Haliç Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Erol Mütercimler corona virüsünün en önemli sonucunu açıkladı: “Corona virüsü sonrası tarımda strateji geliştirenler kazanacak. Kamuculuk ve halkçılığın, yani Atatürk’ün haklı olduğu görüldü. Cumhuriyet devrimleri sayesinde coronaya karşı başarı kazandık.”

 

 

Aytunç Erkin / Sözcü

 

 

Dr. Erol Mütercimler… Haliç Üniversitesi’nde öğretim üyesi… Tanımayanınız yoktur, 66 yaşına girdiği gün kendisiyle görüştüm ve corona virüsü sonrasında yeni dünyayı konuştum.

Erol Hoca, ısrarla ekonomist olmadığını ancak veriler üzerinde tespitler yaptığını söyledi. Odujdm “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni bir dünya kurulacak” diyor; ben de Dr. Erol Mütercimler’e, “Peki corona sonrası ne olacak?” diye sordum. Sözü Mütercimler’e bırakıyorum….

Küreselciliğin sonu geldi

“Küreselleşme devam edecek ancak küreselciliğin sonu geldi. Sürecin sonunda emekçileri zor günler bekliyor. Neden mi? Küreselleşme sürecinde ulusal ekonomiler birbirlerine bağlanmıştı. Corona sonrasında robotlama meselesi ortaya çıkacak! Üretim başka bir boyuta geçebilir. Emekçi sınıfa ihtiyacın azaldığı günleri yaşayabiliriz.” Araya giriyorum ve “Sınıfsal anlamda önemli bir iddia bu” diyorum…

 

 

7.5 MİLYON KİŞİ İŞSİZ KALABİLİR

 

 

“Beyaz yakalıları, mavi yakalıları biliyoruz. Bir de altın yakalılar var. Yani yazılımcılar. Bu süreçte işini kaybetmeyen kesim onlar! Evlerinden çalışabiliyorlar. Oysa emekçiler, gündelikçiler yani işçiler işten çıkarılıyor ve bu devam edecek. ILO’ya göre dünyada 350 milyon kişi işini kaybedebilir. Uluslararası Çalışma Örgütü ILO verileri bu… Türkiye’de de 7.5 milyon kişinin işsiz kalacağı ifade ediliyor.”

Erol Mütercimler, esas problemi ‘güvenlik’ olarak tanımladı. “Diyelim ‘Soğuk Savaş’ gibi önemli bir süreç yaşandı. İstihbarat örgütlerinin kullandığı terör örgütlerini herkes biliyor! Burada dikkat çekmek istediğim iki örgüt, El-Kaide ve Taliban! Çünkü, bu örgütlere konvansiyonel silah yardımı devletler tarafından yapıldı.

Şimdi ne konuşuluyor? ‘Virüsler laboratuvarda üretildi.’ O zaman dünyayı şekillendirmek isteyen devletler, geçmişte olduğu gibi bu terör örgütlerine biyolojik silah verirse ne olur? Bu örgütler de biyolojik silahın ne kadar önemli olduğunu tespit etti! Ya bir devletle işbirliği yaparlarsa?”

 

Röportajın tamamını okumak için tıklayın