Felsefi derinlik mi bekleyeceğiz

Felsefi derinlik mi bekleyeceğiz
12 Eylül 2018 17:30

Kılıçdaroğlu kuruluş yıldönümü vesilesiyle CHP Genel Merkezi’nde yapılan İl Başkanları toplantısında genel başkanlık koltuğunu bırakması konusunda şöyle demiş….
Safile USUL H&H YORUM
“Değişebilir. Hangi gerekçeyle genel başkanı değiştireceğiz? Bir ideolojik felsefe olması lazım. Bana bir felsefi derinlik gösterebilirseniz ben bırakın kurultay yapmayı vallahi yarın sabah giderim.” demiş.
Bir an için, Kılıçdaroğlu’nun bu sözünün delegeyi ikna etmek için olmadığını ve gerçekten böyle düşünerek hareket ettiğini düşünelim.
Yani, Muharrem İnce’de felsefi ve siyasi derinlik görmediği için koltukta oturmaya devam ettiğine inanalım bir an için.
Ve, böyle olsa bile….
Şu soruyu sormamız lazım…
Biz, halkın yarısı, halkın bu siyasi iktidara oy vermeyen kesimi…
Türkiye’de siyasi değişim için felsefi derinliği olan bir kurtarıcıyı mı bekleyeceğiz?
Atatürk, Churchill, Charles De Gaulle gibi birini mi bekleyeceğiz CHP’ye etkili ve sonuç alabilen bir yönetimin gelmesi için?
Ya gelmezse öyle biri, ya çıkmazsa öyle biri önümüzdeki 50 sene?
Siyaset her zaman çok büyükler çıkarmıyor.
Bu Avrupa’da da böyle.
Avrupalı sosyal demokratlar da artık böyle felsefi derinliği olan, derin ve azam kişiler bulamıyorlar.
Kendiliğinden çıkarsa ne ala, ballı börek ama çıkmazsa da değişimlerin olması şart.
Ki…
Doktorlar hastaya ilaç verirken, daha doğrusu iyi ve sonuç alan, tedavide mahir doktorlar hastaya hangi ilacın iyi geldiğini sorarlar.
Önceden teorik olarak bilinmez hastaya hangi ilacın iyi geleceği.
Denenir.
Hasta hisseder ve görür hangi ilacın iyi geldiğini.
İşte hastanın hissederek, görerek bulduğu ilaç bünyeye lazım olan, fayda sağlayan ilaçtır.
CHP açısından işte, bizim de tıpkı böyle bir deneyimimiz var.
Muharrem İnce bünyeye iyi geldi.
Nasıl anladık bunu?
15 milyon oy aldı, aldığı oy CHP’nin parti olarak aldığı oyun 4-5 milyon üzerindeydi.
Sonra toplumda kabul gördü.
Hiç siyasetle uğraşmayan, geriden izleyen birçok aydın, sanatçı vs. Muharrem İnce’ye destek verdi.
Sokakta kabul gördü, benimsendi. O yapsın istendi bundan sonrasını.
Demek ki bu adam birşeyşeri farklı ve iyi yaptı.
Şimdi bırakın devamını getirsin.
Yapamazsa gider, başkası gelir.
Hem de bu işler sündükçe halkta bıkkınlık oluyor CHP’ye karşı.
Sündürmeyin, ezmeye, zamanla boğmaya çalışmayın.
Bırakın adam gelsin ve olaylar bir ivme alsın.
Bıktırmayın insanları. seçmeni.
İnsanları sandığa gitmeyecek ve, “Allah her şeyin belasını versin” deme noktasına getirmeyin.
Bırakın ya, şu yolu açın.
Üstelik Kemal Kılıçdaroğlu’nun felsefvi derinlik lafı yanına aldığı insanlara bakılınca hiç ama hiç inandırıcı değil.
Tuncay Özkan mı felsefi derinliği olan Erdoğan toprak mı?
Ha, ha, ha.
Ben kişilerle uğraşmayı sevmiyorum ama Kılıçdaroğlu’nun çevresinde gazetecilerin maaşlarına oturan ve gazeteciler arasında nefret edilen kişiler bile var.
Erdoğan toprak da kendi adamlarını her yere yerleştirme çabasında olan bir hesap ustası.
Ne felsefi derinliği ya.

Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar