Fikri Sağlar: AKP açlığa mahkûm etti!

Fikri Sağlar: AKP açlığa mahkûm etti!
12 Şubat 2019 10:02

1980 öncesi gençliğinin, özellikle sol ideolojiden yana olanların en önemli farkı okuma, sorgulama, bilgi edinme ve edindiği bilgilerle yeni düşünceler üzerinde saatlerce tartışma isteği idi.

 

Fikri Sağlar / Birgün

 

Solcu gençlerin sağcılara üstünlüğü, dünya ve ülkeleriyle kurdukları ilişkinin daha bilimsel ve gerçekçi olabilmesiydi.

Bu davranış, bir yandan düşünsel muhakeme yeteneğini geliştiriyor, diğer yandan mantıklı kararlar verme alışkanlığını getiriyordu.

Okuyan, tartışan, özeleştiri yapan kişi, doğal olarak zihinsel bir eğitimden geçmekteydi.

O günlerde ülkenin gündemini solcu gençlerin oluşturduğu forumlar belirlerdi.

Farklı fraksiyonlardan ve üniversitelerden gelen görüşler diğerlerini etkiler, tartışmaların halkın yararına evirilmesi adına daha da yoğunlaşırdı.

 

 

1970 yılların ortalarında Dünya Bankası Başkanı Robert McNamara Ankara’ya geldi. Dönemin Demirel İktidarı’na “Türkiye’nin sanayileşmekten vazgeçip Avrupa’nın Manavı ve Kasabı olması gerektiğini” söylemişti…

O günleri çok iyi hatırlıyorum. Gençler olarak yoğun tepki gösterdik. Eylemler yaptık…

Bu sözleri; “Türkiye’nin tam bağımsızlığını engellemek için sanayileşmemizi durdurmak istemeleri dolayısıyla tam bağımsız Türkiye idealimize karşı çıkmaları olarak” değerlendirmiştik.

O dönemde Sovyetler Birliği finansmanıyla Türkiye ağır sanayinin temel adımları olan İskenderun Demir Çelik Fabrikası ve Seydişehir Alüminyum üretim tesislerini kurmuştu.

Yani 60’ların montaj sektörünü bırakıp ciddi sanayileşme atılımı içine giren bir Türkiye tablosu ortaya çıkıyordu.

 

 

Ancak 80 Darbesi sonrası sanayi atılımı durduruldu. Ekonominin dışa bağımlığını sağlayacak her türlü yapı oluşturuldu. Türkiye üretmeyen ve yalnızca tüketen bir ülke haline dönüştürüldü.

Bu gün gelinen noktaya bakınca; ülke sadece ekonomik çöküntü içinde değil, aynı zamanda, tarımın da yok edilmesiyle açlıkla karşı karşıya bırakılmıştır!..

 

 

AKP iktidarı yine gerçekleri söylemek ve sorunu çözmek yerine toplumu aldatma yolunu seçti.

“Tanzim satışlar yapacağız! Kooperatifleşeceğiz! Halleri kaldıracağız!” Sözleri gerçekçi değildir.

Sorun AKP iktidarının tarımsal yapıyı bozmasıdır!..

 

 

“Kırsalda yaşayan nüfus, sosyoekonomik dengeler adına son derece önemlidir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu dönemlerde nüfusun ağırlığı kırsal kesimdeydi. Türkiye kapitalizminin gelişmesiyle bu durum doğal olarak değişti.

1927 yılında nüfusun % 24’i kentlerde, % 76’sı kırsalda yaşamakta iken;

2013 yılında çıkarılan Büyükşehir Yasası sonrası nüfusun % 91’i kentlerde, % 9’u ise kırsalda yaşamak durumunda kaldı.

Özellikle AKP’li yıllarda kırsaldan kopuş daha da hızlandı.

Tarımın istihdamdaki payı 1990 yılında % 47 iken, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında % 35’e, AKP’nin 16. yılında ise tarımla uğraşan nüfus 2 milyon kişiye düştü…

 

 

Türkiye’de tarım politikalarının serbestleşmesi çiftçi eline geçen fiyatlarla girdi fiyatları arasındaki makasın giderek açılmasına ve tarımsal üretimin daha zorlu hale gelmesine ve çiftçinin giderek fakirleşmesine neden oldu. Üretemeyen, ürettiğini de değerinden satamayan çiftçi perişan oldu.

AKP döneminden önce çiftçinin devlet desteği aldığı TZDK, SEK, TÜGSAŞ, İGSAŞ, TEKEL, EBK, TMO, Şeker Pancarı Fabrikaları gibi ürün ve girdi piyasalarında etkin olan kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi sonucu üretici, tam bir felaketin içine itildi.

Ekonominin motoru hizmet ve inşaat sektörü olunca tarım arazileri önemli bir rant aracına döndü. Fakirleşen çiftçi üreten arazisini elden çıkarmak zorunda kaldı.

Ve son 30 yılda yok olan tarım topraklarının % 70’i AKP’li yıllarda gerçekleşti…

Sonuç AKP iktidarı ülkeyi açlığa mahkum etti!..

 

https://www.birgun.net/haber-detay/akp-acliga-mahkum-etti.html