Giresun’a giden CHP heyeti: HES’ler, dere yatağında yapılaşma, derelerden kum çekilmesi felaketi getirdi

Giresun’a giden CHP heyeti: HES’ler, dere yatağında yapılaşma, derelerden kum çekilmesi felaketi getirdi
24 Ağustos 2020 20:45

Giresun’daki sel felaketiyle ilgili CHP bölgeye heyet gönderirken, HDP Meclis araştırması istedi. Bölgede incelemelerde bulunan CHP heyeti, bazı tespitlerde bulundu. Buna göre “HES’ler ve dere yatağında yapılaşma sele neden oldu ve çöken menfez ile ilgili 1 yıl önce yapılan uyarı dikkate alınmadı.”

 

 

Ayşe Sayın / BBC Türkçe

 

 

Giresun’un ağırlıklı olarak Dereli ilçesinde etkili olan sel felaketinin ardından, CHP milletvekili ve parti yöneticilerinden oluşan bir heyet, can ve mal kaybına yol açan sel felaketinin nedenlerine ilişkin incelemelerde bulundu.

CHP heyeti, son yıllarda tartışma yaratan hidroelektrik santralleri (HES) ile dere yataklarının dar alanlara hapsedilmesi, yapılaşmaya açılan dere yataklarının değiştirilmesi, Karadeniz Sahil yolu nedeniyle deniz ile kara arasına beton setler çekilmesi ve dere yataklarından kum ile çakıl çekilmesinin sel felaketine zemin hazırladığı tespitinde bulundu.

Yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, doğa haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ile bölge milletvekilleri Uğur Bayraktutan, Kadim Durmaz, Barış Karadeniz, Mustafa Adıgüzel, Kemal Zeybek ve Necati Tığlı’dan oluşan heyet, Tirebolu-Doğankent karayolunda çöken menfezin altından kum çekildiği ve çökme tehlikesi olduğuna ilişkin 1 yıl önce yapılan uyarıların ise dikkate alınmadığı görüşüne yer verdi.

 

 

‘Kader değil cinayet’

 

 

CHP heyetinde yer alan milletvekilleri BBC Türkçe’ye değerlendirmelerde bulundu. Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan, felaketin büyümesinin en önemli nedenlerinin doğanın dengesinin insan müdahalesi ile bozulmasından kaynaklandığına işaret etti. HES’ler ve dere yataklarının yapılaşmaya açıldığına, derelerden kum ile çakıl çekildiğine, Karadeniz sahil yolu nedeniyle deniz ile kara arasına yaklaşık 600 kilometrelik bir set çekildiğine işaret eden Bayraktutan, şu görüşleri dile getirdi:

“Biz bile bile aynı hataları yapıyoruz. Geçen yıl sel felaketi Artvin’deydi, şimdi Giresun’u vurdu. Ben daha önce hayatımda böyle bir şey görmedim; Dereli’nin ana caddesinde 10 metre yüksekliğinde, 1-1.5 km uzunluğunda toprak taş, ne varsa getirmiş. Karadeniz’de doğayla oynamanın sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Bu bir kader değil, cinayet. Karadeniz’in öbür yakasında da başka ülkeler var. Oralarda neden böyle bir felaket olmuyor? Bu bölgede sıkıntı var, HES’ler, Karadeniz Sahil yolu, devlet aracılığıyla yapılan yanlış orman kesimleri, açılan yeni çay veya fındık bahçeleri, hepsi felaketi getiriyor. Kıvrımlı akan dere yataklarını değiştiriyorlar, dik hale getiriliyor, HES’ler nedeniyle dereler 2-3 metrelik bir yere hapsediliyor.”

 

‘Ekonomiye katkısı yok’

 
Türkiye’deki tüm HES’lerin Türkiye ekonomisine katkısının yüzde 2’nin altında olduğunu belirten Bayraktutan, Giresun’da bulunan 38 HES’in ekonomiye bir katkısının olmadığına işaret etti. Bayraktutan, Dereli’deki 150 dolayındaki işyeri ve evin tamamının selden etkilendiğini belirterek, yurttaşların zararlarının bir an önce devlet tarafından tazmin edilmesi gerektiğini söyledi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, doğanın dengesini bozan yapılaşma ve projelere derhal son verilmesi gerektiğini ifade etti. Torun, neredeyse “bir karış” suyun üzerine bile HES yapıldığını belirterek, doğanın yapısını bozan projelere son verilmesine dönük bir master plan hazırlanması gerektiğini vurguladı.

 

 

Öztunç: Çöken menfezle ilgili 1 yıl önce yapılan uyarı dikkate alınmadı

 
CHP’nin doğa haklarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise arama kurtarma çalışmalarına katılmak üzere yola çıkan askeri aracın geçişi sırasında çöken Doğankent-Tirebolu arasındaki menfezle ilgili CHP’li İl Genel Meclisi Üyesi Ömer Cebeci’nin 1 yıl önce yaptığı uyarıların dikkate alınmadığını ifade etti. Öztunç, Cebeci’nin, 4 Temmuz 2019’da İl Genel Meclisi Başkanlığı’na, menfezin üzerinde yer aldığı Harşit Vadisi’nde dere yatağından kum çekilmesi nedeniyle dere tabanında 25-35 metre çökme yaşandığı ve bu nedenle menfezin çökebileceği uyarısını içeren dilekçe sunduğunu, ayrıca bu konuda bir de sunum yaptığını ifade etti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Karadeniz İklim Eylem Planı’nda, Karadeniz Sahil Yolu ve bölgedeki yapılaşma, dere yataklarındaki imar uygulamalarının aşırı doğa olaylarını tetiklediğinin dile getirildiğine işaret eden Öztunç, “Ancak dere yatağı üzerinden yapılan yol uygulamaları dışında, TOKİ gibi kurumların da dere yataklarında yapılar inşa ettikleri de bir gerçekliktir” dedi.

 

 

CHP ne öneriyor?

 
Ali Öztunç, benzer felaketlerin yaşanmaması için de şu önerilerde bulundu:

Tekil afet önleme politikasından uzaklaşılarak, bölge planlaması düzeyinde afet önleme politikası geliştirilmesi gerekmektedir.
İklim krizini derinleştiren ormansızlaştırma, orman alanlarının tarım alanlarına dönüştürülmesi, dere yataklarının değiştirilmesi, imara açılması, dolgu alanları yaratılması gibi çarpık kentleşme-yerleşme politikaları terkedilmeli, doğa ile uyumda yöredeki kültürel miras ve kadim bilgi de esas alınarak doğayla ve iklimle uyumlu yerleşim pratiklerine geçilmelidir. -Selden zarar gören yerleşim alanları ve yurttaşlara herhangi bir ayrım gözetmeksizin eşit hizmet sunulmalı, mağduriyetleri oranında eşit koşullarda kamu hizmetlerinden yararlandırılmaları sağlanmalıdır.
Sel sonrasında evleri “oturulmaz” hale gelen mülkiyet sahibi ve kiracı yurttaşlara barınma imkânları sunulmalı; zararları tazmin edilmeli, eşya ve kira yardımı yapılmalıdır.
Sel felaketi öncesi ve sonrasındaki ihmaller tespit edilerek ilgili kişi ve kurum yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmalıdır.
Sel sonrasında yaşamını yitiren hayvanların envanteri çıkarılmalı, sokak hayvanlarının akıbeti araştırılmalıdır.