Film eleştirmeyi eleştiriyorum!

Film eleştirmeyi eleştiriyorum!
12 Nisan 2013 11:28

Film eleştirmeyi hakkını vererek yapanlar beni yanlış anlamasınlar ancak öyle zannediyorum ki Türkiye'de film eleştirmek bazı eleştirmenler ve izleyiciler için basit bir iş oldu ve ''kestirip atma'' cümleleriyle dolu laçkalaşmış bir vaziyete büründü.

Film eleştirmeyi hakkını vererek yapanlar beni yanlış anlamasınlar ancak öyle zannediyorum ki Türkiye'de film eleştirmek bazı eleştirmenler ve izleyiciler için basit bir iş oldu ve ''kestirip atma'' cümleleriyle dolu laçkalaşmış bir vaziyete büründü.Dolayısıyla eleştirilerin niteliği vasatı geçemez bir hale geldi.Halbuki her ne kadar istenen ivmeyi yaklayamasada bugün Türk sineması özgün ve nitelikli yeni ürünler vermeye çalışarak düşe kalka ilerliyor.Beyaz perdede çok spesifik yapıtlarda izliyoruz,filmi izler izlemez finalini hemencik kestirebileceğimiz çok basit yapıtlarda…

Ürün vermenin kolay olmadığı ülkemizde,meşakkatli sanat yolunda beyaz perdeye aktarılan eserlerin bir kez izlenip keskin cümlelerle eleştirilmesini doğru bulmuyorum.Elbette bir film izlendikten sonra görüşler açıklanacak,uygun bir üslupla fikirler çarpıştırılacaktır.Ancak bu görüşlerin kesin yargı cümlelerinden değilde daha orantılı cümlelerden oluşması yapıta emek veren sanatçıları yüreklendirmek ve daha iyi sanat ürünleri sunmalarını sağlamak açısından son derece önem teşkil etmektedir.Bir film her izlendiğinde yeni anlamlar aktarır ve yeni duygular hissettirir.Aynı şekilde bu durum bir roman içinde geçerlidir,bir makale yahut bir deneme içinde…Aslında kültürel ve sanatsal nitelik taşıyan her yapıt için bu böyledir.Ancak gelgelelim günümüzde usulsüzlükler öyle bir haddini aşmıştır  ki bazı köşe yazarları ve sanatçılar izlemedikleri film,okumadıkları kitap hakkında dahi akıl almaz yorumlar yapmakta,ahkam kesmektedir.Yine bir başka örnek vermek gerekirse film galalarından çıkar çıkmaz sanatçıların ya da herhangi bir izleyicinin filme dair olumlu yada olumsuz kesin yargı bildiren  yorumları filmi izlememiş kitle üzerinde etkileyici bir rol oynamaktadır.Eğer yeni bir filmi izledikten sonra düş kırıklığı yaşıyorsak film tatmin konusunda yetersiz ise bunun nedenine indiğimiz zaman ön yargılarımızdan yüklediğimiz anlamlar olduğunu anlayabilir,meseleyi filme dair önceden dinlediğimiz yorumlara dayandırabiliriz.İşte bu nedenle  yeni bir film izleyeceksem çoğu zaman o filme dair fragman bile izlemem.Çünkü ön yargı öyle illet bir beladır ki içinize girdiği an çıkartmanız nereyse imkansızdır!
 

""

Kültürel ve sanatsal yapıtları hem incelerken hem de eleştirken ön yargıdan,keskin cümlelerden uzak bir şekilde daha geniş bir perspektifte ve daha da önemlisi emeğe saygı ekseninde yaklaşırsak Türk sinemasına ve sanatçısına kendimize düşen katkıyı önemli bir şekilde sağlamış oluruz.Çünkü doğru ve mesnetli bir eleştiri, uygun bir üslup biçimi sergilendiğinde eleştirilen şey ne olursa olsun onu yermez,yüceltir,eleştirilen sanat alanının başarı çıtası yükselir.

Osman ERCAN twitter


Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)