Cumhuriyet Halk Partisi, Kurtuluş Savaşını gerçekleştiren, Emperyalizme meydan okuyan ve yeni bir laik demokratik Cumhuriyet kuranların partisidir.

 

 

Fikri Sağlar/ Birgün

 

CHP’yi, “siz isterseniz hilafeti getirirsiniz” diyerek Cumhuriyetin temel ilkelerine ve devrimlerine karşı çıkan, hukuk devletini yok sayan sağ anlayış bile yıkamamıştır.

 

Bu gün CHP’ye yapılan saldırılar yurttaşların vicdanında büyük travmalar yaratmaktadır.

17 günlük İstanbul seçimin iptal edilmesi için harcanan mesai sonrası Akkuzulu köyünde CHP Genel Başkanına yapılan saldırı ülkedeki gerilimi arttırmaktadır. İşin acı yanı, vahim olayların failleri, şiddeti yaratanlar ve linç girişiminde bulunanların hamileri pervasızca gösterilerine devam etmesidir.

 

Ülkemiz için yüz karası olabilecek bir linç girişimine halen AKP Genel Başkanın açıktan “geçmiş olsun” demek yerine “Çubuk’ta bir şehidimizin cenaze töreninde istenmeyen bir olay meydana gelmiş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik protestolar şiddet eylemine dönüşmüştür. Olay tüm boyutlarıyla soruşturulmaktadır“ demekle yetinmesi karanlık bir noktadır.

Oysa Sayın Erdoğan aynı zamanda Cumhurbaşkanıdır.

Ve bu sıfatından öte, insanlık ve nezaket adına “geçmiş olsun” diyerek herkesi kucakladığını gösterebilmesi ülke adına olumlu bir davranış olacaktı.

 

 

Hele; Devlet Bahçeli’ye sorulan “Kılıçdaroğlu’na neden geçmiş olsun demediniz?” sorusuna “Önce onun teşekkür etmesi lazım” cevabını vermesi de ayrı bir garabetti. Bahçeli ilk günden beri nefret ve kini arttırmak, şiddeti yüceltmek adına konuşmalar yapıyor. Bu gerçekten çok tehlikeli bir davranış. Bu durum “Şiddet ve siyaset arasına sıkışmış karışık Ruh halinin” dışa vurumu gibi görülüyor.

 

İç İşleri Bakanı Soylu ile CHP arasında ciddi bir tartışma var.

Birisi doğruyu söylemiyor!

Soylu, “Kılıçdaroğlu’nun Akkuzulu’ya geleceği bilgisinin güvenlik güçlerine verilmemesi nedeniyle karışıklık olduğunu” söylemektedir. Oysa Meclis Başkan Vekili Levent Gök; “Ankara’daki tüm şehit cenazelerine Kılıçdaroğlu ile birlikte katıldıklarını, Akkuzulu’daki cenazeye katılımlarının bizzat CHP Çubuk ilçe Başkanı tarafından emniyet Müdürüne bildirildiği, Kılıçdaroğlu koruma ekibinin bir gün önce o yerde keşif çalışması yaptığı, Milli Savunma Bakanı koruma ekibine de ayrıca bilgi verildiğini“ açıklıyor.

 

Soylu, “Kılıçdaroğlu’na yumruk atanın şehit yakını olduğunu” açıklıyor.

Yeniçağ Gazetesine göre Kemal Kılıçdaroğlu’na saldıran Osman Sarıgün’ün ifadesinde Süleyman Soylu’nun iddiasını yalanlayarak “Şehit Yener Kırıkcı ile bir bağım yoktur” açıklamasında bulunuluyor.

 

Levent Gök; ”Namaz öncesinde gelen ve sözlü sataşmalara muhatap olan CHP heyetini neden namaz sonrası devlet erkânının gideceğe yere değil de provoke edilmiş güruhun içine doğru yönlendirildiğine dikkat çekiyor. Haklı olarak “Biz geldik. Gördünüz. Niye bizi korumadınız? Diye soruyor!

 

Tüm bu kafa karıştıran beyanatların sonunda görünen o ki, bu linç eylemi önceden hazırlanmış ve buram buram provokasyon kokan bir olay!

Bu linç girişiminden ne çıkar?

Adım adım iç barış askıya alınır!

Yurttaşlarımızı ayrıştırarak, yabancılaştırarak ve de kışkırtarak oynanan oyunlar barışın yerine şiddetin oluşmasına neden olur! Düşünün Bir parti liderini linç etmek isteyenleri hoş gören, adı egemenlik ve çocuk bayramı olan 23 Nisan bayramında seçilmiş Kars belediye Başkanı Ayhan Bilgen’in elini sıkmayan güvenlik görevlisini alkışlayan anlayış ülkeyi kaosa taşır!

 

Neyse ki; Kılıçdaroğlu’nun sığındığı evi yakmak isteyenlere karşı ‘Eğer burada birine zarar verecekseniz önce Emniyet Genel Müdürü olarak beni ve buradaki tüm görevlileri linç edersiniz “ diyen Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya gibi sağduyulu kamu görevlileri var!