‘Et ve sütteki sorun ülkemizin geleceğinin sorunudur’

‘Et ve sütteki sorun ülkemizin geleceğinin sorunudur’
23 Kasım 2018 11:14

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, KİT Komisyonu toplantısında söz alarak, hayvancılık sektörünün ve süt üreticinin yaşadığı sorunları gündeme getirdi. Gürer, “Bu sorunları çözmek zorundayız, bunlar ülkemizin geleceğinin, çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğimizin sorunudur” dedi.

 

 

ESK’NIN BİLANÇOSU

 

 

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili ve Ömer Fethi Gürer, Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) 2015 ve 2016 yıllarına ait bilançolarının görüşüldüğü TBMM Kit Komisyonunda söz olarak, kurumla ilgili sorunlar, et ve süt üretiminde yaşanan problemler, ithal edilen et ve canlı hayvanlarla ilgili olumsuzluklar, Sayıştay raporlarına yansıyan sorunlar ile besiciler ve süt üreticilerinin beklentileriyle ilgili değerlendirme yaptı.

 

BUZAĞI ÖLÜMLERİ ÖNLENMELİDİR

 

Gürer, konuşmasına ülkemizde artış gösteren buzağı ölümlerine dikkat çekerek başladı. Buzağı yılı ilan edilmesine rağmen Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü toplantıda, buzağı ölümleriyle ilgili konuya değinilmemesini eleştiren Gürer, Türkiye’de et sorununun çözülebilmesi için buzağı ölümlerinin asgari düzeye indirilmesi gerektiğini anlattı.

 

ÖZEL SEKTÖRÜN İTHAL ETTİĞİ ETLER…

 

ESK’nın adeta ithalat bürosuna dönüştürüldüğünü ifade eden CHP Milletvekili Gürer, son dönemde özel sektöre de ithalat yolunun açılmasının getirebileceği risklere dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl ağustos ayında ithal edilen etlerdeki sorunun ancak 5 ay sonra açıklanabildiğini hatırlatan Gürer, ‘Denetleniyor’ denilmesine rağmen et ithalatında yaşanan sorunu eleştirdi. Gürer, kemiksiz et ithalatında ithal edilen etlerin içine, at, eşek ve domuz eti katılması halinde bunu ayırt edebilecek sistemine bulunmadığını belirtti.

 

BOZUK ETLER İMHA EDİLİYOR, BUNUN ZARARINI KİM KARŞILAYACAK?

 

Et ve Süt Kurumunda üretilen etlerin Milli Savunma Bakanlığı tarafından iade edilmesini de anımsatan Gürer, “Et ve Süt Kurumu, Millî Savunma Bakanlığına et teslim ediyor, kendi laboratuvarında ‘Bu etler temizdir’ raporu alınıyor. Millî Savunma Bakanlığı ‘Etini inceledim, reddediyorum kardeşim’diyor, iade ediyor. Ben bunu sordum, ‘Bu etleri ne yapıyorsunuz?’ diye, ‘İmha ediyoruz’ dediler. Bu zararı kim karşılıyor? Bu kamunun zararı, bu hepimizin parası; vergilerimizle oluşmuş bir kurum. Bunu kim karşılıyor?” diye sordu.

 

SÜT TOZU İTHALATI

 

Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında yurtdışından süt tozu ithal edildiğini belirten Gürer, bu durumun yerli süt üreticilerini ciddi manada olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Et ve Süt Kurumuna yeterli veteriner alınsın, yeterli ziraat mühendisi alınsın. Bu kurumlar desteklensin. Bizi yabancının ne idiği belirsiz yiyeceğine, muhtaç kılmasın” diye konuştu.

 

SORUNLARI DİLE GETİRMEK SORUMLULUKTUR

 

Et ve Süt Kurumu gibi kuruluşların buradaki denetimlerinde eksikliklerini dile getirmenin bir sorumluluk olduğuna işaret eden Gürer, “Türkiye genelinde bugün hayvancılığın ve süt üreticilerinin yaşadığı sorun ülkenin gelecek sorunudur, çoluğumuzun çocuğumuzun sorunudur. Et ve Süt Kurumunun bu anlamda geliştirilmesi, desteklenmesi, laboratuvarının da mutlaka yaptığı analizler başka taraftan reddedilemeyecek şekilde kapasiteli hâle getirilmesi gerekir. Keşke elimizde olanak olsa, şu satışı yapılan etleri… bunları kim getiriyor bu ülkeye? Soruyorum: “Ticari sır.” Arkadaş, bunun sırrı ne ya? Türkiye’ye kim satıyor bu Eti?” diye sordu.

 

İTHAL EDİLEN ETLERDEKİ HASTALIKLAR

 

CHP Niğde Milletvekili Gürer, konuşmasında yurtdışından ithal edilen etlerde ortaya çıkan hastalıklar ile yine yurtdışından getirtilen büyükbaş hayvanlarda ortaya çıkan şarbon hastalığı gibi konuları da hatırlatarak, “Et ve Süt Kurumunun -Sayın Bakana da o gün sordum- Gölbaşında yerine -Gölbaşında şu hastalığın çıktığı alanda, o bölgede hayvan bulundurulması karantina uygulandığı için yasakmış- şimdi o bölgeye Et ve Süt Kurumu nasıl oldu da götürdü hayvan koydu? Madem böyle bir yasak var, uygulama var, bitkide de var, hayvanda da var çünkü belli bir dönem sorunu olan bölgeye karantina uygulanır. Gölbaşı’nda şarbonun çıktığı bölge karantina bölgesiymiş. Nasıl oldu da gitti oraya Et ve Süt Kurumu koydu? Ha, bunu kim söylüyor, onu da söyleyeyim kayıtlara geçsin. Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı, daha önce kurumda, Tarım Bakanlığında çalışmış bir veteriner hekim televizyonda açıklıyor. Bununla ilgili bir yanıt verildi mi bugüne kadar? Kurum aklı, kurumun dünü, yapılanlar bir bütünlük içinde ele alınması ihtiyaçtır. Bu anlamda et ve sütteki sorun bitecekse kamuya ait kurum ve kuruluşların ciddi anlamda desteklenmesi ve bu anlamdaki problemlere doğru yaklaşılması gerektiğini ifade etmek istiyorum…” şeklinde konuştu.

 

 

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN – Yani birincisi bu, ben şimdi açıklayayım da birinci elden.

 

İkincisi, bu kemiksiz et ithalatıyla ilgili, kemiksiz et ithal edilen ülkelerde hem gıda kontrolörünün görevlendirdiği 2 veteriner hekim hem bizim görevlendirdiğimiz 2-3 veteriner hekim kesim öncesi, kesim sırasında, parçalanma esnasında ve araçlara yüklenip kapısı mühürlenene kadar, ki Türkiye’de olmadığında belki daha hassas…

 

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Kaç hayvan kesiliyor peki?

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN – Araçlara yüklenip kapısı mühürlenene kadar bizim…

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Ama toplum doğru bilgilensin Başkan. Diyor ki: “Veteriner var, 2 kişi.” Diyelim ki, 10 bin hayvan kesildi, 2 veteriner 10 bin hayvanı nasıl kontrol edecek?

 

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN – Şimdi, günde 1-2 tır kesiliyor, 1 tırda da 60-65 hayvan var. Yani 2 tır, 3 tır ve kesim öncesi muayene, kesim esnasında, kesimden sonra, parçalanması ve araçlara yüklenip kapısı mühürlenene kadar bizim Türkiye’den veteriner hekimlerin kontrolünde. Ayrıca, ülkeye girişte tekrar VSK’lerde numune alınıyor, tahlil yapılıyor ve bu etlerin içerisine farklı etler katılırsa bu yapılan serolojik ve histolojik muayeneden de ortaya çıkıyor. Yani çıkmıyor diye bir şey yok ama “Hepsinden yapabiliyor musunuz?” derseniz, yok, örnekleme yapıyoruz mecburen.

 

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Bosna-Hersek’ten gelen etler nasıl çıktı?

 

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN – Onu da izah edeyim: Bosna-Hersek’ten gelen 1 tır kemiksiz ette VSK’nede yapılan muayenede koli basili buldu. Bunu bize verdi, biz de onu şokladık, dondurduk taze ömrü geçmesin diye ,firma itiraz etti çünkü depoya koyduk. Firmanın bu eti alıp geri götürme talebi oldu, yasal haklarını kullandı,en sonunda da firma bunu geri götüremeyeceğini anlayınca “Ben vazgeçiyorum, size teslim ettim.” dedi, biz de götürdük, Erzincan’da tavuk kombinasında imha ettik.

 

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Ama gelebiliyormuş.

 

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN – Gelebilir, tabii. Ama Sayın Vekilim, koli basili havada olup bulaşabilen bir şey yani,

yoksa şey değil. Et olayı, bu.

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN –

 

Et ve Süt Kurumunun şu anda 42 kesimhaneyle… Bazı illerde 2, bazı illerde 1 hizmet satın alıyoruz. Bizim şu andaki sıkıntımız depolama sıkıntımız ve pazarlama sıkıntımız. Yoksa, dediğim gibi, bir ayda 50 bin hayvanı, bunları bizim kendi kombinalarımızda bunu kesme şansımız yok.

Şarbonla ilgili bir olay vardı. Şarbon Türkiye kaynaklı çünkü şarbon basili vücuda bulaştığı zaman en fazla yedi gün içinde hayvan ölür. Yirmi beş günde Brezilya’dan geldi, bir aydır çiftlikte hayvanlar, şarbonun oradan gelme şansı yok, Türkiye kaynaklı. Zaten bunu Kars Veterinerlik Fakültesi tespit etti, diyorlar ki: “Bu suç Türkiye’de, Erzurum Pasinler’de, Kırıkkale Delice’de, Ankara Gölbaşı’nda olan bir suçtur.” bizim hayvanların olduğu yer. Kesim olunca numune alındı, Etlik’e gönderildi, bu hastalık tespit edildi ve bu kesilen hayvanlar imha edildi, ikinci aşıları alındı, hiç piyasaya verilmedi. Böyle bir şey olamaz, olmaz şansı da yok zaten.

Bir de “Bu zincir marketlere verilen etten kurumun zararı var mı?” dediler. Doğru, kurumun zararı var, bu tüketiciyi koruma amacıyla yapılan birfaaliyettir. Tüketiciye ucuz et, uygun fiyatlı et tüketsin diye yapılan bir faaliyettir. Bu kurumun zararını da Maliye Bakanlığa bize kaynak olarak aktaracak çünkü ithalatı durdurduk ve içeriden 28 liraya, 29 liraya aldığımız bu etleri 20 liraya veriyoruz.

Bunun haricinde de yazılı cevap veririz Sayın Başkanım. Yani bunlar bilinsin, kayıtlara geçsin diye söyledim çünkü çok konuşuldu, gündeme geldi.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Peki, karantina var mıydı o bölgede?

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN – Cevap vereyim mi?

BAŞKAN – Yazılı gönderin, yazılı.

ET VE SÜT KURUMU GENEL MÜDÜRÜ OSMAN UZUN – Tamam. ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) – Cevaplasın efendim, önemli.

BAŞKAN – Yazılı verecek, yazılı.

Sayın Gürer’e de göndereceğiz, sayın milletvekili arkadaşlarımıza da göndereceğiz