Fikri Sağlar: Kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş! Özhaseki de öyle…

Fikri Sağlar: Kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş! Özhaseki de öyle…
14 Mart 2019 09:12

Siyasette ahlak çürümeye başlayınca herkes her şeyi söyleyebiliyor. Hak, hukuk ve adaleti oluşturacak yargı, tarafsız ve bağımsız olmaktan çıkınca herkes her istediğini yapabiliyor.

 

Fikri Sağlar/ Birgün

 

Hele hele yasa da, yargı da tek adama bağlanınca haksızlıklar alıp başını gidiyor.

Adaletin var olmayacağı inancı umudu da yok ediyor.

Bu durumun yaşamı doğrudan ilgilendiren tehlikeli bir sonuç olduğunu artık anlamalıyız!

“Beka sorunu” var diyenler haklı!

Bir devletin bekası, insana verdiği değer, toplumda adalet duygusunu var etmesi, yurttaşın canını ve malını güvencede tuttuğunu gösterebilmesiyle mümkün. Bunlar yoksa millet ve devlet arasında bir beka sorunu var demektir!..

Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası siyasi yönetimin elindedir.

AKP ve yandaşı MHP yönettikleri ülke de “beka” sorunu var diyorlarsa, sorun doğrudan kendileridir!

Yurttaşı korkutarak oy devşirmek isteyen bir anlayış, aslında bizzat ülkenin bekası için sorun demektir…

Beka kandırmacası çok tutmamış bu bilinmeli.

Örneğin İstanbul Sancaktepe’de sokaklarda “Bizim Özgen kazanır!” diyen çok farklı seçmen kitleleri, CHP adayı Özgen Nama’yı seçmeye hazırlanıyor.

Önceki gün “ Müflis tüccar eski defterleri karıştırır” özdeyişini tam anlamıyla anlatan bir olayla karşılaştık.

Genel başkanından nihayet izni alabilen AKP Ankara BBB adayı Mehmet Özhaseki, TV programında Türkiye’de belediyecilikte önder olmuş, hizmetleriyle çığır açmış, toplumun her kesiminin sevgi ve saygıyla yad ettiği Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu’yu yalan yanlış ifadelerle hedef aldı.

Neymiş, “Mersin’e gitmiş bir masa etrafında 4 kişi oturuyormuş. 5 bin kişiyi işe alarak paraları sokağa atmış.”

Oysa tüm Türkiye’nin “efsane başkan” olarak kabul ettiği Kaya Mutlu Mersin’de beş bin değil, çok daha da fazla işçi aldı.

Böylece çalışanlarıyla üreten bir aile oluşturarak Mersinlilerle kucaklaştı. Elde ettiği değerlerle, yıllarca yatırım üzerine yatırım, hizmet üzerine hizmet yaptı.

Üreten ve halkla bölüşen bir belediye yarattı. Mersin’in rantı kentliye döndü. Binlerce çalışan şehrin esnafını, çiftçisini besledi. Gelir dağılımında adalet oluştu.

İlk toplu sosyal konutları yapan, dikimhane, marangozhane, ekmek fabrikasıyla, çöpten gübre üreten, kentli ile köylüyü birleştiren, üreteni ve tüketeni koruyan, tanzim satış merkezleriyle halkın temel girdilerini sağlayan, göçün beraberinde getirdiği sorunları çözen ve benzeri tüm Türkiye’ye örnek olan devrim niteliğinde hizmetler yaptı.

Mersin’de fakiri de zengini de yan yana yaşadı. Değişik kültürlerin bir zenginlik olduğunu bilerek, farklılıkları bir araya getiren faaliyetlerle insanlara sevgi ve saygıyı aşıladı.

Kent kimliğini oluşturdu. Kültür, sanat ve spor ile gençleri kaynaştırdı. Mersin değer kazandı.

Böylece Mersin ülkenin en sakin, mutlu, refaha ulaşmış, barış içinde yaşayan bir kenti oldu…

“Kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş!” Özhaseki de öyle.

Özhaseki’nin bu ruh hali Ankara belediye başkanlığını kaybettiğini gösteriyor.

“CHP iktidara gelirse kapınızı militanların çalmasını ister misiniz?” diye bir konuşmasında sormuştu.

Özhaseki’ye yanıt: Zaten çaldılar.

AKP’li belediyelerde FETÖ’cü militanlar gaz, su sayaçlarımızı okumak adına kapılarımızı çaldılar, devlet dairelerinde, poliste ya da mahkemelerde ise yandaş memur sıfatıyla bizleri çok yordular.

Hâlâ FETÖ ile ilgili siyasetçilerden hesap sorulmadı.

İnsan haddini aşınca hiçbir şey olmazsa başını kayaya vuruyor.

Söyleyecek sözü olmayan, yapılan kural dışı işlerini saklayamayan kişiler dikkati başkalarına çevirmeye çalışsalar da başarılı olamazlar.

 

 

 

https://www.birgun.net/haber-detay/haddini-asma-baskan.html