Gelenek ve Gelecek Platformu’ndan ses getiren çıkış! ‘Kuruluş ruhuyla kurtuluşa’

Gelenek ve Gelecek Platformu’ndan ses getiren çıkış! ‘Kuruluş ruhuyla kurtuluşa’
1 Temmuz 2016 14:51

Dün Ankara’da bir araya gelerek aralarında önceki dönem ilçe başkanları, belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri, Gençlik ve Kadın Kolları temsilcilerinin de bulunduğu bir toplantı gerçekleştiren CHP’liler, Gelenek ve Gelecek Platformu ile beraber hareket başlatma kararı aldı.

 

 

 

 

 

Mehmet Yalçındere yöneticiliğinde gerçekleşen toplantıda ilk sözü alan Platform Sözcüsü önceki dönem Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Parti Meclisi Üyesi Ayhan Yalçınkaya, parti yönetiminin CHP’nin tarihsel olarak temsil ettiği ilerici-devrimci gelenekten uzaklaşmasının parti tabanıyla yabancılaşma sorunu yarattığını vurguladı. Amaçlarının “kuruluşun partisini kurtuluşun partisi haline getirmek için öncelikle partiyi yeniden uzaklaştığı o ilerici-devrimci dinamikle buluşturmak ve bu amaçla yurt sathında örgütlenmek olduğunu” dile getirdi.

 

cbd

 

SALON KRİZİ

 

 

 

İlk toplantı olmasına karşın toplantı yeri tahsisinin “bilinmeyen bir neden ve baskı” sonucu iptal edilmesi üzerine, toplantı yerinin yeniden ayarlanarak Mülkiyeliler Birliğinde yapılacağı duyurdu. Duyumlara göre kimi Genel Merkez yöneticileri ve milletvekillerinin bu “ bilinmeyen baskı” ya neden olduğu değerlendirildi.

 

abs

 

ÖRGÜTLENME KARARI ALINDI

 

 

 

Toplantıda CHP’nin kimliğine ve dolayısıyla Türkiye’nin ilerici-devrimci geleneğine sahip çıkmadan geleceği kuramayacağı, bu nedenle yurt çapında CHP’ye gerçekte nerede durması gerektiğini hatırlatacak bir uyanış hareketine ve mücadelesine uygun aşağıdan yukarıya doğru bir örgütlenme kararı alınması katılımcılarda heyecan yarattı. CHP’liler, Gelenek ve Gelecek Platformu ile hareket etme kararı aldı.

 

 

Toplantıyla birlikte Gelenek ve Gelecek Platformu’nun bakışını özetleyen bir “çıkış metni” paylaşıldı.

 

 

KURULUŞ RUHUYLA KURTULUŞA

 

 
Türkiye büyük bir bunalım döneminden geçmektedir. Cumhuriyetin her değerine karşı iktidar sahipleri topyekün bir savaş açmıştır. Bu bir karşı devrim hareketidir ve karşı devrim hareketini engellemek idare-i maslahatla değil devrimci bir eylem metoduyla mümkündür.
Bunun karşısında aydınlanmanın kazanımlarını korumakla görevli olan siyasal organizasyon Cumhuriyet Halk Partisidir.

 

 
CHP, öncelikle tarihsel olarak konumlandığı hattı komplekse kapılmadan, ikinci Cumhuriyetçi ve liberal aydınların eleştirilerini tartışılmaz birer gerçeklik gibi görmeden, iktidar olma şehvetine yenik düşerek, gazete sütunlarında yapılan yönlendirmelere kapılmadan hatırlamalıdır.
CHP Türkiye’de “ilerici dinamiğin” temsilcisidir. Bizler bu dinamiğin birer parçalarıyız. Hareket ordusunun subayları, kuvvayı milliyede çarpışan birer neferiz. Her birimiz Çakırcalı Efe, hepimiz Nene Hatunuz. Cumhuriyeti kuran Onu yaşatan kadrolarız.

 

 

 

Türkiye’yi içinde bulunduğu coğrafyada tek demokratik ülke olarak kalabilmesinin temelini atanlarız. Dünyanın en kansız devrimini gerçekleştiren ve emperyalizmin yenilebileceğini tarihe ispat eden insanlarız. Büyük bir “geleneğin” temsilcisi olarak aydınlık bir “geleceğin” gerçekleştiricisi olmak gibi vazgeçilmez bir görevi omuzlarında taşıyanlarız.

 

 
Bu noktadan hareketle “gelenek ve gelecek platformu” öncelikle CHP’ye gerçek kimliğini hatırlatmak üzere kurulmuş bir siyasal birleşimdir.

 
CHP devlet kuran devrimci bir partidir. CHP’nin anti-emperyalist ve devrimci tutumu Avrupa sosyal demokrasisinden ayrıldığı en uzlaşmaz noktalardır. Bu gün “daha solda” bir parti yaratma iddiasını sergileyenler aslında sosyalist bir CHP yaratmaktan değil, “Atatürksüz” bir CHP yaratmaktan bahsetmektedirler. Sol adına altı-ok programından vazgeçmek kabul edilemez. Bize göre CHP’nin kendisini “sol”da konumlamasının önündeki engel altı-ok değil, son dönemde hızla yönetimlere sızan liberal anlayıştır. Bugün Türkiye’de otoriter baskısını artıran iktidar bloğunun yok etmek istediği de CHP’nin “sol” yönü değil, O’nun geleneksel olarak temsil ettiği dinamiktir.

 

 
Karşı devrim AKP iktidarıyla başlamamıştır. Bir asırdan uzun süredir bu topraklarda sürekli ilericiliğin ve irticanın veya aydınlık ile karanlığın kavgası süregelmiştir. Bugünün iktidar sahipleri kaybettiklerini yeniden kazanmak adına ülkede aydınlanmaya dönük tüm simgelerle kavga halindedir. 1908’de yıkılan sadece Topçu Kışlası değil aynı zamanda gerici iktidardır. Gezi Parkı yerine Topçu kışlasını inşa etme ısrarı budur. Topçu kışlası Avcı taburları, Gezi parkı harekat ordusudur.

 

 

 

Gezi direnişinde ortaya çıkan enerji, CHP’nin temsil ettiği ilerici dinamikten başka bir şey değildir. Ve bu direniş son yıllarda iktidar bloğunu en çok korkutan olay olmuştur. Mesele o dinamiğin harekete geçmesidir. O dinamik harekete geçtiği zaman gerici ittifakların onun önünde durması mümkün değildir.

 

 
CHP anti-emperyalist ve devrimci kimliğine yeniden kavuşmadan sokaklarda kaybettiğimiz gençlerimiz bir hiç uğruna ölmüş olacaklardır.

 

 
Bizler CHP’nin o ilerici dinamiğe sahip çıkmasının ve ona önderlik etmesinin zorunlu olduğunu görüyoruz.

 

 
Görevimiz, bizlere “YENİ” olarak sunulan neo-liberal akımın CHP üzerine ördüğü çuvalı parçalamaktır.

 
Bu amaçla bir aydınlanma hareketinin işaret fişeğini yakıyoruz.

 

 
Geleneğe sahip çıkmadan gelecek kurulamaz.

 

 
Bu çılgın gidişi içi titreyerek, gözleri yaşararak çaresizlik ve umutsuzluk içinde izleyenler hayatının her alanında CHP iddiası için bedel ödeyenler, partinin gerçek sahipleri; lider bekleyerek sorun çözülemez.

 

 
Kuruluşu yapanlar kurtuluşu gerçekleştirecektir.

 

 
Geleceği inşa edecek olan devrimcinin namuslu elleridir.

 

 

Gelenek ve Gelecek Platformu