Herkes kendiyle meşgul

Herkes kendiyle meşgul
25 Temmuz 2016 17:30

Şu anda Türkiye’de hemen herkes darbeci olmadığını ispat etmeye çalışmakla meşgul ve demokrasiyi kendine dert edinen pek yok.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 

Bir gitti, pir gitti her şey.

 

 

 

TSK’dan tutun, işadamlarına, gazete patronlarına, STK’lara, gezici olarak tanınan sanatçılara, herkes darbeci olmadığını ispat etmeye ve Erdoğan’ın dikkatini çekmeye çalışıyor.

 

 

 

Şimdi bakın, bu noktada şöyle birşey de var…

 

 

 

Türkiye’de kutuplara mensup insanlarda artık daha berlirgin bir biçimde karşılıklı olarak birbirini kabul etme, ortak vatandaşlık, ortak değerleri savunuyor olabilmenin mutluluğuna özlem gibi bir durum var.

 

 

 

Bu siyasi olarak kötü bir şey değil.

 

 

 

 

Ama bugün Türkiye’de eğer hiç kimse, hiçbir kurum, gazetelerde yayınlanan işkence edilmiş, dövülmüş tutuklular fotoğraflarına tepki vermiyorsa burda çok büyük bir sorun olduğu ortada.

 

 

 

 

Üstelik darbe nedeniyle tasfiye dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar çok sayıda insana uzanmaz, zira hiçbir toplumsal sistemde terörle mücadelede bu kadar onbinlerce insanın gözaltına alınması mantıklı değildir, makul değildir, hukuki değildir.

 

 

 

 

AB ülkeleri bu siyasi gerçeği tarihsel olarak da çok yakndan tanıdıkları için yaygın gözaltı, tutuklama ve işten atmalara karşı çıkıyorlar.

 

 

 

 

On binlerce kişiyi işten atmak, bunlar Fethullah sempatizanı olsa bile, bir hukuk devletinde normal bir durum olamaz.

 

 

 

 

Ben bundan yıllar önce Ergenekon ve Balyoz davalarında bu davalar nedeniyle AİHM’den yüzlerce ceza çıkacağını yazmıştım, sonradan bu davaların hepsi mahkum edildi ve haksızlıkları teyid edildi.

 

 

 

 

Bugün de şunu söylüyorum, bugün Türkiye’de gerçekleşen bu yaygın tutuklama, gözaltı, işten atma, emekli maaşını durdurma, işyerine, parasına mahkeme karaı olmadan el koyma nedeniyle Türkiye AİHM’den ceza alacak.

 

 

 

 

Gerçi o zamana kadar olan olacak ama hukuk devletinin teorisinin kuşa çevrilmesine izin verilmemeli, en azından demokratlar, aydınlar ve hukuk devleti yanlıları ağzını açıp bir-iki görüş bildirmeli.

 

 

 

 

Hepimiz insanız ve bir hukuk devletinde seri, kategorik ve mahkeme kararlarına dayanmayan temizlik hareketleri meşru değildir.

 

 

 

 

Bu arada…

 

 

 

Uluslararası Af Örgütü dün Pazar günü mesai yapmış ve Türkiye’den gelen akut şikayetleri değerlendirip, akşam saatlerine açıklama yapmış. Uluslararası Af Örgütü Avrupa Direktörü John Dalhuisen Erdoğan’ın tutuklulara işkence yaptırdığını (Alman Focus gazetesinin bu konudaki haberinin manşeti aynen, “Erdoğan hapisteki darbecilere işkence yaptırıyor” idi), gözaltında ve tutuklu olan bilhassa da üst düzey askerlere tecavüz edildiği yönünde ellerinde güvenilir raporlar olduğunu söyledi.

 

 

 

 

Biz de zaten birkaç gündür basında ağzı burnu kırılmış, şirişirilmiş askerler görüyoruz.

 

 

 

İşkenceyi resmen muşru hale getiriyorlar, ki, bu meşruiyet devam ederse karakoldaki polis de üstlerine bakıp, eline geçeni döver.

 

 

 

 

Hükümet bunu derhal durdurmak zorunda.

 

 

 

 

Ayrıca bu tecavüz olayı nedir, üst düzey askerlere tecavüz ile onların onurları ezilmek isteniyor muhtemelen ama elindeki tutukluya tecavüz ettiren bir devletin onuru yoktur asıl.

 

 

 

 

Tecavüzde şerefini kaybeden tecavüz edendir, edilen değil.

 

 

 

 

Bir de bu avukat bulamama meselesi var.

 

 

 

 

Avukat herkesin hakkıdır, darbeci de olsa, El Kaideci de olsa.

 

 

 

 

Sen adam olup, devletini teslim etmeseydin ortaklarına sırf ordu zayıflasın diye.

 

 

 

 

Şimdi bu darbecilere avukat yok da neyin nesi, bu kadar mı çöktü bu toplum hukuki nosyon olarak?

 

 

 

 

Dikkat edin bir de, gazeteler dahi anmıyor artık işkence görüntülerini ve sadece kendilerin ne kadar da darbe karşıtı olduğunu ispata çalışmakla meşguller.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan