Gurur ve Alçak gönüllülük
8 Mayıs 2014 09:46

Saygıdeğer okuyucularımız! Yazımızın konusu, Kayseri ve Elazığ’ın 1950-1980 yılları arası, tanınmış asil ve soylu ailelerinden, Milletvekili-Senatör’lerinden, merhum İbrahim Kirazoğlu ve Cahit Dalokay’ ın, gurur ve alçak gönüllülük, sohbetleri hakkında olacaktır.

Numan ALADAĞ H&H YORUM

Kirazoğlu ve Dalokay’ın, asil ve soyluluğunu tarih ve yaşam boyu yaptıkları toplumsal hizmetler ve geriye bıraktıkları maddi ve manevi miraslar da onaylıyor. Kim ne derse desin. Her şey aslına rücu eder. ”Asluhu fesluhu.”

KİRAZOĞLU VE DALOKAY’IN SOHBETİ:

Ey Yüce Türk İslam alemi! Cenab-ı Allah kendini beğenen ve daima böbürlenen insanları sevmez.
İnsanladan (makam ve varlıkları ile kendisini büyük görerek) yüzünü çevirme, yolda şımarık (çalımla) yürüme, Zira Allah kibir taslayan, kendini beğenip öğünen hiç kimseyi sevmez.

İslamiyetin gayesi insanları biribirleriyle kaynaştırmak, güven ve huzur içerisinde hem bu dünyada, hem de öbür dünyada mutluluklarını sağlamak olup, ayrıca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yükü de böylece asgariye indirilmiş olunur. Bununla beraber toplumda utanma, ar haya ve ahlak bakımından insanlar çeşitlidir. Bir kısmı Allah’tan korkarak, vicdan muhasebesi yapar, bir kısmı da, cüzdan (Haram) muhasebesi yaparak, Allah’ın yasakladıkları faaliyetleri yapıp, isyankar, kendini beğenmiş ve kibirlidir. Bu tür ahlaklara haiz olanlar, insanlar arasındaki ilişkileri etkileyip, onların birlik, beraberlik ve vicdan muhasebesi yapmaya ve kaynaşmalarına engel olmaktır.

Ey Yüce Türk İslam alemi! Dikkat ederseniz kendini beğenme ve kibir, psikoloğ’lar tarafından da onaylanan bir hastalık belirtisidir. Bu ahlaka haiz olanlarda ya aşağılık duygusu denilen bir saplantının değişik biçiminde ki tezahürü, veya cehaletin, aldanmanın bir sonucudur.

Kibir ve gurur kabalığın, hamlığın, terbiye görmemişliğin, hayalperestliğin bir tezahürü; tevazu ise asaletin, insanlığın, saygınlığın ve gerçek vicdan sahipliliğin alameti olduğunun bahçe de ki meyveleridir. Bu mana da Kur’an-ı Kerim’de tevazu ve alçak gönüllülük övülmüş, kibir, kendini beğenme ve böbürlenmeye odaklanmıştır. Hatta o kadar ki, kötülüğün ve şerrin sembolü olan, şeytanın sırf kibiri ve kendisini üstün görmesi sebebiyle Allah’ın Rahmetinden ebediyen kovulduğunu, aşağılanıp ve hakir duruma düştüğü beyan buyrulmuştur.

Allah’ın Resulü, herkese durumuna göre muamele eder. Peygamberimiz H.z. Muhammed (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde; ”Allah güzeldir güzelliği sever, kibir ise hakkı kabul etmemek ve insanları hor görmektir.” buyuruyor. Başka bir hadis-i şeriflerinde, ”Gerçek tevazu, bütün iyiliklerin başıdır.” buyuruyor.

İslam büyüklerini ve önderlerinin bu konudaki öğütleri ne kadar güzel ve manalıdır:
”Ey insan! Cenab-ı Hak seni topraktan yaratmıştır. Toprak gibi gönülsüz ve mütevazi ol. Madem ki, topraktan yaratıldın, ateş gibi yakıcı ve inatçı olma, korkunç ateş baş çekti, sivrildi, yukarıya çıkmayı sevdi. Toprak ise tevazu ile yumuşaklık gösterdi. Ateş, yükselip kibirlendiği için ondan şeytan yaratıldı.”

Toprak gibi yumuşak ol ki, senden renk renk güller ve başaklar fışkırsın.
”Yücelik istersen, alçak gönüllülüğü seç, çünkü yücelik damına çıkmak için tevazudan başka merdiven yoktur. ”

”Gök ekinler dimdik durduğu halde, olgun başağın boynu eğri, yönü toprağa doğrudur. Akıllı ve olgun insan da mütevazi olmalıdır.”

Herkes iyi bilmelidir ki, bir kimse gurur sahibi ise, kalbinden insanlara karşı hiddet ve kin taşıdığını kaıtlayandır. Alçak gönüllülük ise, tevazu gösteren, kudret sahibi iken affeden ve kuvvetli olduğu zaman adaletle faaliyet gösterendir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin, Ay Yıldızlı bayrağının daima dalgalanması uğruna şahadet şerbeti içen Aziz Vatan şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve bu sohbeti bizlere miras bırakan manevi amcalarım, Cahit Dalokay ve İbrahim Kirazoğlu’nu da şükran ve Rahmetle yad edelim. Gazileri Minnetle Analım. Hastalara dua edip, şifa dileyelim.

HADİS-İ ŞERİLER-ÖZDEYİŞLER

1- Kibir edeni Allah alçaltır, alçak gönüllü olanı yükseltir. (Hadis-i şerif)
2-Bilgisizliğin en büyüğü, kendini beğenmektir. (Hz. Ali)
3- Kibir, insanı yanlızlığa mahkum eder. (Hz. Ali)
4- Kibir, bele bağlanmış taş gibidir, onunla ne yüzülür ne de uçulur. (Hacı Bayram Veli)
5- İslam aleminin gücü, vicdan sahibi olup, çalışanların birleşip, sabır etmesi ile gerçekleşir. (Cahit Dalokay)
6- Bir insan, varlığı ve makamı ile değil, aldığı terbiye ile ve yaptığı hayırlı işlerle iftihar etmelidir. (Cahit Dalokay)
7- Sabrın en büyüğü, Allah’ın Kur’an-ı Kerim de yasakladığı haram olan işlere karşı nefsine hakim olmaktır. (Cahit Dalokay)
8- Ne mutlu o siyasetçiye ki, halkına karşı gurur ve kibir ahlakına bulaşmamıştır! (İbrahim Kirazoğlu)

Bir sonra ki yazımızda beraber olmak dileğiyle.