Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski yol arkadaşlarını yavaş yavaş hedef haline getirmeye başladığını yazdı. Zeyrek, “Anlayacağınız çarşı karıştı. İyi ki de karıştı.Bu sayede bu işlerin nasıl yapıldığını öğrenmiş olduk.Artık biliyoruz ki kamu arazileri bir kişinin talimatıyla bir kaç kişinin imzası ile kolayca bedelsiz devredilebiliyor. Artık biliyoruz ki kamu bankaları bir telefonla milyonlarca lira kredi verdiği gibi bir telefonla o krediyi vadesi dahi gelmeden geri çağırabiliyor” görüşünü savundu.

 

 

 

Halkbank’ın, Erdoğan’ın “Birileri parti kuruyormuş. Bu tür ihanetlerin içinde olanlar bedelini ağır öder” dediği zamanlarda Şehir Üniversitesi için harekete geçmesinin dikkat çekici olduğunu belirten Zeyrek yazısında, “Erdoğan, devir kararındaki dört imzanın sahibini açıklıyor, o dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin ismini ise anmıyor. Bunun nedeni Güllüce’nin hala AK Parti’de olması mı? YÖK Yasası’na göre vakıf üniversiteleri sadece maddi acizlik durumunda hami üniversiteye devredilebiliyor. Halkbank’ın attığı adımlar da yüzde 94 kontenjan doluluğunu yakalayan, gelirleri giderlerinden fazla olan, ödeme güçlüğü çekmeyen Şehir Üniversitesi’ni mali acizlik durumuna sokmuş görünüyor. Bakalım dolandırıcılıkla suçlanan Gül, Davutoğlu, Babacan ve Mehmet Şimşek, kamu arazilerinin “parsel parsel” tahsisleri ve devirleriyle ilgili tanıklıklarını milletle paylaşacak mı?” İfadesini kullandı.

 

 

Yazının devamı için tıklayın