Türkiye, hava kirliliği ve erken ölümlere sebep olan kükürtdioksit emisyonunda 10’uncu sırada yer alıyor. Kirliliğin önlenmesinde en önemli engel olarak, enerji sektörünün kömür, petrol ve doğalgaza dayalı olması gösteriliyor.

 

 

Burcu Cansu/ Birgün

Temiz Hava Hakkı Platformu, tüm dünyadaki kükürtdioksit emisyonu ile ilgili çarpıcı veriler içeren bir rapor açıkladı. Rapora göre, Türkiye, 2018 yılında hava kirliliği kaynaklı asit yağmurları ve erken ölümlere sebep olan kükürtdioksit emisyonu en yüksek ülkeler arasında 10’uncu sırada yer alıyor.

Greenpeace Hindistan’ın NASA Ozon Görüntüleme Aracı görüntülerinden faydalanarak hazırlanan raporda, 2018 yılında Türkiye’nin insan faaliyetleri kaynaklı kükürtdioksit emisyonunda dünyada 10’uncu sırada bulunduğu bildirildi. Raporda, 2018 yılında asit yağmurları ve erken ölümlere sebep olan kükürtdioksit emisyonunun en yüksek 10 ülke sırasıyla şöyle:

 

1.Hindistan
2. Rusya
3. Çin
4. Meksika
5. İran
6. Suudi Arabistan
7. Güney Afrika
8. Ukrayna
9. ABD
10. Türkiye

 

 

Raporda, Türkiye’de kükürtdioksit emisyonunun yüzde 90’ının kömür kaynaklı olduğu belirtildi. Kömür kaynaklı kükürtdioksit emisyonun en yoğun olduğu bölgeler Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan Termik Santralları ile Muğla olarak açıklandı. Kükürtdioksit kaynaklı hava kirliliğinin önlenmesinde en önemli engel olarak, ‘enerji sektörünün kömür, petrol ve doğalgaza dayalı olması, düşük emisyon standartlarının uygulamasındaki eksiklikler’ gösterildi.

 

 

HASTALIKLARIN VE ERKEN ÖLÜMLERİN SEBEBİ

 

 

Kükürtdioksitin asit yağmurlarının, hastalıkların ve erken ölümlerin kaynağı olduğu belirtilen raporda, şunlar kaydedildi:

“Kömürlü termik santrallar ve fosil yakıt kullanan sanayiler insan kaynaklı kükürtdioksit emisyonlarının üçte ikisinden sorumlu. Hava kirliliği yaratan kükürtdioksit, ölümlere ve hastalıklara yol açan maddeler arasında yer alıyor. Kükürtdioksit sadece kömürlü termik santralların bulunduğu bölgelerde bulunmuyor, partikülleri rüzgâr yoluyla farklı bölgelere de taşınabiliyor. Küresel kükürtdioksit emisyon kaynaklarına ilişkin veriler, kömürlü termik santrallar ve fosil yakıt sanayileri için daha yüksek emisyon standartlarının gerekliliğini ve fosil yakıtlardan bir an önce kurtulmanın önemini bir kez daha gösteriyor.”

 

 

MEVZUAT DÜZENLEMESİ TAMAMLANMALI

 

 

Temiz Hava Hakkı Platformu bileşenlerinden Halk Sağlığı Uzmanları Derneği temsilcisi Dr. Melike Yavuz şunları aktardı:

“Tüm kirletici limitlerinin Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) limitleri ile uyumlu hale getirilmesi için mevzuat düzenlemesinin tamamlanmasını ve bu limitlerin işletmedeki sanayi tesisleri için istisnasız uygulanmasını talep ediyoruz” dedi.

 

 

GÜNDE 1 PAKET SİGARAYA EŞDEĞER

 

 

Bilim insanları, hava kirliğine sürekli maruz kalmanın, akciğer ve alt solunum yolları hastalıklarına yakalanma riski bakımından günde bir paket sigara içmeye eşdeğer olduğu uyarısında bulundu.

Sonuçları ABD Tabipler Birliği yayımladığı bir araştırma kapsamında, ABD’de yaşayan yaşları 45-84 arasındaki 7 binden fazla sağlıklı yetişkini 10 yıl boyunca izleyen bilim insanları, hava kirliliği oranlarının yüksek olduğu metropollerde yaşayan kişilerde nefes darlığına neden olan kronik bir akciğer hastalığı olan amfizemin ortaya çıkma riskinin, hava kirliliği oranlarının düşük olduğu yerlerde yaşayıp günde bir paket sigara içenlerle eşit olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya önderlik eden Columbia Üniversitesinden Dr. Graham Barr, “Hava kirliliğine maruz kalmanın amfizeme yakalanma riskini belirgin şekilde artırdığını gördük. Bu, günde 1 paket sigara içmeye eşdeğer bir risk oluşturuyor ve vücuda 3 yıl ilave yaşlanmaya eşdeğer bir zarar veriyor” ifadesini kullandı.

 

 

https://www.birgun.net/haber/hava-kirliliginde-turkiye-ilk-10-da-265455