiştirilmemesi de, Allah aşkına dikkat çekici değil midir? İhanet şebekesi ülkeleri ve uzantıları, madem ki, Türkiye’yi seviyorlar niye mübarek günlerde, hayır dağıtan sosyal kuruluşlar aracılığı ile ihtiyaç sahibi fakirlere hediyeleşmeyi yapmıyorlar? Yapmazlar. Perde arkasındaki planları kendi ülkelerindeki firmalara alternatif olup, rekabet edecek üretimi Türkiye’de engellemektir. Yüce Türk Milleti ve Harran Ovası halkı olarak, bu oyunların farkında mıyız?

Kurban Bayramı’ndan yirmi gün sonra Hicri yılbaşıdır. Hicri yılbaşı Muharrem Ayı’nın birinci günüdür. Allah’a şükürler olsun Harran Ovası’nda varlıklı insanların yapacağı hayır ve hasenat, Harran Ovası’ndaki fakir fukaraya yetecek derecededir.

İsraf ve saçıp savurmak, fert ve toplumu yoksulluğa ve felakete sürükleyen, toplumları yıkan korkunç afetlerin başında gelir.

Kişinin sahip olduğu maddi ve manevi varlıkları lüzumsuz ve ölçüsüz olarak harcaması israfdır. Yeri ve zamanı geldiği halde onu harcamayıp tutmanın da İslam prensiplerinde yeri olmayıp, cimriliğin ta kendisidir.

Cenab-ı Allah, Kuran-ı Kerimde ”Elini boynuna bağlayıp (Cimri kesilme), büsbütün de saçma. Sonra kınanmış ve pişman olmuş bir halde oturup kalırsın.” buyurarak cimriliği de, israfı da haram kılmakta ve servetlerin harcanmasında ortayolu, ölçülü olmayı tavsiye etmektedir. İsraf ve cimrilikten sakınan Mü’min; her nimeti ihtiyaç olan yerde kullanır; O; ölçülü, tutumlu, cömert ve gönlü açık kimsedir.

Ey Yüce Türk İslam alemi!

İşte, yazımıza başlık olarak koyduğumuz cimrilik hastalığına müptela olanlar, cimrilik ve israfılarının karşılığını görecekleri gibi, yarın ahirette de mallarının, mülklerinin hesabını vermekte en müşkül duruma düşecekleri aşikardır. Unutmayalım ki, israf ve cimrilik cehennemden bir daldır.

Yüce Türk İslam alemi ve Harran Ovası halkı olarak, Allah’tan korkmalıyız, öğütlerini dinlemeliyiz, itiat etmeliyiz Mallarımızı da Allah yolunda, mübarek günlerde aile, akraba ve çevremize hayrı olarak, harcayalım. Kim nefsinin fanatik cimriliğinden korunursa, işte onlar muradlarına erenlerin ta kendileridir.

NOT:

HİCRİ YILBAŞI: İslam aleminin önemli mübarek günlerindendir. Bu gece yapacağınız ibadet ve duaları, cenab-ı Hak geri çevirmez.

Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, gazileri minnetle anar, hastalara acil şifalar dileriz.

Cenab-ı Allah, Yüce Türk İslam alemini, bu mübarek günlerden mahrum etmeyen kullarından eylesin. Yapacağınız hayır ve duaları kabul etsin.

HİCRİ YILBAŞINIZ KUTLU OLSUN