Fikri Sağlar: Muhalefet toplumsal tepkiye önderlik yapmadığı için ulusal bayramlar ‘çelenk’le geçiştirildi!

Fikri Sağlar: Muhalefet toplumsal tepkiye önderlik yapmadığı için ulusal bayramlar ‘çelenk’le geçiştirildi!
4 Eylül 2020 08:30

Her vesileyle dile getirmeye çalıştık. Gidişat iyi değil! Gerçekleri görmek ve duymak istemeyen muhalif gibi görülen bir işbirlikçi grup, yaşananlara aldırış etmiyor… Laik demokratik Cumhuriyet’le mücadelesi olanlar da misyonuna ihanet eden bu gruptan cesaret alarak, nefret ve kinlerini daha da ileriye taşıyorlar…

 

Fikri Sağlar / Birgün

 

2002’den beri AKP iktidarı “Ulusal Bayramlardan” hoşlanmadıklarını söz ve eylemleriyle ortaya koydular.

Bazen hastalandılar, bazen doğal afet ya da terörü bahane ettiler ve ulusal bayramları kutlamadılar.

Bir bahane bulamadıklarında da o bayramı Atatürksüz, ulusal egemenliğe vurgu yapmadan, halka saygı duymadan “ilahilerle, Kuran ve hadislerden alıntılarla” kutlamaya çalıştılar.

Öyle ki bağımsızlığımızın simgesi olan Cumhuriyet Bayramı’nda dahi halkla polisi karşı karşıya getirmekten çekinmediler!

Muhalefet partileri toplumsal tepkiye önderlik yapmadıkları için ulusal bayramlar, halkın katılamadığı sadece bürokratların çelenk koyarak geçiştirdiği bir konuma sokuldu!

Bu yılda salgın bahane edilerek, 100. Yılında “23 NİSAN Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, Atatürk’ün Samsun’da kurtuluşun ilk adımını attığı “19 MAYIS Gençlik ve Spor Bayramı” ve emperyalistlere karşı kazanılan “30 Ağustos Zafer Bayramı” törenleri iptal edildi.

Anlaşılan o ki; iktidar, “ulusal günlerde” dahi ayırım yapmaktadır.

Tarihi gerçekleri yok ederek yerine zorlama ve hurafelerle dolu kendi tarihini yazmaya çalışmaktadır!

Öyle ki; Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un 30 Ağustos’un yıl dönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı adına paylaştığı mesajda; Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmaması, ulu önderin kurduğu “laik demokratik Cumhuriyet’le” çatışan zihniyeti açıkça gösteriyor.

Bu kompleksli ve etik dışı davranış, faşist Evren Cuntası yönetimindeki TRT’nin hazırladığı “Barış Harekâtı” belgeselinde Bülent Ecevit’in yok sayılmasına benzemektedir.

 

 

Yazının tamamını okumak için tıklayın