Fikri Sağlar: YSK, aldığı kararla Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını da tartışılır hale getirdi!

Fikri Sağlar: YSK, aldığı kararla Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını da tartışılır hale getirdi!
9 Mayıs 2019 13:53

Defalarca yazdım. TV’lerde konuştum. Meydanlarda anlattım.“Türkiye’de rejim değişti!” Demokrasiden totaliter rejime geçtik.

 

Fikri Sağlar/ Birgün

 

Parlamenter demokratik sistem yerine Dünyada tek örneği olan bir düzen ülkemizde hüküm sürüyor. Adı; Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi. Kısaca kendilerine başkan denilmesini isteyenler tarafından uygulanıyor.

 

Ancak bu sistem, siyaset biliminde yer almayan ve hemen hiçbir başkanlık sisteminde olmayan yetkiler taşıyor.

Başkan aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Diğer parti başkanlarından farkı” vatana ihanetten” gayri hiçbir suçtan yargılanamıyor. Yani mutlak dokunulmazlığı var. Bu koruma kalkanı ile herkesi aşağılayabilir, aldatabilir, istediğine hakaret edebilir. Dahası görevini ihmal, yetkilerini kötüye kullanma, kişi ve kuruluşları tehdit etme, ekonomiyi çökertme gibi nedenlerle de suçlanması mümkün değil. Anayasal kurumların kararına müdahale etme ya da yargı organlarının vermiş olduğu kararları yok sayma hakkına da sahip. Yüksek mahkeme üyeleri, yargıç ve savcıların partili başkan tarafından atandığı bu düzende yargının başkanı suçlaması mümkün değil.

 

Devlet idaresinde istediği gibi kurumsal değişim yapabiliyor, yeni kurum ve kuruluşlar oluşturabiliyor. Çıkardığı KHK ile Meclisin önüne geçebiliyor… Liyakate bakmadan istediğini elçi, istemediğini de kapıcı yapabiliyor. İlin hem valisini hem de partisinin il başkanını atıyor. Yani o ili doğrudan “başkanın kendisi yönetiyor!” Bu nedenle değişen rejimde başkan koca ülkenin tek hâkimi oluyor!

 

Başkanın sorumluluğu sadece seçimde ortaya çıkar. Tabii seçim sonucunu kabul ederse!.. Başkanı yargılayacak tek yer yüce divandır. Buraya sevk için koşullar zorlaştırılmış, Mecliste 400 milletvekilinin oy vermesi istenmiştir.

 

Sözün özü; Bu düzende demokrasi ve hukuk yoktur!.. İnsan hakları, adalet, inanç özgürlüğü, can ve mal güvencesi hiç yoktur!. Yani yurttaş yoktur! Ve dahi Yaşam yoktur! Özgürlükleri, hakları, Laik demokrasi ve hukuk devletini yok eden bu düzenin ana nedeni cumhurbaşkanının partili olmasıdır!

 

6 Mayıs 2019 Türkiye Cumhuriyetinin varlığının kırıldığı gün olmuştur!..

Demokrasi ve hukukun son kırıntıları da YSK tarafından yok edilmiştir. 11 kişilik YSK, 4’e karşı 7 oyla İstanbul seçimini iptal etmiş, milyonlarca seçmenin iradesiyle BBB’nı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını tamamen akıl dışı bir oyunla elinden almıştır!..

 

İddiaya göre; YSK toplantısında iptal edilmesini isteyen 7 üye toplantı sırasında tek laf etmemiş. Sadece iptal isteklerini belirtmişler. Ne ilginç değil mi?

Hayır değil! Artık benzeri iddiaları bu düzende çok duyacağız çünkü talimat ve tehdit dönemindeyiz. Herkes tek bir ağızdan çıkan söze bakmak zorunda!

 

CHP dün YSK’ye, 24 Haziran 2018 seçimleri ile birlikte 31 Mart 2019 İstanbul Yerel Seçimin tamamının iptal edilmesi için başvuru yaptı. CHP, YSK’nin “tam kanunsuzluk” gerekçesini temel alarak, bir zarf içinde yer alan diğer 3 oyunda İmamoğlu’nun oyu gibi iptal edilmesini istedi. Ayrıca 24 Haziran Genel seçiminde de YSK’nin gerekçelerine uyan aynı uygulamalar, aynı sandık kurulları ve seçmenlerin büyük çoğunluğunun aynı olduğu iddiasıyla seçimlerin iptal edilmesi geriye dönük olarak istedi.

 

CHP taleplerinde çok haklı!

Öncelikle; “Tam Kanunsuzluk” gerekçesiyle YSK’ye başvuru yapmanın süresi yok. Bu bilinmeli. 24 Haziran seçimlerinde aynı koşulların varlığı açıkça görülüyor.

Şayet Hukuk devletinden, yasaların varlığından, içtihatlardan ve yargıya güvenden söz etmek istiyorsak, YSK’nin 6 Mayısta aldığı kararın koşullarını taşıyan 24 Haziran genel seçimlerinin de iptal edilmesi gerekir!.

 

Aslında YSK, İmamoğlu için aldığı kararla Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığını da tartışılır hale getirmiştir!

Acaba o 7 kişi bunun farkında mı?

 

 

https://www.birgun.net/haber-detay/ysk-baskanligi-tartisilir-hale-getirdi.html