Griye inat kırmızı

Griye inat kırmızı
31 Aralık 2014 10:12

Son birkaç gündür yılbaşı kutlamalarının, Hristiyan dünyasının Hz İsa’nın doğumunu kutladıkları dini bir bayram olduğu ve Müslümanlar tarafından kutlanmasının günah olacağı yönündeki açıklamalara dair haberler izliyoruz.

 

Çağların IŞIK H&H YORUM

 

“Bilim adamlarının kesinliği yok ama delilleri var. Yaratılışçıların delilleri yok ama kesinliği var” diyor Ashley Montagu.

 

Gerçekten de yılbaşı etkinliklerine yukarıdaki gerekçeyle karşı çıkanlara ve Müslümanlar tarafından kutlanmasının günah olduğunu söyleyenlere de uyar bir söz söylemiş.

 

Hz. İsa’nın doğumu batı ve çoğu doğu kiliseleri tarafından 25 Aralık olarak kabul edilir.

 

Her ne kadar bazı doğu kiliseleri (Jülyen takvimini kullanan bazı Ortodoks kiliseleri) bu tarihi 6 Ocak olarak kabul etse de, Hristiyan dünyası büyük çoğunlukla 24 Aralık’ta arife günü olarak başladığı kutlamaları 26 Aralık akşamına kadar sürdürür.

 

Bu Noel (Latince Natalis yani doğum) ya da Christmas (Yunanca Khristos yani Mesih) adı verilen Hiristiyan dini bayramıdır.

 

Fakat bu kutlamaları 3 gün değil de bir günle sınırlayan, yani sadece 25 Aralık olarak kutlayan ülkeler olduğu gibi, yılbaşı tatiliyle birleştiren ve 15 günlük öğrenci tatilini de bu zamana denk getiren Slovakya gibi birkaç ülke de vardır.

 

Örneğin; ABD 25 Aralık, Almanya 24-25 Aralık, Belçika 25-26 Aralık, Çek 24-26 Aralık tarihlerinde kutlar Christmas Bayramını.

 

Farklı dinlere mensup Japonya, Çin, Türkiye, Kazakistan, Endonezya gibi birçok ülkede ise Noel kutlamaları yapılmaz.

 

Fakat Miladi takvimin başlangıç günü olan 1 Ocak yani yılbaşı, neredeyse dünya üzerindeki bütün ülkelerce kutlanan yeni yıl etkinliğidir.

 

Noel yani Christmas ile tek ilgisi, bu bayram sonrasına denk gelmesi ve yukarıda örneğini verdiğimiz bazı ülkelerde bu iki tatilin birleştirilmiş olmasıdır.

 

Noel ve yılbaşı kutlamalarının her ikisinin de Hz. İsa’nın doğumunu kutlayan dini bayramın birer etkinlikleri olarak görmek kötü niyetten kaynaklanmıyorsa yazımızın en başında belirttiğimiz bilgisizlikten kaynaklanıyor.

 

Birinin diğerinden de pek farkı yok üstelik.

 

Yılbaşında süslenen çam ağacına gelince…

 

Yeni yıl yaşamın, bereketin ve umutların, tekrar yeşerdiği, en baştan başladığı zamandır.

 

Ve ağaçla simgelenir.

 

Hristiyanlıktan önceki Avrupa pagan topluluklarında ve Mısır, Çin inanışlarında yaprak dökmeyen ağaçlar ölümsüzlüğün simgesiydi.

 

Tüm dinsel tören ve bayramlarda ritüelin bir parçası olarak kullanılan yaprak dökmeyen ağaçlar, Hristiyanlığın kabulünden sonra Noel kutlamalarının da önemli bir figürü haline geldi.

 

Yani Noel ile başlayan bir ritüel değil ona da monte edilen bir ritüeldir.

 

Tıpkı yeni yıl kutlamalarının da ritüeli haline gelmesi gibi.

 

Kaldı ki bu kutlamaların bazı kültürler için dinsel anlamlar taşıması da yadırganmamalı.

 

Sonuçta kim nasıl bir anlam yüklüyorsa sadece kendisini ilgilendirir.

 

O yüzden bizim için yeni yılın başlangıcının bir etkinliği haline gelmiş bu günde hayatlarında griye zaten hiç yer vermemiş olan insanları değil de, kendinizi dinleyin ve gönlünüzden geçtiği gibi eğlenin.

 

Hatta dilerseniz hayatlarında griye yer vermeyenlere inat, iflas etmiş bir uyanığın, elinde kalanları satmanın yolu olarak uydurduğu, “kırmızı külot şans getirir” pembe yalanına kanmayı bile ihmal etmeyin.

 

Hayat farklı renklerle güzeldir.

 

2015 yılı, silahların gölgesindeki insanlara barış ve umut getirsin.

 

2015 yılı herkese bol renkli, bol kazançlı, sağlıklı ve mutlu günler getirsin.

 

Halkınhabercisi çalışanları ve tüm emektarları; yeni yılınız kutlu olsun.

 

 

 

Çağların IŞIK Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Seni başkan yaptıracağız
Yarının gülüşleri bugünün gözyaşlarında boğuldu
Dağlıca saldırısının Cizre’yle ilgisi var mı?