Gazeteci Yavuz Selim Demirağ evinin önünde siyasi nedenlerle feci şekilde dövüldü.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Dövenler, “Sen meydanı boş mu buldun” diyerek saldırdılar.

 
Yavuz Selim Demirağ söyledi bunu.

 
İktidarı ve MHP’yi eleştirdiği için dövüldü.

 
Çok yoğun bir kanama geçirdiği ise, basındaki fotoğraflardan belli oluyor.

 
Ki, bir insanı bu şekilde dövmek yara ve kanamanın ötesinde kafada ve beyinde çok ağır bir travma bırakır.

 
Psikolojik olarak da çökertir insanı.

 
Bu dövülen insan açısından ağır bir yaralanma ve ağır bir durumdur.

 
Atlatılması uzun sürer. Aylarca sürer.

 
Şimdi böylesine alçakça, kalleşçe, pusu ile dövülen bir insanı bu hale getiren çeteyi hemen serbest bırakan savcı veya hakim…

 
Sizde adalet duygusunun zerresi olamaz. Sizde insanlık vicdanının zerresi olamaz.

 
Allah size bu tür bir dayak yemeyi ve sonra da sizi dövenlerin serbest bırakılması duygusunu yaşatsaydı, bunun ne olduğunu anlayabilirdiniz.

 
Bu adamcağızın dayak haberlerini okuyup, fotolarını gördükten ve bunu yapanların serbest burakıldığını duyduktan sonra şöyle düşündüm…

 
Düşünün sizin bir yakınınız böyle dövülüyor ve böyle dövenler serbest kalıyor.

 
Ne hisseder insan.

 
Ben tahayyül bile edemiyorum.

 
Bu arada…

 
Dövülen MHP kökenli ama bugün siyasi iktidara muhalif gazeteci hakkında ne Erdoğan ne Bahçeli tek kelime etmedi ve geçmiş olsun dahi demediler.

 
Siz insanlığınızı gömmüşsünüz.

 
Siz insanlıktan arisiniz artık.

 
Kendini eleştirenin bu şekilde dövülmesine müsaade etmek ise, sadece Arap ve Ortadoğu ülkelerine yakışıyor.

 
Size de yakışıyor ama.

 
Bu arada..

 
Metin Feyzioğlu’na kamu vicdanı adına teşekkür ederim.

 
Zira dövülen gazeteci Demirağ’a sahip çıktı.

 
CHP ise, sanki biraz geç kaldı Demirağ’ı ziyarette.

 
not: ben küçükken parkta oynarken büyük bir çocuk eliyle kafama vurmuştu, kafaya alınan darbenin nasıl bir duygu olduğunu ordan biliyorum, ki, bana bir kez vurulmuştu, bu adamın kafasına sopalarla döne döne vurmuşlar

 
KESTANECİ KİME OY VERECEK?

 
Erdoğan geçen akşam Taksim’deydi.

 
Artık sönmüş, bitmiş olay onun açısından.

 
Meydandaki kalabalık AKP teşkilatları filandı.

 
Halktan teveccüh yoktu.

 
Meydandaki en hakiki fotoğraf ise, Erdoğan’ın, tezgahının başına gittiği kestaneciydi.

 
İşte o kestanecinin yüzüne bakın.

 
Onun yüz ifadesinde İmamoğlu vardı.

 
Bakın yüzüne, siz de kanaat edin.

 
Bu arada bizim sloganı çaldılar.

 
Çünkü kendilerinin çıkarabilecekleri slogan yok.

 
Bitti mi biter.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar