Fazıl Say: ' Hapis yatmam, giderim'

Fazıl Say: ' Hapis yatmam, giderim'
8 Aralık 2012 15:12

Fazıl Say, hakkında açılan yeni soruşturma üzerine kişisel Facebook sayfasından yazılı bir açıklama yaptı.

 

 

Piyanist Fazıl Say, hakkında ikinci soruşturmanın açılması üzerine Facebook sayfasından bir açıklama yaptı ve “Hapis yatmam, giderim” dedi.

Facebook sayfasında “Dünya Kamuoyuna Duyuru!” başlığıyla yer alan açıklamasında hakkında ikinci bir soruşturma daha açıldığını belirten Say, “ ‘Saçma sapan mahkeme’ dediğim için 3 yıl. ‘İt-kopuk’ dediğim için 2 yıl. Toplam 5 yıl. Hakkımda açılan ilk dava ise Şubat ayında devam edecek. ‘Dini değerleri aşağılamak’ (!) suçu. Onunla beraber altı buçuk yıl” dedi.

“İT-KOPUK’U İNTERNETTE BANA KÜFREDENLER İÇİN DEDİM…”

Hakkındaki davanın yıllardır internette yüzbinlerce kişi tarafından paylaşılan herkesçe bilinen, Hayyam’ın bir dörtlüğünü internette “retweet” ettiğim için açıldığını kaydeden Say, “Önce herkes bunu şaka zannetti bu soruşturmayı. Dava açıldı. Bütün dünya bunu ‘çok saçma ve çok haksız’ buldu. Dünya medyası ayağa kalktı. Türkiye rezil oldu. Dava Şubat’a , 2. Celseye kaldı. Ama ben bir tv programında herkes gibi ‘saçma sapan’ dediğim için bir 2 yıl daha… ‘İt-kopuk’ kelimesini ise, internette, küfürler, hakaretler, tehditler yağdıranlar için demiştim. Programı seyredebilirsiniz. Bize edilen ana avrat küfürler, bin çeşit hakaret ve tehtitlere hiç kızmayalım, ama ‘it-kopuk’ dersek hapis? Bilmiyorum” diye tepi gösterdi.

 

“GİDEBİLİRİM…”


Kendisine tepki gösterenlerin yaratmayı değil yıkmayı amaçladıklarını belirten Say, şöyle devam etti:

Onlar insan olamıyorlar. Farklılıkları, hapis ile cezalandırmak istiyorlar. Türk medyası ise, beni düşman ilan etti, manipüle ettiği sebep ise, Türkiye’deki bir ticari müziğin değersizliğini söylemiş olmam, bu yüzden her gün, ama her gün aleyhimde yeni bir şey yamaktalar, utanmadan, sıkılmadan, bunalmadan. Ne yapacağımı pek bilmiyorum. Bir piyanist hapis yatamaz. Hayatı biter. Daha iyisi gitmektir. 12 yaşımdaki kızımı bırakıp gitmenin ise planını henüz yapmadım. Ama yapabilirim. Ya da onu da beraberimde götürmeyi düşünebilirim. Daha fazla cezalandırılmak isteniyorum. Bu faşizme karşı susmam isteniyor ve sanırım bunu da her tür manipülasyon eşliğinde başarırlar. Ama başardıkları ne olacak? Yıkmak mı? Yaratmak varken yıkmak mı? Buyrun… Alkışlayın onları. Alkışlayın…”