Dün gazetelerde Atatürk’ün 1937’de katıldığı son Cumhuriyet Bayramı kutlamalarının videosu vardı.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Videoyu yayınlayanın Genelkurmay olduğunu okuyunca Genlekurmay’ın sitesine girdim ve görüntüleri ordan izleyeyim dedim.

 

Bu arada Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın 29 Ekim mesajını gördüm.

 

Ne demiş bakalım diye okudum.

 

Hulusi Akar tam hükümet tezli bir Cumhuriyet Bayramı mesajı yayınlamış.

 

Hatta hükümet temsilcilerinin Cumhuriyet Bayramı mesajları biraz daha Cumhuriyetçi bile sayılabilir.

 

Hulusi Akar Cumhuriyet Bayramı mesajında önce bir iki satır Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılı ve o yılların özelliğinden söz etmiş.

 

Fakat mesajının ana ve bugüne dair dinamik bölümünü 15 Temmuz ve Fırat Kalkanı harekatı’na ayırmış.

 

Ben de diyorum ki, Fırat Kalkanı Harekatı’nın Cumhuriyet ile ve Cumhuriyet Bayramı ile ne alakası var?

 

Bir defa…

 

TSK bu harekatta belli bir mezhebe ait dini sloganları atan kişilere kalkan oluyordu.

 

Bizim Cumhuriyet devletimizin böyle bir özelliği hiç olmadı ve olamaz.

 

Nitekim Fırat Kalkanı Harekatını yaptıkları bölgeler bu tür mezhebi dini sloganların atıldığı yerler olduğu için kanlı iç savaşlar yaşıyorlar.

 

Bizim Cumhuriyetimiz ise ilkel dini savaşlar yerine, çağdaş ve insanları mezhepler değil, vatandaşlık etrafında toplayan bir devleti inşa etmiştir.

 

Acaba Hulusi Akar askerlik eğitimi alırken bunları okumadı mıydı? Veya dersi sevmemiş miydi?

 

Ayrıca bizim Cumhuriyetimiz hiçbir zaman, kurucusunun bu konuda çok net, vizyoner ve çağdaş aklına dayanan bir biçimde,

 

Ortadoğu’da mezhep savaşlarının içine girmemiş, oralarda mezhepçilik temelinde Osmanlı politikaları izlememiştir.

 

Bu nedenle de zaten Türkiye hep var olabilmiş, devlet kurumları stabil kalabilmiş ve Hulusi Akar da bu devletin çağdaş kurumu olan medeni TSK’nın baş makamına oturabilmiştir.

 

Anlıyorum, Hulusi Akar mevcut iktidara güven vermeye ve kabul görmeye çalışıyor.

 

Bunu yapabilir ama Cumhuriyet Bayram kutlamasında Cumhuriyet’i doğru ve olduğu gibi anabilecek kadar bir haslet gösterebilirdi.

 

Atatürk’ün vizyonuna sadakati bir mesajda olsun gösterebilir, böylece TSK ismindeki anlamı da ifade ediyor olabilirdi.

 

Şimdi ise bana okuduğumda, “Bir insan bu kadar nasıl yabancılaşabilir aidiyetine?” dedirtiyor.

 

Ben çok Avrupa devleti gördüm.

 

Çok Avrupa devlet bürokratı, siyasetçisi vs. gördüm.

 

Hepsinin devlet zihniyeti, geleneği, bu konuda net bir bakışı, duruşu vardı.

 

Ben hiç böyle ordan oraya zihniyet transferine uğrayan bir Avrupalı görmedim.

 

Vay be…

 

Devlet olmak meğer ne zormuş…

 

Görürdüm ama bunun aslında ne kadar zor birşey olduğunu anlamazdım.

 

Ta ki, aziz vatanımda bunları görene kadar.

 

Bir rüzgar gelir yapraklar dökülürmüş meğer eğer bir devlet her yerinden stabil değilse.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan