Gül’ün üslubuna benzemiş!

Gül’ün üslubuna benzemiş!
25 Nisan 2014 09:11

 Cumhuriyet yazarı Utku Çakırözer yazdı:

 

Dünya, Erdoğan’ın 24 Nisan AçıklamasınıDeğerlendiriyor

 

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Ermenilerin soykırım tezlerinin 99. yıldönümü öncesi yaptığı açıklama sonrasında, Batı başkentlerinde ve onların Ankara’daki büyükelçiliklerinde önceki gece ve dün kapsamlı değerlendirme ve analizler yapıldı.

 

Büyükelçiler toplandı

 

AB ülkelerinin Ankara’daki büyükelçileri dün sabah saatlerinde bir araya gelerek Erdoğan’ın açıklamasını masaya yatırdı. Görüştüğümüz Avrupalı diplomatların açıklama ile ilgili öne çıkan değerlendirmeleri şöyle: – Açıklama Avrupalılar için büyük sürpriz oldu. 24 Nisan’da Ankara’dan her yıl olduğu gibi klasik “Ermenileri kınama” açıklaması bekliyorlardı. Daha önce bu tür kritik açıklamalar öncesi AB başkentlerini bilgilendiren Dışişleri bu kez bilgilendirme yapmadı.

 

‘Yeni unsurlar var’

 

– Açıklama genel olarak olumlu bulundu. Diplomatlar Türkiye’nin geçmişte dönem dönem yaptığı açıklamaların bir bölümünün bu açıklamada da yinelendiğini belirtirken bazı “yeni” unsurlar olduğunun altını çiziyor:

 

1- Seviye yükseldi: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu “Ermenilerin acısını paylaştığını” ilk söyleyen isim olmuştu. Bu açıklamada yeni olan unsur, “acı paylaşma” söylemi ilk kez Başbakan seviyesinde ifade edildi.

 

2- Taziye dileği: Bu açıklama ile Türkiye Cumhuriyeti ilk kez 1915 olaylarında hayatını kaybeden Ermenilerin ailelerine taziye dileğinde bulundu.

 

Gül’ün üslubuna benzemiş

 

3- Üslup: Açıklamanın üslubu da çok dikkat çekici bulundu. Avrupalı bir büyükelçi “Bu üslubu genelde Cumhurbaşkanı Gül’den duymaya alışmıştık. Başbakan’dan ilk kez bu üslubu işittik” değerlendirmesi yaptılar.

 

Seçim öncesi dünyaya mesaj

 

– Yapılan değerlendirmelerde, açıklamanın arka planında nasıl bir stratejinin yattığı da merak konusu. Bazı diplomatlar bunu yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilintilendiriyor. Başta ABD ve AB olmak üzere dünyaya “Erdoğan’ın kriz konularını çözme becerisinin” gösterilmek istendiğini düşünüyorlar.

 

– Bazı diplomatlar ise açıklamayı Ermenilerin “soykırımın 100. yılı” iddia ettikleri 2015’e yönelik organize çalışmalarına karşı Türkiye’nin geliştirdiği yeni tezin en önemli unsuru olarak görüyor.

 

– Açıklamanın “çerçevesinin” de iyi çizildiği görüşünde olan Avrupalı diplomatlar, “Türkiye’nin bilinen görüşlerinin önemli bölümü de bu açıklamanın içinde yer alıyor” değerlendirmesini yaptılar.

 

Gerisi gelecek mi?

 

– Avrupalı diplomatların yanıtını en fazla merak ettiği konu ise Erdoğan’ın yazılı açıklamasını, Türkiye tarafından atılacak yeni adımların izleyip izlemeyeceği. Bu yüzden açıklama ile ilgili şimdilik sadece “Olumlu” değerlendirmesi yapmakla yetinip, bir çeşit “Bekle ve gör” politikasını benimsemiş gözüküyorlar.

 

BAHÇELİ CHP İLE İŞBİRLİĞİNE ‘SOĞUK’

 

Toplumun önemli bir kesimi, muhalefet partileri CHP ile MHP’nin Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a karşı ortak politika izlemesini bekliyor.

Dün bu köşede, Yalova’da yenilenecek seçimin, bu açıdan mini prova olacağını yazmıştık.

Oyların büyük çoğunluğunu alan iki aday (Yalova örneğinde AKP ve CHP) dışındaki partilerin -özellikle de MHP’nin- oylarının “ikinci tur” haline gelen Yalova seçiminde sonucu belirleyeceğine dikkat çekmiştik. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile önceki gece yapılan TBMM resepsiyonunda bu konuyu görüşme fırsatı bulduk.

“Siz Yalova’da AKP karşısında CHP’yi destekler misiniz? Buna karşılık CHP de sizi Iğdır ve Mahmudiye gibi MHP’nin güçlü olduğu merkezlerde destekleyebilir” sorumuza Bahçeli şu yanıtı verdi:

 

“1 Haziran’da yapılacak seçimler için partimize verdiğimiz talimat, ‘30 Mart’taki adaylarımız ve listelerimizle aynen seçime tekrar girilecek’ demek oldu.

Bu siyaseten olması gereken bir durumdur.

Parti olarak ilkemiz o gün nasıl girmişsek, yenilenen seçimlere de aynen gireceğiz.”

Bahçeli, Köşk seçimi konusunda da tutumunu şöyle aktardı:

 

“Türkiye’yi kamplara ayırmışsanız, cepheleştirmişseniz, Türkiye’de bir gerilim stratejisi yaparak bu noktalara gelmişseniz, yüzde 51 ile cumhurbaşkanı olsanız dahi, toplumda gerilim, kamplaşma, cepheleşme ortadan kalkmaz.

Artarak sürer.

Onun için mutlaka tespit edilecek olan aday, belli bir oranda toplumu kucaklayabilecek bir oy potansiyelini ortaya çıkarmalı. Bu milletin evlatlarının içerisinde, bu özelliği taşıyacak şahsiyetler vardır, partiler buna yönelmelidir.

Cumhurbaşkanlığı adayımız ileriki günlerde belli olur.

Herkes MHP’yi bekliyor.

Bunun çok güzel bir cevabı var; her sese kulak vereceksin, kulağı kimseye kaptırmayacaksın!”

 

Bahçeli’nin bu açıklamalarından, hem yenilenecek Yalova seçiminde hem de Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ile işbirliği kapısını kapalı tutacağı anlaşılıyor.

Bahçeli ve kurmaylarının izleyeceği temel strateji, Köşk seçiminde ilk turda CHP’yi geride bırakarak “İkinci parti” konumuna yükselmek olacak.