Halk ve gençlik çağdaş uygarlık yolunda yürüyor, Gandi nerede?
12 Eylül 2013 09:57

Anıtkabir Özel Defterini imzalayan Kılıçdaroğlu, deftere şunları yazdı:

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

“Sevgili Genel Başkanımız, aziz Atatürk, büyük eseriniz CHP’nin 90. kuruluş yıl dönümünde manevi huzurunuzdayız. Her zaman olduğu gibi hedef gösterdiğin çağdaş uygarlık yolunda azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz. Özgürlüğün ve bağımsızlığın bir karakter olarak ortaya çıktığı kuruluşumuzda aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Ruhun şad olsun”

Erdoğan, “İçişleri Bakanıma 24 saat içinde AKM’yi ve Cumhuriyet Alanı’nı temizleyin dedik. Şimdi soruyorlar ‘Polise talimatı kim verdi?’ diye. Polise talimatı ben verdim. İşgal kuvvetlerini mi izleyecektik? Dünya zil takıp oynasın diye. Bunu mu seyredecektik? Oralar temizlendi” dedi.

CHP’li vekillerin polislere küfrettiklerini, kayıtlarının bulunduğunu ileri süren Erdoğan, CHP’nin şimdiye kadar tek başına iktidar olmadığını anımsattı. CHP’nin “yamalı bohça gibi koalisyon hükümeti” kurduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: “CHP Genel Başkanı ve hemşerisi provokasyon yapıyorlar.”

“İki kez Şam’a giden CHP heyetine rehberlik ve aracılık eden kişi, hem Reyhanlı saldırısını hem de kamplara yönelik bombalama, öldürme ve kaçırma girişimlerini planlayan şahsın ta kendisidir” diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Hatay’da gazeteci, tüccar, işadamı kılığındaki bazı karanlık şahısların ajanlık derecesindeki, vatana ihanet derecesindeki faaliyetleri tespit edilmiştir. Bunlar tutuklanarak yargıya teslim edilmiştir. Maalesef bu şahısların CHP içindeki bazı milletvekilleriyle irtibatları da tüm delilleriyle, belgeleriyle tasdiklendi. Örneğin CHP’ye yakın bir gazetenin Hatay temsilcisi, ajanlık yaptığına dair çok bariz delillerle şu anda tutuklanmış durumda.”

“Sıkılmış yumruklarla el sıkışamazsınız.”

Bir insan yaşamının bir bölümünde yanlış yaparken diğer bir bölümünde doğru davranamaz. Yaşam bir bütündür.

Bizi yok edecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz “İnsan” insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.

Şiddetin kökleri; çalışmadan elde edilen zenginlik. ahlaktan yoksun ticaret, insanlıktan yoksun bilim, özveriden yoksun tapınma ve ilkeden yoksun politikadır.

Her sabah kalktığım zaman kendi kendime şöyle söz veririm: Dünya üzerinde vicdanımdan başka kimseden korkmayacağım. Kimsenin haksızlığına boyun eğmeyeceğim. Adaletsizliği adaletle yıkacağım ve mukavemet etmekte ısrar ederse onu, bütün mevcudiyetimle karşılayacağım.

Siz kendi elinizle teslim etmedikçe, kimse kendinize olan saygınızı elinizden alamaz.

Mahatma Gandi

ATATÜRK’ÜN BURSA NUTKU

Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır.

Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu,Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç,Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir! diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek.

Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.

İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

Türk halkı ve gençliği üstüne düşen vazifeyi yerine getirmeye zor şartlar altında kör omak, ölmek pahasına yerine getiriyor, henüz sopa ve silaha sarılmadı umarız sarılmadan bunlara gerek kalmadan cumhuriyetini ve devrimlerini korur. Halk ve gençlik büyük bir sabırla şiddete baş vurmadan Gandi gibi direnişini sürdürüyor hemen hemen her gün yürüyor. Gandi koca İngiliz imparatorluğunu yürüyerek şiddete baş vurmadan ülkesinden kovdu darısı başımıza.

Mustafa Mersinoğlu 11 Eylül 2013 İngiltere