Konu muhaliflerin zayıflığı olunca Erdoğan özel bir zevkle haber veriyor ve anlatıyor.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 

 
Ama bu vesileyle biz de öğreniyoruz muhalif parti diye güvendiğimiz “dağların” (bende şahsen böyle bir güven yok gerçi de) kapı artlarında kendilerini nasıl küçük düşürdüklerini, çaptan nasıl düştüklerini, nasıl duruşsuz olduklarını ve bundan dolayı nasıl da alay konusu haline geldiklerini.

 

 
İşte, Erdoğan dün Rakka dönüşü kendine yaranmak için soracakları soruyu formüle ederken hazr’ola geçen, ruhları ve akılları prangalı gazetecileri ile konuşurken, bir yerde ismini vermediği bazı CHP’liler hakkında şunları söylüyor.

 

 
“Üzgünüm, üzülüyorum. Çünkü bir Cumhurbaşkanı olarak aslında bu tür karşılıklı bir yarışa girmek istemiyorum. Biliyorsunuz beyefendi (Kemal Kılıçdaroğlu) Yenikapı’ya gelmek istemiyordu. Arkadaşlar devreye girdiler. Bize gelenler oldu. “Güzel bir fırsat yakalandı” denildi. Ben de kendisine yazılı olarak davetimi gönderdim. Buna rağmen o açıklamayı yaptı. Daha sonra gerek kendi partisinden gerekse dışarıdan zannediyorum kendisini aradılar.”

 

 
Erdoğan bu sözlerle bazı CHP’lilerin kapısına geldiklerini, “Sayenizde güzel fırsat yakalandı Sayın Cumhurbaşkanım” şeklinde yalakalık yaptıklarını, Yenikapı’ya gelmek istemeyen Kılıçdaroğlu hakkında şikayetvari konuştuklarını ve CHP içinde bir grubun Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan adına ikna için çok çabaladığını anlatmış oluyor, biz de bu vesileyle öğreniyoruz bunu ondan.

 

 

 
Zira CHP içindeki yalaka ve şahsiyetsiz, çıkar siyasetçilerinin kapı artlarında yediikleri naneleri bize başka anlatan yok.

 

 
Erdoğan ise, hem bu durumdan haz aldığı, hem eğlendiği hem de muhalefeti ezmenin tadını çıkarıyor olduğu için anlatıyor kamuoyuna.

 

 
FEYZİOĞLU İÇİN, “ARZULUYDU” DEDİ

 

 
Erdoğan yine dün Rakka’dan dönerken gazetecilerine yaptığı açıklamalarda TBB Başkanı Prof. Metin Feyzioğlu’ndan da söz etti ve ona dair şunları söyledi…

 

 
“Barolar Birliği Başkanı bizden ziyaret talebinde bulundu. 6-7 baro hariç hepsi geldi. Daha sonra yönetimden arkadaşları ile makama çıktık. Başkan’ın yanında bir hanım vardı, Barolar Birliği yöneticilerinden. O dedi ki “Sayın Cumhurbaşkanım bu konuşmaları her zaman yapabilelim. Adli Yıl’da da bunu halledelim”. Ben de “Yaparız” dedim. Normalde bir otelde planlamışlar. “Bizim Kongre Merkezimiz daha rahat, bu sene orada yaparız” dedim. Sonra haber aldık, gelmiyorlar. Oylama yapmışlar. Metin Bey (Feyzioğlu) arzulu idi. Bir arkadaş daha vardı, o da istekliydi.”

 

 
Bu sözlerdeki aşağılamayı görüyor musunuz?

 

 
Bir defa arzulu diyor Feyzioğlu için.

 

 
Yani, anlam şu…

 

 
“Bana karşı eleştiriler yaptı, beni kızdırdı ama aslında bana yakın olmak ve benimle ilişki kurmak için arzulu. Adli Yıl açılışında sarayıma da gelirdi ama muhaliflerin baskısından korktu. Aslında sarayıma gelmek için yanıp tutuşuyordu, o kadar arzuluydu yani.”

 

 
Alt anlam bu.

 

 
Burda, muhaliflerin kendisine yaklaşmasından ego zevki duymaya programlı ve devlet adamı sorumluluk ve çapından uzak bir kişilik var ama bir de ona yaklaşarak ortamı yumuşatacağını sanırken aslında ona yem olanlar var.

 

 
Sorry, zaten yazmanın nerdeyse tamamen anlamsızlaştığı bir dönemdeyiz.

 

 
Yazarken de gerçeği ve/veya gördüğümüzü es geçeceksek sıfır yazı yazmayı tercih ederim.

 

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz