Gül’ün Sulh vurgusu samimi mi?

Gül’ün Sulh vurgusu samimi mi?
30 Ağustos 2013 17:30

 

Gül bugün Anıtkabir’deki 30 Ağustos törenlerinde Anıtkabir defterine şöyle yazmış…

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

“Aziz Atatürk, tarihiminizin en önemli günlerinden büyük zaferin yıl dönümünde bizlere miras bıraktığınız Cumhuriyet’i emin adımlarla geleceğe taşımanın gururu içinde huzurunuzdayız. Vatanı işgal edilen, bağımsızlığına kasdedilen yüce milletimiz, önderliğinizde emsali olmayan bir mücadele vermiş, şanlı ordumuz üstün komutanızla tarihe altın harflerle yazılan bir başarıya imza atmıştır. Büyük Taaruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi ile sadece nihai zafere ulaşmadınız, milletimizin hür ve müstakil yaşama kararlılığını, Anadolu’nun sonsuza kadar yurdumuz olduğunu da tüm dünyaya ilan ettiniz. Ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak ve koyduğunuz hedeflere ulaşmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz.

 

Türkiye, ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ düsturunuz doğrultusunda kararlı bir şekilde ilerlemeye devam edecek, uluslararası arenada etkin, her alanda gelişmiş, güçlü ve müreffeh bir ülke olarak daima yükselecektir. Sizi, silah ve dava arkadaşlarınızı, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm mensuplarını, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi, gazilerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhunuz şad olsun.”

 

Gül’ün yazdıkları görüldüğü gibi oldukça etkileyici…

 

Yalnız, “yurtta sulh, cihanda sulh”a değinmesi içinde bulunduğumuz sıcak Suriye olayı dikkate alınmadan yapılmış olamaz.

 

O halde, Gül’ün bugün Anıtkabir defterine yazdıklarından, Suriye ile savaş durumuna karşı olduğu sonucu çıkıyor.

 

Ama bu böyleyse hakikaten, neden bugüne kadar bu yönde bir ifade duymadık onun ağzından?

 

Erdoğan ile ters düşmemek için diye düşünülebilirdi belki ama…

 

Mesela, 23 Ağustos cuma günü gazatelerde yer alan ifadeleri bize bugün Anıtkabir defterine yazdıklarına kuşku ile bakma hakkını kuvvetle veriyor…

 

Bakın, 23 Ağustos’da Gül neler demiş, alıntılıyorum…

 

Cuma namazı çıkışı soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’de yaşananlarla ilgili söylenecek söz kalmadığını ifade etti ve ekledi: “Artık fiili adım atma zamanı. Türkiye gerekeni yapmaya hazırdır”. Gül devamında şunları söyledi:

 

‘Bu manzaraları görüp de, tabii ki, vicdanı sızlamayan, bu üzüntüyü kalbinin derinliklerinde hissetmeyen kimse yoktur. Bizim halkımız bu hissiyat içerisinde, ben de aynı hissiyat içerisindeyim” diyen Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Bu katliamı yapanlar tarihte lanetle anılacaklardır. Uluslararası hukuk nezdinde, günü geldiğinde, muhakkak bunun hesabını vereceklerdir.

 

Suriye’de yaşananlarla ilgili artık söylenecek söz kalmamıştır. Artık fiili, somut adım atma zamanıdır. BM Güvenlik Konseyi’nde diplomatik manevralarla ve ayak oyunlarıyla bu işleri geçiştirmenin ve zamana yaymanın maliyeti de çok büyük olacaktır. Bu, BM sistemini çökertecektir bütün insalık vicdanında. Bu acıların tekrarlanmaması için uluslararası camianın hep beraber, ki Türkiye buna hazırdır, gerekeni yapması şarttır.’

 

Şimdi burda sözü edilen fiili adım herhalde, “Yurtta sulh cihanda sulh” değil, başka birşey, yani fiili bir savaş hali.

 

O zaman şunu sormak hakkımız…

 

Gül Anıtkabir defterine gerçek düşüncelerini mi yazdı yoksa Erdoğan’ın gideceğini düşünüyor da, “Yurtta sulh cihanda sulh” düsturuna bağlı Türklerin güvenini mi kazanmaya çalışıyor?

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar