Türkiye nasıl bir ülke oldu?!. Anlayan varsa beri gelsin…

 

 

Fikri Sağlar/ Birgün

 

 

Önce Rejimi değiştirecek bir referandum 16 Nisan 2017’de yapıldı.

Referandumun yapıldığı gün, sandıklar kapanmadan önce dünya tarihinde görülmemiş bir şekilde evrensel hukuk kurallarına aykırı bir karar verildi!..

Kararı veren Yüksek Seçim Kurulu idi.

Güya, hukuk devleti adına demokratik seçimlerin meşruiyetini sağlayan üst yargı kurullarından biri..

 

 

Yasalarda çok açık hüküm olmasına rağmen aykırı kararı “ YSK verdim oldu” dedi ve de oldu!..

Neydi bu karar;

Yasalara göre; “Mühürsüz oy zarf ve pusulası geçersizdir. Zarf mühürsüz ise içi açılmadan geçersiz sayılır ve tutanak altına alınır.” denilmesine karşın,

YSK “mühürsüz zarf ve oy pusulalarını geçerli kıldı. Tutanak altına almadı.”

Açıkça Anayasayı, yasaları, içtihatları, kuralları, hukuku ve ADALETİ yok saydı…

Referandumu AGİT bile meşru saymazken YSK seçimi geçerli saydı.

Yalnızca Laik Demokratik Cumhuriyet değil, hukuk devleti de yok edildi…

 

 

Türkiye Cumhuriyetinin en değerli Kurumu olan TBMM’nin başkanı şimdi AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı yapıldı.

TBMM başkanlığıı son derece onurlu bir görevdir.

TBMM Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, Emperyalizme karşı “KURTULUŞ SAVAŞINI” veren halkımızın kurduğu ordunun başkomutanıdır.

Ordu TBMM ordusudur.

Cumhuriyet döneminde TBMM Başkanı olmak bir yurttaş için en büyük iftihar vesilesiydi.

Anayasanın 94. Maddesi bu önemli mevkiinin siyaset dışı kalmasını açıkça belirtir. Bunu tarafsızlık ilkesi kadar, taşıdığı değerlere helal gelmemesi adına yapar. Yani bu koltuğu özenle sakınır…

Bugüne kadar TBMM Başkanlığı yapanlar ayrı bir gurur taşır..

 

 

Oysa şimdi Meclis Başkanı Binali Yıldırım, bu şanlı koltuğu Belediye başkanlığı koltuğuna değişiyor.

Herhalde İstanbul’un rantı, TBMM başkan koltuğundan daha önemli olduğuna inanıyor!..

 

 

Siyaset yapması için 94. Madde gereği istifa etmesi gerekirken Anayasa maddesini yok sayan bir anlayışla “SEÇİM SİYASET DEĞİLDİR.” VECİZ SÖZÜNÜ ederek dünya siyaset literatürüne kalın harflerle şerh düşüyor…

Seçim siyaset değilse, seçim nedir? Siyaset nedir?

Anlaşılıyor ki tek adam rejiminde hukuk da seçim de siyaset de tek adama ait. Yurttaşa artık gerek kalmıyor!

Bu laftan sonra söylenecek söz kalmıyor!..

Ülke kimlerin elinde!..

Ve nereye gidiyor?????

 

 

 

https://www.birgun.net/haber-detay/artik-ne-diyelim.html