Hekimlerin, halk hekimlerine tavır almalarını anlamak çok zor

Hekimlerin, halk hekimlerine tavır almalarını anlamak çok zor
14 Ocak 2014 10:54

Saygıdeğer okuyucularımız, yazımızın konusu hekimlerin, halk hekimlerine karşı tavır almaları hakkında olacaktır.

 

Numan ALADAĞ H&H YORUM

 

Sanayi ötesi toplum ülkelerinin, Türkiye’deki, cüzdan muhasebesine odaklı, uzantıları, bakın ne diyor? ”Bitkisel ürünler kalp krizini tetikliyor.” Bu ifadeyle, açık ve net bir şekilde sanayi ötesi toplum ülkelerinin, Türkiye’de faaliyet gösteren kuruluşların uzantısı olduklarını itiraf etmektedirler.

 

OĞULOTU, nanegiller familyasından bir bitkidir. OĞULOTU, İbn-i SİNA’dan günümüze kadar başarıyla kalp ve sinir krizlerini önleyip, kullanılmıştır. Ayrıca İbn-i SİNA’ya göre OĞULOTU kalbi neşeyle, zihni güçle donatır. Kalp tedavisinin en iyi, doğal ve yan etkisiz bitkisi olduğu kanıtlanmıştır. Bu Mübarek bitkinin faydaları, cüzdan muhasebesine odaklı olmayan ve Allah korkusu olan, gerçek araştırmacılar ve Dünya’nın bir çok ülkesindeki hekimler modern tıp tarafından da onaylanmıştır. Cüzdan muhasebesine odaklı olup, çalıştığı kurumun daha da çok kar elde etmesi için, bilinçsiz ve reklam amaçlı açıklamalarda bulunanların, ARGE kültüründen mahrum olduğunu onaylamaktan başka bir şey değildir. Ayrıca etiket edinip para kazanma uğruna, OĞULOTU ile ilgili hiç bir araştırma yapmadan ”Bitkisel ürünler kalp krizini tetikliyor.” açıklaması cehaletliktir. Hastaların moralini ve iradesini güçlendirme yerine, tam tersine hastaların moralini bozup, iradesini zayıflatma, vatandaşın iyi niyetini fırsat bilerek çalıştığı sağlık kurumuna daha da çok hastanın başvurma yollarını arama düşüncesine haiz bir hekimin, Allah korkusu. vicdan sahibi, asil ve Vatan sevgisi olduğundan bahsedebilirmisiniz? Menfaat duygu ve düşüncesine haiz bazı meslek sahiplerinin para ve etiket için veremeyecekleri maddi ve manevi taviz yoktur. Lafla İslamiyet olmaz. Namuslu, şerefli ve asalet sahibi bir insanın, yaptığı mesleki yemine sadık olmalıdır. Yüce Türk İslam alemini enayi yerine koyup, ekonomik darboğaza sürüklemek; kimsenin haddine değil!

 

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Bey’in, ”Yolsuzluk yapanın Allah belasını versin.” açıklamasının ne kadar isabetli ve yerinde olduğunu unutmamalıyız.

 

OĞULOTU’NUN FAYDALARI:

 

Tabiatı: Oğulotu ikinci derecede sıcak ve birinci derecenin başlangıcında kurudur.

 

Birleşimi: %0.6-%0.18 arası uçucuyağ. %42-citronella. %32-38 arası citrol. Ayrıca, genariol, tanen, acı maddeler, monoterpene, sesguiterpene ve flavonoidler içermektedir.

 

Bitkisel ürünler, kalp krizini tetikliyor diyen, cüzdan muhasebesine odaklı ve Allah korkusu olmayan gafiller, önce OĞULOTU’nu araştırıp, ondan sonra o açıklamaları yapsınlar. Hodri meydan diyorum!

 

OĞULOTU kalp krizine faydalı mıdır, değil midir diyenlere sesleniyorum! İslamiyet’te insanların moralini ve iradesini zayıflatmak yoktur, vicdan muhasebesi yapmak, Allah’tan korkarak hareket etmek vardır. Ahlak, insanlara ait bir faaliyet şeklidir. Hiçbir hayvandan ahlaki davranış beklenilemez. Hayvanlar iç güdüleriyle, yani canının istediği gibi hareket eder.

 

İnsanlar da canının istediğini yapar. Bazen yasalar, bazen insanlar bu davranışlara karşı çıkınca, insan da sözlerine ve faaliyetlerine çeki düzen verir, böylece atalarından ve çevresinden aldığı terbiye (ahlaki faaliyet) başlar.

 

2013 yılında taze zencefilin kilosu yıl boyunca ortalama 7-8 lira idi. Türk Milleti, zencefil tüketim kültürünü genişleterek alıştı ve Zencefil kullanılmasından dolayı başta kış hastalıkları olmak üzere, bazı hastalıklar ve kimyasal içerikli ilaç tüketimi azaldı. Bunun yanında hem devlet hem de özel hastanelere kısmen de olsa başvuru rakamları azaldı. Ekim-2013 den itibaren taze zencefilin fiyatı 25-28 lira arasına çıktı. Zencefil kullanım çemberinin genişlemesi münasebetiyle, ekonomik bakımından etkilenen kurum ve kuruluşlar, zencefil ithalatçılarını etkileyerek yeterince zencefil ithalatı yapılmamıştır. İthalatın kısıtlanması münasebetiyle fiyatların yüksekliğinden dolayı vatandaşın alım gücü de böylece düştü ve vatandaş, kimyasal ilaç kullanımına ve özel hastanelere baş vurmaya zorlanmıştır.

 

TARIM BAKANI’NA ÇAĞRI!

 

Tarım bakanı Mehdi Eker, bakanlık yetkilileri, Şanlıurfa ziraat mühendisleri odası, Adana-Antalya-Şanlıurfa il ziraat odaları ve diğer ilgili sosyal dilim kuruluşları ile müşterek bilimsel müzakereler yapıp, ortaya çıkan sonuçlara göre bahar arefesinde olmamız bir şanstır münasebetiyle, zencefil üretiminin, başta Harran Ovası olmak üzere, Çukurova ve diğer bölgelerde zencefil ekimini teşvik edici planlama müzakerelerinde ortaya çıkacak olumlu sonuçların acilen faaliyete geçirilmesi; ülkemizin hem ekonomik hem de sağlık bakımından stratejik bir önemi olduğu yabana atılmamalıdır. Tarım bakanı Mehdi Eker bey, eğer zencefil ekimini Türkiye de gerçekleştirmesine söz verirse 30 Mart mahalli idareler seçiminde seçmene önemli müjdeler vermiş olur.

 

Zencefil ile ilgili en önemli önerimiz; 23-63 ekseninde ve Akçakale belediye başkan adaylarının seçilmeleri halinde, Zencefil ekim alanlarının genişletilmesi önemlidir. Tabi ki, bu önerimiz cüzdan muhasebesi yapan gafillere değil, vicdan muhasebesi yapan ve samimi olan Müslümanlara’ dır.

 

Hekimlerin, halk hekimlerine tavır almalarını anlamak çok zor… Oysa hekimlerin de muayene ettikleri hastaların hastalıklarını teşhislerinde yanıldıkları, reçete verdikleri ilaçların dozunu ayarlamada hatalar olduğu bizzat hastaların, hatta hasta olup da meslektaşlarının muayenesi sürecinde bu tür yanılgıları yaşadıkları bilinmektedir.

 

Hekimler arasında da özel hastane ile devlet hastanesinde yaşayanların hastaya bakış açılarındaki farklılıklar da malum…

 

Hastalığın pençesinde kıvranan hastaların psikolojisinden anlayarak muamele edenler müstesna olmakla birlikte, hastayı para kapısı görüp de olmadık ve gereksiz tahlil, röntgen, emar vb uygulamalar yanında hiç gereği olmadan ameliyat olan hastaların da yaşadıklarını Türk kamuoyu tarafından bilinmektedir.

 

Halk hekimlerinin de tedavide hataları olma ihtimali var mıdır? Evet… Ancak, Halk hekimlerinin tedavilerinin hiçbirinin hastalara faydası olmadığı yanı sıra zararlı olduğu söylenemez.

 

Öğle olsa, hastaların yönelimi bu istikamette değişir. Değerli hekimlerimiz, hastalara olan muamelelerini gözden geçirerek, hastalıklar karşısındaki başarıları ile sağlayacakları vicdan muhasebesi sahibi ve memnuniyet odaklı tercih edilirliklerini artırmalıdırlar. Başkalarını suçlama yerine.

 

Çünkü alanda yapılacak bir bilimsel çalışmalarda her iki kesimin de başarı/başarısızlık ihtimallerinin birbirine yakın olduğu söylenebilir.

 

NOT: OĞULOTU ile ilgili daha geniş kapsamlı yazımızı bekleyin.

 

Cenab-ı Allah, Yüce Türk İslam alemine önder olan ve olmaya aday olanları, haram zevklerden helalına döndürmeyi nasip etsin ki, kötülüklerin kapısını kapatıp, iyiliklerin kapısını açsın.

 

Vatan Şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, gazileri minnetle anarız. Cenab-ı Allah, hastalara acil şifasını veren kullarından eylesin.

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Aziz Atam, ruhun şad mekanın cennet olsun
‘CUMHURİYET’, bizi biz yapan ortak değerimizdir
Hicri yılbaşında huzur ve bereket bizimle olsun