‘Erdoğansız AKP eriyor’ yanlış bir cümle

‘Erdoğansız AKP eriyor’ yanlış bir cümle
24 Ekim 2014 17:30

Bugün Gezici Anket Şirketi’ne ait bir seçim tahmin araştırma sonucu yayınlandı.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Ve, bu sonuçlardan çıkarılan bazı sonuçlardan dolayı, Erdoğansız AKP’nin eriyor olduğu manşetleri yansıdı basına.

 

Erdoğansız AKP’nin eriyor olduğu kanısına ise, şu anket sonucundan varılmış…

 

Gezici Anket Şirketi’nin söz konusu son araştırma sonuçlarına göre, AKP’nin oy oranı şu anda % 41.4 imiş.

 

AKP Mart ayındaki 2014 yerel seçimlerinde % 45.6 oy almıştı.

 

Yine, Gezici Anket Şirketi’nin söz konusu son araştırmasının bir başka sonucu ise, “Erdoğansız AKP’ye oy vermem” diyenlerin oranının % 34’e inmiş olması.

 

“Erdoğansız AKP’ye oy vermem” diyenlerin oranı önceleri % 60-64 arasındaymış.

 

Ama ben bu araştırma sonuçlarından böyle bir değerlendirme, yani “Erdoğansız AKP’nin oyları eriyor” şeklinde bir değerlendirme yapma imkanını göremiyorum.

 

Çünkü bir defa, “Erdoğansız AKP’ye oy vermem” diyenlerin oranının azalmış olması, yani Davutoğlulu bir AKP’ye de oy veririm trendinin artmış olması, AKP’nin seçmenden aldığı oyun doğrudan Tayyip Erdoğan endeksine tabii olmadığını gösteriyor.

 

Nitekim, bakın mesela…

 

AKP Hükümeti bu hafta içersinde yeni bir vaad açıkladı seçmene.

 

Buna göre, emekliler her sene dini bayramlar öncesinde 2 maaş ikramiye alacaklar, senede bir sefer de 600 liralık ısınma (doğalgaz faturaları için) yardımı alacaklar.

 

Tayyip Erdoğan her seçim öncesinde muhakkak bu tür birşey yapıyor.

 

Bu seferki de bu, ki, bunu yavaş yavaş TBMM’ye sevkedip, seçime az kala da bunu gerçekleştireceklerini düşünüyorum.

 

İşte bu tür paketler AKP’nin seçmen kitlesini maddi olarak çok etkilediği için onlardan, ayrıca çok fazla olmasa bile, bilinmeyen laik ama nisbeten dar gelirli orta sınıf kesitlerinden de oy almasına yol açıyor.

 

Dolayısıyla Davutoğlulu bir AKP temel maddi parametrelerde bir değişilik olmadığı sürece, Erdoğan gitti, Davutoğlu geldi diye oy kaybetmez.

 

Öte yandan da AKP’nin oylarının Mart 2014’den beri % 45 küsürden % 41 küsüre düştüğü yönündeki anket sonucunun bir karşılığını, en azından henüz, gözlemlemiyorum ve şu ana kadar hep bu tür anketler oldu ama netice vermediler.

 

Şuna da vurgu yapmalıyım ki…

 

AKP’de 2007 seçimlerinden beri bir oy kaybı linear olarak var, yani hep ve aynı istikrarda bir düşüş; oy kaybı var.

 

AKP oy kaybını işte bu çizgi üzerinden yaşamaya devam edecek ama Erdoğan gidip, Davutoğlu geldiği için değil.

 

Yalnız şuna çok dikkat etmek lazım ki, AKP’nin yaşadığı istikrarlı ve linear oy kaybı ivme olarak çok yetersiz.

 

Muhalefet bununla büyük bir sonuç elde edemez yani çünkü bu kadar düşük ivmeli bir oy kaybı Türkiye’ye çok vakit kaybettirir, şu ana kadar kaybettirdi, bundan sonra da kaybettirir.

 

Ama öncelikle hayal kurmayı ve her seçim öncesinde AKP oy kaybediyor diye sevinmeyi bırakmak lazım muhtemelen.

 

Ve de, AKP’nin elinde tuttuğu devlet aparatını seçim rüşveti zemini olarak kullanıyor ve bunun için ayrıca da gayri-yasal kaynaklar kullanıyor olmasının muhalefetin elini kolunu bağladığını da tespit etmek ve önce bu zorluğu iliklerine kadar hissetmek lazım.

 

Çünkü zorluğu hissetmeyenin, zorluğu hissetmeye gücü olmayanın zorluğa karşı güç geliştirmesi imkansızdır.

 

Ki, kanımca muhalefetin en çok elini kolunu bağlayan şeylerin başında bu durum, yani zorluğu hissetmemek, bundan kaçınmak ve zorluğun daha az hissedildiği alanlara kaçış geliyor.

 

Tabii, ben, “bu iş o kadar zor ki, birşey yapmak çok zor” demiyorum.

 

Asla…

 

Dediğim çok başka birşey.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar