Etkisiz kaldı, İran’a yanaştı

Etkisiz kaldı, İran’a yanaştı
15 Ağustos 2017 17:30

İran Genelkurmay Başkanı’nın bugün Ankara’ya gelmiş olması dış politika göstergesi olarak birinci dereceden önemli.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Esasen İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakiri’nin bugünkü ziyareti hakkında önceden bilgi sızmadı.

 
Çok gizli bir diplomasi yürütüldüğü ve yürütülüyor olduğu belli.

 
Bugün saat 11.00’de Hulusi Akar’la görüştü Bakiri ama onu buraya davet ettiren elbette ki Erdoğan, nitekim bizzat Erdoğan ile de görüşecek.

 
Hatırlanırsa, son yıllarda İran ile ilişkiler bilateral (iki taraftan ibaret olan) olmadı hemen hemen hiç.

 
Arada genellikle Rusya vardı veya İran Türkiye ile basın üzerinden atışıyordu.

 
İran, Suriye olayının başlamasından beri, yani Suriye’de radikal örgütlerin merkezi rejimle savaşının başlamasından beri bizdeki hükümete, “Suriye’nin içişlerine karışmayın” şeklinde devamlı basın üzerinden açık yayınlamalar yaptı.

 
Zaten de Türkiye ile İran arasında bugünkü gibi ikili görüşmelerin yapılmasının zemini de yoktu.

 
Bugün bu tür bir görüşmenin yapılıyor ve yapılabiliyor olmasının sebei durumun artık hiçbir kibir ve gurur kaldırmayacak şekilde ciddi olması.
Yani…

 
1-Sınırımızda Kürt devleti kurulacak durumu var
2-Kuzey Irak bağımsızlığa doğru gidiyor
3-ABD ve Rusya paslaşarak, paylaşarak, zaman zaman gerilimler yaşıyor olsalar bile, Suriye, Irak coğrafyasını tamamen yeniden düzenleme sürecindeler.

 
Her iki ülke de, yani hem ABD hem Rusya Erdoğan ile hiçbir stratejik işbirliğine girmiyor, hatta onunla görüş teatisi bile yapmıyorlar.

 
Bu durumda şimdi Erdoğan bir alt kademe olan İran’a yöneldi.

 
İran tabii, evet alt kademe ama o bölgenin en eski ve güçlü devleti.

 
Kürt devleti kurulmasını istemiyor.

 
Erdoğan da şimdi bu konuda İran’a isteklerini yaptırma yolunu deneyecek.

 
Yani, İran ile ortak düşündüğü konularda İran’ı ön plana çıkarıp, onun aracılığı ile Kürt devleti kurulmasını engellemeye çalışacak.
Tabiii…

 
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortadoğu’da tamamen dışlanmış olmasını hazmetmek imkansız biz Cumhuriyetçi Türkler için.

 
Belki şundan minik bir teselli bulabiliriz…

 
İran Suriye olayının karmaşasında Türkiye’de aklı başında muhatap olarak kimi buluyordu biliyor musunuz?

 
TBB Başkanı Feyzioğlu’nu.

 
E, o da Cumhuriyet çocuğu, Cumhuriyet devletinin temsili yüzü olarak kabul edildi İran tarafından, o aralar Feyzioğlu’ndan randevu isteyip, onunla konuşuyorlardı, TBB internet sayfasında vardı bu görüşmeler, görmek isterseniz bulunur ordan sanırım.

 
İran bile, bir din devleti olarak, aklı başında ve salimen konuşabileceği kişi olarak gitti bir Atatürk evladını buldu.

 
Fakat ipler siyasi iktidarın elinde olduğu için netice değişmiyor tabii.

 
Şimdi işte, siyasi iktidar olayın ciddiyetine bianen İran’a yaklaştı.

 
Ama bu görüşmeler hiçbir zaman samimi olamayacak.

 
İran hiçbir zaman siyasi iktidara destek verici bir adım atmayacak.

 
Evet, sadece Kürt devletiniin kurulmaması yönünde çaba gösterecek ama bunu kendisi için yapacak.

 
Devletler arası ilişkiler ve diplomasi de tıpkı insanlar arasındaki ilişkilere benzer.

 
Temeli çok yara almış ve tamiri samimiyetle yapılmamış ilişkiler çerçevesinde iyi taktik sonuçlar da alamazsınız.

 
İran ile durumu da bu Erdoğan’ın.

 
Kürt devleti meselesi de artık öyle bir hal aldı ki, de facto durum belirleyici olmaya devam ediyor.

 
Ve, bu durum Suriye rejimini yıkmak için radikal dinci gruplara verilen destek sonucu o bölgelere sonradan bu gruplarla savaş için ABD ve Rusya tarafından Kürt silahlı güçlerin yerleştirilmesi ile oluştu.

 
Ve, bir 10 veya 20 sene sonra her Türk vatandaşı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı döneminde Türkiye’nin hangi stratejik, hangi bölgesel, hangi niteliksel kayıplara uğradığını görmüş olacak.

 
Ama tarih bize, “Sorry ladies and gentlemen, geç kaldınız” diyecek.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan